Gazeteciler transfer haberlerini seviyor.
O kadar ki; bilmeden yönetenlerin yanlışlarına ortak oluyorlar.
Hergün bir başka transfer yazılıyor.
Bazılarının kulüple görüşmesi yok!
Transferi söz konusu değil.
Ama; gazeteci yazıyor.
Taraftara gelince transfer heyecanın yaşıyorlar.
****
Eskişehirspor son iki yılda şampiyon olamadı, küme düştü ama Türkiye'nin transfer rekorunu kırdı.
İki yılda 50 futbolcu.
Bugün hiçbiri kalmadı elimizde.
Yeniden bir takım oluşturma peşindeler.
Bu sezon için rakam belli.
20 futbolcu alacaklar.
****
Diyelim sezon sonunda şampiyon olduk.
3. Lige yükseldik.
Elimizdekiler amatör.
Parayı verene gitme hakları var.
Bazıları için bu yol olmuş.
Yılda iki transfer yapmayı alışkanlık haline getirmiş futbolcular var.
Kadroda tutmak imkansız.
Bu şu anlama geliyor
Yeni sezonda yeni bir kadro.
Al al nereye kadar?
****
Transferi sadece gazeteciler ve taraftar sevmiyor.
Yöneticiler de seviyor.
Sonuclarını düşünmüyor.
Transfer ile güç gösterisi yapıyorlar.
****
Bu transferlere kim karar veriyor?
Yönetim hocaya soruyor.
Hoca menajerlere.
Bu para öğüten sistem böyle sürüp gidiyor.
****
Neyse; altyapıya da bakıyorlar.
Nihayet;
Teknik adamları U19 takımının antrenmanlarında görmeye başladık.
Pek çok yetenekli isim var.
Bazıları hazırlık kampına götürülecek.
Sonrasında ne olacak?
Sen 20 transfer yapacaksın.
U19'daki gençlere ne kadar yer verebilirsin ki...
TRAFİK KÜLTÜRÜ..
İsveçliler trafik kültürü için şöyle diyor.
"Eğer bir yerde çok fazla kasis (hız tümseği) varsa orada trafik kültürü düşüktür. Tabelayı okumak yetmiyorsa, okuduğunu anlamıyorsa, fiziksel engel ile durdurmak zorunda kalıyorsun demektir
Trafik kültürünü insanlara öğretememişseniz siz ne kadar caydırıcı ceza verseniz de içimizdeki trafik teröristlerine engel olamazsınız.”
****
Eskişehir'i kültür düzeyi yüksek bir kent.
Ancak trafikte durum farklı.
O kültürlü dediğimiz kentli direksiyon başına geçince değişiyor.
Trafik işaretlerine uymuyorlar.
Park yasağı falan dinlemiyorlar.
Yayaya ve çevreye saygı yok!
Trafikte bambaşka bir insan oluyorlar.
Kuralları çiğnemekten kaçımıyorlar.
****
Kent yöneticilerinin uyğulamaları da kültüsüzlükle sınır tanımıyor.
Ana caddelerde; her 100 metrede bir trafik lambası, her 200 metrede bir hız tümseği.
Trafik kültürü yok!
