Hani hep diyorlar ya “Genel seçimler ayrı, belediye seçimleri ayrıdır. Belediye seçimlerinde aday ön plandadır” diye…

Bu son derece doğru bir tespit…

Dolayısıyla AK Partinin Eskişehir’de belediyeleri kazanmasının olmazsa olmaz koşulu, seçimlerde çıkartacağı belediye başkan adaylarının niteliklerinde yatıyor.

Zira…
Sadece Erdoğan’ın kişisel olarak sağladığı oy ile milletvekili seçilebiliyor ama sağlanan aynı oy belediye başkanlığını kazanmaya yetmiyor.


***
O yüzden:
AK Parti’nin Eskişehir merkezindeki belediyeleri kazanması, belediye seçimlerinde Erdoğan’ın oyunun üzerine oy koyabilecek nitelikte adayların gösterilmesi gerekiyor…

***
Parayla pulla nitelikli aday olunmuyor…
Kibirle falan da olunmuyor…
Küstahlıkla, cahil cesaretiyle, iftiralarla falan da olunmuyor…

Dahası…
Abartmayla, yalanla, tahammülsüzlükle, kayırmacılıkla hiç mi hiç olunmuyor…

Zira…
Seçim sürecinde bu özelliklerinden biri ya da birkaçı ön plana çıkan aday, Erdoğan’ın sağladığı oyu da aşağı çekiyor...

***

Sonuç olarak:
Adayın var olan oyun üzerine oy koyabilmesi ancak samimiyetle oluyor…
İçtenlikle, hoş görüyle, nezaketle, zarafetle oluyor…

Görgü, bilgi, donanımla oluyor…
Hatta…
Tanınırlık, bilinirlik, güvenirlik, sevilme ve makama yakışma ile oluyor.


***

O yüzden…

Eğer AK Parti Eskişehir’de önümüzdeki seçimleri ve belediyeleri kazanmak istiyorsa, yukarıda saydığımız kişisel özellikleri ile şehirde karşılık bulacak ve Erdoğan’ın sağlamış olduğu oyun üzerine oy koyabilecek nitelikte adaylar belirlemesi gerekiyor…

AK Parti bu seçimde bunu yapar ve yukarıda sıraladığımız nitelikleri taşıyan adayları sahaya sürebilirse ne ala…

O zaman seçimlerde belediyeleri kazanma şansını yakalayabilir.

Yok yapmaz ve milletvekili adaylarını belirlediği gibi(Eskişehir ile hiçbir alakası olmayan) belediye başkan adayları belirlemeye kalkarsa, işte o zaman beş yılda bir yaşadığı hüsranlara bir yenisini daha eklemiş olur.

Bizden söylemesi…

AKP..

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ÇİFTE MAAŞA ÇİFTE KIYAK DA GELMİŞ!

Resmi gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre:

Çift veya daha fazla sayıda maaş alan yönetim ve denetim kurulu üyesi olan kamu görevlilerinin vergileri, yönetim ve denetim kurulu üyesi olduğu kurumlar tarafından ödenecekmiş.

Yani…

İki ya da daha fazla yerden maaş alan kamu görevlileri, iki ve daha fazla olan maaşlarını tam alacak ama vergileri, çifte maaş aldıkları kurumlar tarafından yatıracakmış.

Dahası…

Bu kamu görevlilerinin maaşları artan oranlı vergi tarifesi kapsamına alınmayacakmış.

Öte yandan…

Asgari ücretin biraz üzerinde tek maaş alan ücretliler, artan oranlı tarife üzerinden vergi ödemeye devam edecekmiş…

Anlayacağınız…

Bazı kamu görevlilerine iki ve üzeri maaş kıyağı yetmemiş, bir de vergi ödememeleri için ikinci bir kıyak geçilmiş.

İltimasın bu kadarına da pes doğrusu!

Bu denli iltimasa rağmen birileri hala çıkıp, dalga geçer gibi “Aynı gemideyiz” falan diyor ya…

İnsanın aklı almıyor!

Nasıl bir gemideysek artık!

çifte maaş

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

BENDEN SONRASI TUFAN!

Masallarda sıkça anlatılır ya…
Adam yolda yürürken karşısına Cin çıkmış…
-"Dile benden ne dilersen" demiş önce…
Ardından da;
-"Ne istersen yerine getireceğim ancak, senin istediğinin iki katını da komşuna vereceğim" diye eklemiş.
Adam hiç düşünmeden Cin'e dönüp cevap vermiş;
-"Bir gözümü çıkartmanı istiyorum"

***
Bu, her ne kadar masal da olsa; bu aslında "Varsın ben olmayayım ama yeter ki o da olmasın" kafasıdır.
Bu aynı zamanda;
-"Herkes benden beter olsun" düşüncesidir.

***
Ne yazıktır ki, bu düşünceyi hem kalplerinde hem de kafalarında yaşayan pek çok insan var çevremizde.
Aslına bakarsanız…
Eskişehir'de bu düşüncenin hakim olduğu bir kent.
İşte belki de bu yüzden bu kentte birlikte hareket edilemiyor.
Bu yüzden biraz olsun yükselmiş insanların paçalarından aşağıya çekiliyor.
Kendi konumlarını koruma pahasına, bir yatırım yapacak olana belki bu yüzden söylenilmedik laf bırakılmıyor.

***
Hiç kimse;
-"Adam büyürse vergi verir, daha çok adam çalıştırır, kente faydası olur" demiyor.
Aksine…
Büyüyüp bir yerlere gelmemesi için, dedikodu mekanizması dahil hemen her yöntem deneniyor.

***
Bu düşünce ne yazıktır ki, bu şehri bulunduğu yerden daha yüksekte olmasının önünde  en büyük hastalık gibi duruyor.
Eskişehir bu hastalığı aşamadığı müddetçe, bu şehirde yaşayanlar önüne çıkan her Cin'e sırf komşusunu batırabilmek için "Bir gözümü oy" demeye devam edecek.paça

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


.....