Adalet için.

Hukuk fakültesinin yaşlı öğretim görevlisi birinci sınıf öğrencilerinin dersine girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci ‘Adil’ diye cevap verir. Öğretmen bir anda, “Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der. Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir. Neye uğradığı şaşıran Adil de sınıfı terk eder. Herkes ne olduğunu anlayamaz ama sınıftan da tek bir ses bile çıkmaz.

Öğretim görevlisi sınıftaki öğrencilere: “Kanunlar ne için vardır? diye sorar ve ders başlar. Bir çok cevap gelmiştir. Bir öğrenci ‘düzeni korumak’, başka bir öğrenci ‘toplumda yaşayan bireylerin hak ve hürriyetini sağlamak için’ der. Öğretim görevlisi: ‘Bu söylediklerinizin ötesin de bir cevap istiyorum’ dediğinde bir öğrenci: ‘Yaşam haklarını idame ettirmek için’ der. Başka bir öğrenci: ‘Her yerde hakkını yasalar çerçevesinde arayacağını bilmek ve devletin vatandaşına haklarını nasıl arayacağını göstermek için.’ Dedikten sonra öğretim görevlisi başka diye, tekrar sorunca bir öğrenci de: ‘Adalet için’ diye cevap verir. Bu cevabı vereni parmağı ile işaret ederek; ‘işte aradığım cevap bu der’ sonra kürsüye doğru yönelir ve kürsüden bütün sınıfa: “Peki az önce arkadaşınıza adaletsiz davrandım mı?”, dediğinde herkes: “Evet hocam” der. Öğretim görevlisi sınıfın kapısını açarak dışarıdaki öğrencisini içeri alır ve teşekkür edip yerine geçebileceğini söyler. Herkes bunun bir senaryo, oyun olduğunu anlar.

Öğretim görevlisi; “Peki buna hepiniz şahit oldunuz ama  tepki göstermediniz, açıklama istemediniz, arkadaşınızın hakkın savunmadınız!” Dediğinde sınıfta kimseden ses çıkmaz. Herkes susmuştur. Öğretim görevlisi: “Susma!” Diye bağırdıktan sonra: “Sustukça sıra sana gelecek!” Der ve öğrencilerine şöyle hitap eder: “Sevgili arkadaşlar, bu yaptığım hareketi, size 100 saat sınıfta ders versem anlatamazdım” der ve son sözleri: Adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkumdurlar..