Dünüyle Bugünüyle Eskişehir Grubu ve Eskişehir Sanayi Odası “Eskişehir’de sanayileşmenin dünü ve bugünü” başlıklı toplantı yaptığını, toplantının Mümtaz Zeytinoğlu’nun anısına düzenlendiğini, katılıp bildiklerimi aktarmamı istediler.
Sonolay gazetesinde birlikte çalıştığımız Atilla Doğan’dan aldığım çağrıya “katılmama hakkımın olmadığının” biliyorum.
Eskişehir’da sanayileşme konusunun en azından 60 yıldır doğrudan ve dolaylı olarak ilgili olan birinin “anlatacakları” olmalı.
Bildiklerini paylaşmak, kamu aydını olduğunu düşünen ve inanan herkesin sorumluluğu. Bir toplum geçmişin izini sürerek tarih bilinci yaratır; günün durum değerlendirmesini de yaparak daha sağlıklı gelecekler inşa edebilir.
Toplantı 7 Şubat 2025 günü saat 14:00’de Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Tepebaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda yapılacak.
Okuyucularla paylaşalım
Eskişehir’de neler anlatmak isteğimi dört gün öncesinden Sakaya okuyucularıyla paylaşmak istiyorum:
Önce, göçmenlik, sürgünlük, diaspora psikolojisinin girişimci gücünü nasıl motive ettiği üzerinde duracağım.
Üzerinde durmak istediğim ikinci konu: Topraklar ve toprak işleme konusunun kalkına üzerine etkileri anlatmak istiyorum. Bu bağlamda Kırım, Galiçya, Romanya ve Balkan göçmenlerinin Eskişehir’de toprak işleme ve tarımsal üretimde verimin artırılmasında oynadıkları rol hakkında bildiklerimi paylaşacağım.
Balkan göçmenlerinin toprak sanayi, değirmek sektörü ve mobilya üretiminde bu kadim kentteki etkileri üzerinde durmazsak işimizi eksik yapmış oluruz.
Cer atölyelerinden şeker fabrikasına, şeker makine fabrikasından hava bakım ikmal atölyelerine ve basma fabrikasına kamu yatırımlarına değinmeden geçmek haksızlık olur.
“Ne üretsen satıyor” algısının yarattığı girişimcilik motivasyonunu; Mümtaz Zeytinoğlu ve yakın arkadaşlarının vizyonu bağlamında 1970’ler sonrasında özel kesim atılımları ve Eskişehir OSB’nın etkileri çerçevesinde ele almalıyız.
Eskişehir’de yerli sermaye yatırımlarının gelişmeye olan etkileri kadar dışardan gelen yatırımcılara da değinmek gerekiyor.
Bugün Eskişehir’de üretim yapan ve ağırlıklı olarak OSB’ de toplanan üretim gücü hakkında ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın değerlendirmelerini alıcı bir ruhla dinleyip, var olanı bir basamak daha yukarı taşımanın yol ve yöntemlerini hep birlikte sorgulamalıyız.
Yeni bir dünya düzeni kuruluyor… Jeo-politik, jje-ekonomik, jeo-stratejik ve jeo-kültürel değişmeler yaşanıyor.
“Bekle-gör” diyenler yitirecek
Trump örneğini hep birlikte izliyoruz. Diğer örneklere de her gün tanıklık ediyoruz. Hükümet kararlarının etkileriyle yüzleşeceğiz.
Emek piyasasında yaşanan sıkıntıları artık Mısır’daki sağır sultan bile duyuyor; anlıyor.
Nüfusun gelişmiş ülkelerdeki yapısı değişiyor; ülkemizde de doğurganlık oranı tehlike sınırının altına indi; bu konuya değinmeliyiz…
Teknolojinin etkileri, yapay zeka konusunda Çin ve ABD rekabeti hepimizin gündemini belirliyor.
Yeni dünya düzeni kurulurken iki refleks olabilir: “Bekle-gör” diyenler ağır bedeller ödeyebilir… İzleyici olanlar kaybeder, izlenen olanlar kazanır.
Öngörüp önlem alanlar en düşük maliyetle yeni kurulacak düzene uyum sağlayabilir.
Dünü anlayanla, dünden ders çıkaranlar sağlıklı gelecek inşa eder… O nedenle Mümtaz Zeytinoğlu anasında düzenlenen Eskişehir’de sanayileşmesinin dününü, bugününü ve yarınını sorgulamak hepimizin ortak sorumluluğu.
Katılın ve birlikte yol bulalım… Mümtaz Zeytinoğlu’nu anmanın tam zamanı. Topluma dönük sanayi bildirisini yeniden kaleme almak gerekmiyor mu?