Bu şehrin seçilmiş ve atanmışları eğer bu şehrin menfaatleri için öteden beri biraz olsun gayret sarf etseydi, bu şehir yıllar önce otomotiv yatırımına ve bununla birlikte güçlü de bir yan sanayiye sahip olurdu…
***
Kişisel menfaatler yerine şehir menfaati düşünülmüş olsaydı, Eskişehir yıllar önce demiryolu ile limana bağlanır, sanayisi bugünkünden en az dört kat daha iyi durumda olurdu.
***
“Şehir kazansın, hepimiz kazanalım” denilebilseydi eğer, bu kent en az 3-4 güçlü holdinge sahip olurdu.
***
Siyaset bir kenara bırakıp birlikte hareket etme becerisi gösterilseydi eğer, sahip olduğu alt yapı ile bu şehir ülkenin silikon vadisi olurdu.
***
Eskişehir için geçmişten bu güne biraz kafa yorulsaydı, şehir üretim üssü haline gelir, yerli otomobil için başka bir şehir aranmaz, her türlü raylı sistem aracı Eskişehir’de üretilirdi.
***
Birbirlerine güç gösterisinde bulunmak yerine Eskişehir ortak paydasında birleşebilselerdi ne olurdu biliyor musunuz?
-Türkiye’nin en faal havaalanına sahip olur, başta İstanbul olmak üzere Ege ve Akdeniz’e saat başı uçak seferleri olurdu.
-Güney ve Kuzey çevre yolları yapılır, ulaşımı ve şehir içi trafiği en rahat illerden biri olurdu.
-Şehrin ortasında bulunan ve 5-6 mahalleyi olumsuz etkileyen Küçük sanayi Sitesi, modern bir yaşam alanı haline dönüşürdü.
***
Eğer bu şehrin seçilmiş ve atanmışları birbirine engel olmak, birbirlerinin işini bozmak yerine Eskişehir için her şeyi bir tarafa bırakabilmiş olsaydı…
-Türkiye’nin en büyük Termal tesisleri olurdu bu şehirde.
-Mevcudu bölerek değil de, sıfırdan kurulan 3-4-5 Üniversitesiyle, tam bir Eğitim ve öğretim kenti olurdu örneğin.
-Taşıdığı özelliklerine göre ilçeler kalkındırılır, şehir merkezinden ilçelere tersine göç sağlanırdı.
***
Seçilmiş ve atanmışlar eğer bu şehir adına öteden beri ufacık bir kaygı duymuş olsalardı…
-Demiryolunun yer altına alınma projesi budanmaz. Üzerine öylesine facia bir düzenleme yapılmazdı.
-Şehir merkezinden ilçelere ulaşım bu kadar sıkıntılı olmazdı.
-Güzelim tarım arazilerinin üzerine Termik santral kurulması hayatta tartışılamazdı.
Kısacası…
Bu şehrin seçilmiş ve atanmışları bu şehri ve bu şehirde yaşayan 900 bin kişinin sorumluluğunu sırtlarında hissetmiş olsalardı…
Bugün bambaşka bir Eskişehir’de yaşıyor olurduk…
EMİNİM HERKES AYNI KANAATTE…
Kayserili'ye sormuşlar “İki kere iki kaç eder?”
Cevap vermiş:
“Alırken mi yoksa satarken mi?”
***
Şimdi kalkıp biri TÜİK’e sorsa “Ülkede enflasyon oranı nedir?” diye
“Devletin alacağı vergi zammını hesaplarken mi yoksa memur-emekli maaş zammını hesaplarken mi?” dese yeridir valla!
SİZE DE TANIDIK GELECEK Mİ BU GEREKÇELER?
Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferika Macar asıllıdır.
Günümüzden 300 yıl önce bir kitap yazar ve kitabında İmparatorluğun gerilemesinin sekiz nedenini şöyle sıralar.
1-Kanunları uygulamamak.
2-Adaletsizlik.
3-Devlet işlerinin ehliyetsiz kişilere teslim edilmesi.
4-Bilim adamlarının fikirlerine tahammülsüzlük.
5-Modern askeri teknolojilerinde bilgisizlik.
6-Orduda disiplinsizlik.
7-Devlet servetini kötüye kullanma ve rüşvet.
8-Dış dünyadan bi haber olmak.
Valla ne diyelim?
300 yıl önce sıraladığı gerekçeler bugün için çok tanıdık geldi!