Önümüzdeki mahalli seçimler AK Parti ile CHP arasında geçecek...
Seçimlerden hangi partinin daha başarılı çıkacağını bugünden bilmek zor.
O yüzden önümüzdeki seçimler her iki parti için de önemli...
***
Ancak...
Önümüzdeki seçimler İYİ Parti açısından sanki diğer iki partiye nazaran daha önem taşıyor gibi.
Zira...
Bu seçimler İYİ Parti'nin “Tamam” ya da “Devam” diyeceği seçimler olacağa benziyor.
***
İYİ Parti,temayül yoklamaları sürecinde bir deprem yaşadı...
Bunun sonucunda partiden istifalar yaşandı...
***
Genel başkanın masadan kalkması ve sonradan oturması da başka bir depreme neden oldu.
Çünkü...
Masadan kalkmasına da yeniden oturmasına da kızanlar bu kez istifa etmeye başladı...
***
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sonrasında da başka bir deprem yaşandı İYİ Partide...
Yine istifalar geldi.
İstifa edenlerin bir kısmı AK Parti'ye, bir kısmı CHP'ye, bir kısmı da Zafer Partisine girdi.
***
Sonuç olarak İYİ Parti'de temayülden bugüne kadar geçen süre zarfında tak bir savrulma yaşandı...
***
İYİ Parti son olarak seçimlerde ittifak yapmama ve her seçim bölgesinde kendi adaylarını çıkartma kararı aldı.
Görünen o ki bu karar hayata geçirilecek  ve İYİ Parti seçimlere kendi adaylarıyla katılacak.
***
Fakat...
İYİ Parti son yapılan seçimlerde, Türkiye genelinde yüzde 20'nin üzerinde oy aldığı il sayısı sadece 3 ille sınırlı...
Diğer illerde de oy oranı ortalama yüzde 7 civarında.
Partinin sahip olduğu il belediyesi hiç yok...
Kazandığı İlçe ve belde belediye sayısı 7-8 civarında...
***
Yani...
İYİ Parti'nin önümüzdeki mahalli seçimlerde başarılı olması, yukarıdaki rakamlar göz önüne alındığında  çok zor görünüyor...
Olur da bir mucize olur da başarılı olursa ne ala...
Ama olamazsa İYİ Parti'nin siyasetteki geleceği pek parlak olmayabilir.
İşte bu yüzden önümüzdeki mahalli seçimler İYİ Parti için“Ölüm-Kalım” seçimi olarak diğer iki partiye oranla daha çok önem taşıyor sanki... 

iyi parti-17

Bendeniz'e de tam 7 milyon 500 bin dolar miras kalmış

Fransa'da Altın işiyle uğraşan Latif Taşkın isimli bir Türk vatandaşı 2020 yılında yakalandığı  kovid hastalığı nedeniyle vefat etmiş.
***
Şu anda bankada tam 7 milyon 500 bin dolar mevduatı varmış.
İşin ilginç tarafı hiçbir akrabası da yokmuş.
***
Charlotte Dennery isimli banka memuru olduğunu söyleyen bir kadın, soy isimden yola çıkarak bize ulaşmış.
***
“Latif Taşkın öldü ama banka yönetimi bunu bilmiyor. Eğer öğrenirlerse, kimsesi olmadığı için para bankanın üst yönetimi tarafından paylaşılacak. Sizin soy isminiz tuttuğu için ben sizi akraba olarak gösterip, bu parayı alabilirim.”demiş önce.
***
Ardından da “Gelin işbirliği yapalım ve bu işi gizli tutalım, parayı yarı yarıya kırışalım” diyerek, teklifiyle ilgili cevap vermem için bir mail adresi göndermiş.
***
Buraya kadar okuduğunuzda çoğunuz bu işin bir dolandırma girişimi olduğunu mutlaka anlamışsınızdır.
***
Muhtemelen “Tamam. Yapalım” maili gönderdiğimde, masraflar için şu kadar para gerektiğini söyleyip, o parayı havale etmemi isteyecek. Yine muhtemelen o parayla da ortadan yok olacak...
***
İşin enteresan tarafı, google'a ismi taranınca bana bu yazıları yazan o isimde bir kadın var olduğu ve o kadının gerçekten ismi verilen bankada üst düzey bir görev yaptığı görülüyor. Belli ki kadının sosyal medya hesabı kopyalanmış...
***
Yukarıda da söyledik...
Gelen maili okur okumaz, tıpkı sizin gibi bunun aleni bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu anladık...
***
Fakat... 
Özellikle son günlerde Polatlardan tutun da futbolculara kadar çok sayıda dolandırıcılık olaylarının akıl almaz hikayelerini okuyup izledikçe, yukarıdaki dolandırıcılık hikayesini de yiyecek ve ayak üstü dolandırılacak pek çok kişi olduğuna eminiz...

Sıraya gireni de sırayı göreni de üzen bir tablo işte!

Fotoğraf Bağlar Caddesinin üzerindeki bir fırının önünde çekilmiş.
Saat sabahın 08.30'u ve bu insanlar fırına gelecek müşterileri bekliyor.
***
Sabahın soğuğunda fırın önünde beklemelerinin nedeni ise, hepinizin malumu olduğu üzere ekmek almaya gelenlerin fırıncıya hayır için fazladan para vermesi halinde ücretsiz ekmek alabilmek...
***
Böyle birinin gelmesini bazen bir saat, bazen de saatlerce fırın önünde bekliyor bu insanlar...
Büyük ihtimalle hiçbiri kahvaltı yapmamış, yapamamış ve karnı aç.
Yine büyük ihtimalle evde bekleyen çoluk-çocuk ve varsa yaşlıları da aç karınlarıyla o bedava alınacak ekmeğin gelmesini bekliyor.
***
Nereden bakarsanız bakın sıraya gireni de sıraya gireni de üzen bir mahcubiyet tablosu...
Üstelik hemen her fırının önünde yaşanan bir tablo bu...
***
Artık bu ve benzeri tabloların “Ekonomimiz büyüyor, işsizlik azalıyor, enflasyon düşüyor, refahımız artıyor” söylemleriyle ne kadar bağdaştığını varın siz düşünün...