AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu'nun geçtiğimiz günlerde yapılan  MÜSİAD genel kurulunda yaptığı bir konuşma vardı.
***
Çevre yolu ve ilçe yollarının bugüne kadar yapılmamış olmasını kendinden önceki milletvekillerinin aralarındaki kavgaya, il başkanlarının da bu kavgaya seyirci kalmasına bağlayarak “Paraların bol olduğu dönemde vekiller birbirine girmiş anlaşamamışlar, il başkanı bilmem ne bu işlere kimse bakmamış” demiş ve bu sözleri de hem kamuoyunda hem de parti içinde bir hayli tartışılmıştı.

Kimileri bu sözlerin itiraf niteliğinde olduğunu, kimileri sözlerin doğru, kimilerin ise haksız olduğu yönünde beyanda bulunmuş, kimileri ise “Bu dönem milletvekillerinin aralarında  kavga etmeyeceğinin garantisi var mı?” diye sormuştu.
***
Tartışma yaratan bu sözlerin birkaç gün sonrası AK Parti il kongresi yapıldı.
Kongrede Yönetim, Disiplin, Hakem kurullarının üyeleri  ile Büyük Kongre delegeleri belirlendi.
***
Büyük Kongre Delege listesinde eski milletvekilleri Nabi Avcı ve Harun Karacan ile eski il başkanlarından Süleyman Reyhan'ın olması, yine eski il başkanlarından Osman Yüksel'in Hakem Heyeti içinde yer alması, listeyi yapanların Hatipoğlu'nun yukarıdaki sözlerine yönelik adeta “Biz öyle düşünmüyoruz” der gibiydi...
Akp-75

BAŞARI LİSTESİNİ TERS ÇEVİR, İLK ÜÇTEYİZ!

YÖK'den geçenlerde bir açıklama yapıldı.
YÖK Başkanı bizzat, Bologna süreci uygulama raporunda Türkiye'nin 8,5 milyon öğrenci ile en yüksek yüksek öğretim öğrencisine sahip olduğunu gururla duyurdu...
***
Türkiye, Akademik Özgürlük Endeksinde yüzde 10'luk grupta yer alırken.
Başarı sıralamasında en dipteki E grubunda yer alırken.
Üniversitelerimizin ilk 300-400 üniversiteler arasında esemesi okunmazken.
Başarı basamaklarında her yıl daha da düşerek dibin de dibini görürken
YÖK, en fazla üniversite öğrencisine sahip ülke olmamızı gurur vesilesi yapmış iyi mi?
***
Yakında YÖK, en iyi üniversiteler listesini ters çevirip okutarak “İlk üç içinde yer alma gururunu yaşayabileceğimiz ülke olduk” derse hiç kimse şaşırmasın!

AHLAK YOKSUNLARI!

Pandemi başladığı günün ertesinde başta kolonya ve temizlik malzemelerinin fiyatı iki kat artmıştı hatırlarsanız.
***
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin hemen ertesi günü de yanı şekilde çadır fiyatları bir günde zamlanmıştı.
***
Kartalkaya'da yaşanan yangın felaketinin hemen sonrasında da yangın söndürme tüplerinin fiyatı iki kat artmış.
***
Bu ülkede felaketler sonrası önce ellerini ovuşturan, sonra da o ovuşturdukları elleriyle etiketleri ikiye katlayan ve bu yaptıklarından da zerre utanç duymayan ahlak yoksunu bir kesim var.
***
Ve bu ahlak yoksunu insanların çoğu muhtemelen sabah iş yerlerini besmeleyle falan açıyor, Cuma günleri ise namaza gitmek için iş yerlerini kapatıyor.,
Sorsan hepsi müslüman!
Dini olduğu için ahlaka da hiç gerek duymuyor!

T Ü P

DOKTOR DEĞİL HEMŞİRE...

Dün bu sütunlarda sevdiğimiz bir meslek büyüğünün Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisinde yaşadığı bir olayı aktarmış ve serviste kendilerine gösterilen tavrın hiç hoş olmadığını dile getirmiştik.
Yazıda, hiç de hoş olmayan bir tavır sergileyen çalışan için “Hemşire” yerine sehven “Doktor” olarak yer almış.
Gözden kaçan bu hata dolayısıyla okuyuculardan ve  özür diler düzeltiriz..