Akarçay

Tam da bizim köyün kenarından geçerdi.
Kütahya’nın Murat Dağları’ndan doğar, geçtiği yerleri bolluğa berekete boğar, etrafındaki akağaç, salkımsöğüt, kavak kümeleriyle rüyalı şarkılar söyleyerek bir ışık seli halinde uzak ufuklara doğru akar gider Akşehir Gölü’ne kavuşurdu.
*
Ah o çocukluk günleri…
Gündüz demez gece demezdik.
 AKARÇAY’ın o köpüre köpüre akan sularına deli taylar gibi atlardık. Göğün ayını ve yıldızlarını içmiş efsunlu sularında çeşitli şaklabanlıklarla yüzer, yüzerdik.
Acıktığımızda ise eve gitmeye erinir, bize cömertçe sunduğu balıklarıyla karnımızı doyururduk.
*
Geçenlerde içimde kabaran bir hasretle gittim köye.
Irmak etrafında dolaşıp, çocukluğumun izini sürmek istedim.
Romantik şırıltılarını yeniden duymak istedim.
Hay gitmez olaydım!
O efsunlu Akarçay olmuş koskoca bir “Kokarçay”.
O şırıltılı, o rüyalı cennet kurumuş, bataklığa dönmüş; etrafa pislik saçıyor.
Ne acı…
*
Uzun zamandır dünya ve ülkemiz görülmeyen bir kuraklığı yaşıyor.
Topraklarımız susuzluktan çatlak çatlak.
Gelip geçerken barajlarımıza bakıyorum; göl iken çöl olmak üzere...
*
Bilirsiniz; su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir olması amacıyla her sene 22 Mart “Dünya Su Günü” olarak kutlanır.
Bu kutlama şehrimizde, Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kentpark Kapalı Yüzme Havuz'unda  "SU Balesi Gösterisi"yle yapıldı.
Bu gösteriyi bizlere, içlerinde torunum Gülşin’in de bulunduğu, Yıldızlar Gençlik Spor Kulübü’ne mensup “Harika Çocuklar” sergiledi
*
Havuz, tüm müştemilatıyla temiz, tertipli, tek kelimeyle pırıl pırıldı.
Ve gösteri başladı.
Hayret…
 Hayatın normal akışında sıradan gördüğümüz bu çocuklar, havuza dökülen mânâ dolu ışıklarlar altında âdeta tılsımlaştılar.
 Havuz içinde Binbirgece Masalları’ndan çıkmışçasına umutlarımızı, düşlerimizi çoğaltan birer “Su Perisi” oluverdiler.
 Bir rüyâ âlemindeymişim duygusuyla semalara yükseliyormuş hissine kapılmaktan kendimi alamadım.
Köpüre köpüre akan nehirlerin serin esintilerini andıran tatlı bir musiki kulaklarımızı okşarken, Su Perileri o musikinin ritmine uygun dalışlar, atılışlar, kaçışlarla fırtınalı ve ahenkli bir dans tutturdular havuz içinde. Birden hızlanıp, aniden yavaşlayan esnek, yumuşak balerin zerafetiyle kıvrılıp bükülerek “SU’ya Hasret Kara Sevda”yı öylesine somutlaştırıp rakslaştırdılar ki herkes gibi ben de içli, hisli, fantastik bir dünya içinde buluverdim kendimi.  
Onların zarif figürleriyle insanlık, SU içinde susuzluğun pençesinden sarsıcı ritimlerle kurtulmak için kıvranıyor gibi geldi bana.
Hele o dalıp çıkarken ki o dargın ve suçlayıcı bakışları…
Keskin ve anlamlı mimiklerle SU’ya duyarsız, müsrif yüreklere birer ok olup saplanıyordu.
 Bir an o küçük pençeleriyle, “SU Kıymeti Bilmezler”in duygusuz kalplerini parmaklarıyla tırmalayıp koparıp kanatacaklar zannına kapıldım.
O an herkes gibi ben de büyülendim.
 Bütün salon müşterek bir isteri nöbetine tutulmuş gibiydi.
Su Perileri’nin kavrayıcı yüz ifadelerinde donup kaldık bir süre.
Uzunca bir zaman gösterinin bittiği anlayamadım.
Sonra çılgınca bir alkış patlamasıyla daldığım sihirli dünyadan uyanır gibi oldum.
Bu gösteriyle herkes gibi ben de,
Adına “Su Dünyası” denilen renkli bir âlemin doğuşuna tanık oldum.
*
Bu etkinlik bir gösteriden çok daha fazlasıydı.
Bana göre, zamanımızın SU, DOĞA ve İNSANLIK düşmanı asık suratlı ilâhlarına karşı sanatsallaştırılmış bir isyan patlamasıydı.
*
Bu büyüleyici programı Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Hoca ve ekibindeki Başkan Vekili Hasan Ünal, Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, ESKİ Genel Müdür Yardımcısı Öznur Oğuzoğlu ile birlikte izledik.
Hepsi de dost insanlardı, dostça sohbet ettik.
Yılmaz Hoca ile altı yıla yakın bir süre, hiçbir kırgınlığa meydan vermeden görev yaptık.
Otururken fırsattan istifade o günleri de andık.
Kendisini dinç ve sağlıklı gördüm.
Bu hissiyatımı belirtmek için:
-Hocam dedim, sen bu genç ve dinç kalmayı nasıl beceriyorsun? Bir formülü varsa saklama, biz de bilelim.
Yılmaz Hoca muzipçe gülerek,
-Ak Parti yüzünden Vali bey dedi, Ak parti yüzünden…
Bu cevap hepimiz güldürdü.
İçten içe, “Anlaşılan, Ak Parti Yılmaz Hoca’ya da ilaç gibi geliyor” diye düşünmeden edemedim.
*
Bu gösteride emeği geçen görevlileri anmazsam haksızlık olur.
Büyükşehir Belediyesi Gençlik Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Ali Çeliksoy ve tüm personeli, devlet adabı içinde görevlerini hakkıyla yaptılar; kutlarım.
Ayrıca afet bölgesinden gelen depremzede yavrularımızı unutmayıp bu şölene katılım sağlamalarını da övgüye değer buldum.
Ve, bu şirin çocuklarımızı suyla buluşturup, her birini birer “Su Perisi” yapan Yıldızlar Gençlik Spor Kulübü antrenörleri Gülçin Şahin Özer ve Hasan Derici’yi de bu başarılarından dolayı yürekten tebrik ederim.
*
Son olarak derim ki:
“Küçük bir çeşmesi olsam yurdumun
 Unutulmuş bir dağında
 Hiç kesilmese suyum
Yıldızların aydınlığında…”
*
Duam ve dileğim, bol rahmetli günlerde;
Milletçe SU gibi aziz olalım!

WhatsApp Image 2023-03-26 at 17.22.00