Seçimler yaklaştıkça, siyaset kızışıyor…
………….
Geçtiğimiz hafta CHP’de yaşanan olayları yazmıştık…
…………
Bugün de AK Parti’yi mercek altına alalım…
………………
AK Parti’nin Eskişehir’de 3 vekili var. Ama birbirleriyle anlaşamıyorlar…
………….
Nabi Avcı ve Emine Nur Günay bir tarafta, Harun Karacan diğer tarafta…
………..
Yan yana pek gelmiyorlar, birbirlerine selam dahi vermiyorlar…
…………
AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, Nabi Avcı’nın desteği ile il başkanı oldu…
…………..
O’da Karacan’ı pek sevmiyor, genel merkeze şikayet ediyor…
………..
Bu arada milletvekili olmayı kafasına fena takmış durumda…
……….
Kendisine rakip olacak ya da sorun çıkaracak olanları affetmiyor…
……………
Partide adeta terör estiriyor…
………
Son olarak Odunpazarı Gençlik Kolları Başkanı istifaya zorladı…
………..
Adam istifa etmek zorunda kaldı…
……….
Ki, Milletvekili Emine Nur Günay ‘Yapma’ dediği halde bunu yaptı…
………
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Frigya yolu için kredi alacaktı ama bir türlü çıkmıyordu…
………..
Bunun için Nabi Avcı’dan yardım istedi…
……….
Avcı bu kredinin çıkmasını gerçekleştirdi…
………..
Yılmaz Hoca’da Nabi Bey’e teşekkür etti…
……….
İşte bu olay Zihni Çalışkan’ı fena kızdırmış…
…….
Birkaç yerde ‘Bu adam bizim en büyük rakibimiz. Biz onu eleştirirken, o yardım yapıyor’ demiş…
……………..
Bu sözlerde Nabi Bey’in kulağına gitmiş…
……….
Bizce Sayın Çalışkan yanlış yapıyor…
…………
Zira Nabi Avcı, AK Parti’nin Eskişehir’de en büyük patronu…
……..
O onay vermezse…
……….
Zihni Çalışkan milletvekilliği rüyasında bile göremez…
…………..
Ve Yılmaz Büyükerşen’de Eskişehir’in veziri…
………….
Şimdiye kadar kim onu karşısına aldıysa…
………
O’na çatarak, siyaset yaptıysa…
………….
Kendisini siyasetin çöplüğünde buldu…
………..
Bu işler…
……….
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadın gazetecilere 500’er liralık hediye kartı vermekle…
…….
İnternet sitelerine ve billboardlara ilan girmekle…
……………
Olmaz…
……………..
İslam’ın şartı beştir…
……………
Altıncısı haddini bilmektir…


………………………………
KARİKATÜR


…………..
GÜNÜN SÖZÜ


……………….
TEMEL’İN KÖŞESİ
Yer Tarifi
Temel ve Dursun gece bekçisi olarak görevliymiş. Tam konservatuvarın önünden geçerken ölü bir adamın yerde yattığını görmüşler. Temel telsizi açmış durumu polise bildirecekken;
- Dursun, konservatuvar nasıl hecelenir?
- İnan bilmiyorum.
- O zaman bu ölüyü eczanenin önüne çekelim...