"Ekonominin ve sanayinin yaşamı kesintisizdir. Bu nedenle savaş zamanı dahil, en olağanüstü günlerde bile ekonominin ve sanayinin sorunlarına yoğun biçimde eğilmek gerekir. Özel zamanlarda ekonomi daha fazla ilgi ister. Hükümet olarak göreviniz acilen bu ilgiyi göstermektir."
-"Köy Enstitüleri modeli, sanayi için gereken teknik eleman yetişmesinde uygun bir modeldir. Bunu göz ardı etmeyin"
-"Her türlü vergi kaybının önlenmesi gerekiyor. Sorun, vergi verenle vermeyen ve vermek istemeyenlerin sebep olduğu adaletsizliktir. Devlet kendi hakkını almasını beceremeyerek, namuslu olmayı zorlaştırıyor.”
-"Reform adı altında yalan yanlış uygulamalardan uzak durun. Bu hem zaman hem de para kaybettirecektir. Bundan sonra yapılacak olan gerçek reformlarla hiç kimseyi inandıramazsınız"
***
Yukarıda yer alan uyarılar Eskişehir Sanayi Odası'nın bundan tam 54 yıl önce, 1971 yılı muhtırası sonrası kurulan Nihat Erim hükümet programına karşı hazırlanıp sunulan bir raporda yer alan uyarılar...
***
Asker muhtıra vermiş. İş başındaki Demirel hükümeti istifa etmiş. Asker destekli bir hükümet iş başına gelmiş. Demokrasi rafa kalkmış. Ülkeye korku, endişe ve belirsizlik hakim olmuş.
Sonuç olarak ülkede ortalık bildiğiniz gibi allak bullak hale gelmiş...
Bu şehrin odası bir rapor hazırlıyor( eminim diğer şehirlerden de benzeri raporlar gelmiştir) ve raporun içinde hükümete neredeyse posta koymaya varan tavsiyeleri sıralıyor...
Üstelik...Korkmadan! Çekinmeden!
"Canımıza ot tıkarlar" diye endişe duymadan yazıyorlar bu raporu.
***
Aradan 54 koca yıl geçmiş.
Dilek olay...
Bugün hiçbir oda çıkıp böylesine bir rapor hazırlayamaz, hazırlayamıyor da.
Olsa olsa, raporlar krediye erişilemediği, rekabet gücünün zayıfladığı, maliyetlerin arttığı ibarelerinin yer aldığı, sonrasında da övgü ile başlayan, temenni ve rica ile biten raporlar oluyor.
Velhasıl...
Hiçbiri yaşanılan gerçekleri olduğu gibi söylemeye cesaret edemiyor...
Sanayisi, ticareti, borsası, esnafı, gıkını bile çıkartamıyor.
Demek ki; muhtıra sonrasından da fena bir durum var ortada.
Demek ki; askerin saldığı korkudan daha fazlası bir korku var...
NOT- Yukarıda bahsettiğimiz raporun tamamını okumak isteyenler, Eskişehir Sanayi Odası'nın kurucusu Mümtaz Zeytinoğlu anısına 1971 yılında bastırılan kitaptan ulaşabilirler.
BİZİM HASTANE BİNASI NE ALEMDE ACABA?
İstanbul'da yaşanan deprem sonrasında binalar kontrolden geçiriliyor.
Bu kontroller sırasında İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde bulunan iki binanın boşaltılmasına karar verilmiş.
***
Monoblok cerrahi binasının ardından dahiliye binası da riskli bulunduğu için boşaltılmış.
Haberi okuyunca aklımıza ister istemez ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastane binası geldi.
***
Hani şu riskli olduğu için yıkılıp yeniden yapılması ya da güçlendirilmesi gündeme gelen sonrasında güçlendirilmesine karar verilen fakat güçlendirme için komik bir ödenek ayrılan hastane binasından bahsediyoruz...
***
Umarız, komik ödeneğe rağmen güçlendirme çalışmaları bir an önce başlar ve o ayrılan komik ödenek bir an önce arttırılarak, güçlendirme çalışmaları olabilecek en kısa sürede tamamlanır ve var olan risk ortadan tamamen kaldırılır.
Zira...
Görüldüğü üzere deprem her an kendini hatırlatmaktan geri durmuyor.
Yarın bir gün deprem Eskişehir'in de kapısını çalacak olursa, her şey için çok geç kalınmış olunacak...
Olacaklardan sonra da hiçbir mazeretin geçerliliği kalmayacak...
ŞAMPİYONLUĞUN İKİ AYRI ANLAMI OLACAK...
Eskişehirspor, muhteşem taraftarının önünde şampiyonluk için önemli bir virajı daha atlattı.
Haftaya oynayacağı son maçında Mezitli'yi yenmesi durumunda şampiyonluğunu ilan ederek, bir üst lige çıkacak.
***
Eskişehirspor'un haftaya alacağı galibiyet sonrasında şampiyonluğunu ilan edecek olmasının bana göre iki anlamı olacak...
Birincisi: Eskişehirspor'un şampiyon olmasıyla birlikte aynı ligde mücadele eden, rakiplerinden aldığı puanlarla Eskişehirspor'un yolunu açan 2 Eylülspor seneye aynı ligde mücadele edebilecek.
***
İkincisi de:
Eskişehirspor'un şampiyonluğu kucaklaması, Eskişehirspor taraftarını hatta yöneticileri bile sahaya almayan, her türlü çirkefliği yapan, son iki rakibini ligden çektiren ve masa başı oyunlarının her türlüsünü yapan Manavgat'tan alınacak en güzel intikam olacak...