AK Parti Eskişehir'de başından beri ve ısrarla yanlış bir davranış modeli sergiliyor.
Şöyle ki;
Hükümet imkanları ile şehre getirilecek hizmetler konusunda Eskişehir halkının görüşü sürekli gözardı ediliyor...
Yani:
Karar Ankara'da masa başında alınıyor, alınan karar Eskişehir'de yaşayanlara sorulmadan uygulamaya konuluyor.
Genelde uygulamaya konulan projeler Eskişehir halkının hoşuna gitmiyor.
İşin ilginç olan tarafı; Eskişehir halkının oylarıyla temsilci seçilen aktörler de Eskişehirlilerin isteklerini Ankara'ya dayatma yerine, Ankara'da alınan kararları kendi şehrinin insanına dayatmaya kalkıyor.
***
Bunun pek çok örnekleri var:
Örneğin; Yeni stadyumun Sazova'ya yapılmasını şehrin büyük bir bölümü istemedi.
“Yeni stadyum ya bulunduğu yere yapılsın ya da Muttalıp'ta yapılsın” dedi büyük bir çoğunluk.
Ama Ankara “Burası olacak!”dedi.
Şimdi o bölge maç günü kilitleniyor.
***
Örneğin: Yeni Tren Garı binası Şeker Fabrika arkasındaki bölgeye yapılmasını istedi büyük bir çoğunluk.
“Hem Otogara hem de çevre yoluna yakın ve irtibatlı olur. Böylece Şehir merkezindeki trafik yoğunluğu ortadan kalkar” düşüncesi ortaya atıldı.
Fakat Ankara “Olduğu yere yapılacak” kararı verdi ve bu karar uygulandı.
Gar binası önünde yaşanan sıkıntıyı anlatmaya gerek yok.
***
Örneğin; Şehrin ortasından geçen tren yolu yer altına alındı.
Üzerinde muhteşem bir bulvar oluştu.
Eskişehir halkı, araç trafiğinin ortadan işleyeceği, her iki yan tarafın da yeşil alan, yürüme alanı ve tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi esnafın masa sandalye koyabileceği birer alan yaratılmasını istedi.
Ama Ankara, ortasının tamamen beton, yanlarının da trafiğin işlediği, hiçbir işe yaramayan, üstelik bakımsızlıktan da telef olan bir proje uyguladı.
***
Şimdi gündemde 2013 yılında başlanılan, başlangıcında Eskişehir olup, sonradan projeden Eskişehir'in çıkartıldığı Ankara-İzmir Hızlı Tren hattı var...
***
Elektrik ve Makina Mühendisleri Odası, Eskişehir'in es geçildiği ve Emirdağ-Afyon üzerinden İzmir'e ulaşacak proje ile ilgili son derece mantıklı bir öneride bulunuyor.
Diyor ki: “Ankara'dan hızlı tren zaten Eskişehir'e kadar geliyor. Bu hattı Afyon'a bağlayın, proje hem daha kısa sürede bitsin, hem daha fazla tasarruf edilsin, hem İzmir'e gidecek hızlı trenden Eskişehir, Bilecik ve Kütahya da yararlansın hem de bu hattın kurulduğu günden bu yana zarar eden Zafer Havaalanına faydası olsun”
***
Böyle bir talebi dile getirme görevi olan akademik ve mesleki odalarından gelen son derece makul, mantıklı ve gerekli bir öneri sonuçta...
Ama bu öneriye iktidar partisi içinden dinleyen, hak veren, gayret gösteren bir allahın kulu çıkar mı?
Hiç sanmıyoruz!
Onlar, bu güne kadar olduğu gibi yine Eskişehirlilerin isteklerini Ankara'ya dayatma yerine, Ankara'nın kararlarını Eskişehir halkına dayatmayı seçeceklerdir!
Bundan emin olun!
***
O yüzden:
Yarın bir gün iktidar partisinden bir aktör çıkıp, bu makul ve mantıklı öneriye “İş işten geçmiş. Daha önce aklınız neredeydi?” diye atarlanırsa da hiç şaşırmayın!
Zira.
Şehrin istekleri başta da söylediğimiz gibi onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Sonra da “Biz bu şehirden niçin oy alamıyoruz?” diye 25 yıldır hayıflanıyorlar!
Aslında sorunun cevabını davranış biçimi gayet güzel açıklıyor ama onun bile farkında değiller!

BAKAN DA ARTIK ŞU SORULARI BİR YANITLASA YANİ!

-Tıp Fakültesi binasının depreme dayanıklı olup olmadığı ile ilgili bakanlık nezdinde yapılmış bir çalışma var mı?
-Yapılmadıysa bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
-Binanın tabanından su çıktığı doğru mu?
-Bakanlığınıza bağlı kurum ve kuruluşların depreme dayanıklılık durumu nedir?
-Bakanlığınıza bağlı kurum ve kuruluşlarda çürük raporu verilen bina sayısı kaçtır?
-Bu binalar hangileridir?
***
Yukarıda yer alan sorular milletvekili Nebi Hatipoğlu'na ait.
Hatipoğlu geçtiğimiz yılın Ekim ayında yani İYİ Parti milletvekiliyken, verdiği soru önergesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Bakanlığa bağlı kurumlara ait binaların depreme dayanıklı olup olmadığını sormuş...
Sorduğu bu soruların da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yanıtlamasını istemiş.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Eskişehir'deki Tıp Fakültesi binası ile bakanlığa bağlı diğer sağlık kuruluşları binalarının depreme dayanıklı olup olmadığına ilişkin yöneltilen bu sorulara 7 aydır cevap vermiyor!
***
Bu sorular yanıtlanmadığı için bizler başta Tıp Fakültesi binası olmak üzere diğer sağlık kuruluşlarına ait binalarının sağlam olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olamıyoruz...
Bakan Koca Hatipoğlu'nun yukarıdaki sorularını biran önce yanıtlasa da biz de ona göre endişeleneceksek endişelenelim, rahatlayacaksak da rahatlayalım artık!