2000'li yılların başı...
Yılmaz Büyükerşen'in büyükşehir belediye başkanlığında ilk dönemi.
Murat Mercan ise AK Parti'nin kurucusu, Eskişehir milletvekili ve parti genel başkan yardımcısı.
***
2004 mahalli seçimleri yaklaşırken Murat Mercan Büyükrşen'e “AK Parti'ye geç. Büyükşehir adayımız ol. Birlikte olursak Eskişehir'i uçururuz” teklifinde bulunuyor.
***
Büyükerşen bu teklifi kabul etmiyor. Yine DSP'den aday olup, seçimi kazanıyor.
***
İşte o günden sonra Yılmaz Büyükerşen ile Murat Mercan hiçbir zaman anlaşamıyor.
Her fırsatta Büyükerşen Mercan'ı, Mercan da Büyükerşen'i eleştiriyor.
Birbirleri hakkında suç duyurusunda bulunup, dava açtıkları bile oluyor.
***
Sonrasında; Büyükerşen büyükşehir belediye başkanlığına devam ediyor. Üst üste 5 seçim kazanıyor.
***
Murat Mercan iki dönem vekilliğin ardından Enerji Bakan yardımcılığı, ardından da Türkiye'nin Tokyo ve Washington Büyükelçiliği görevlerine getiriliyor.
***
Kader mi yoksa tesadüf mü diyelim bilemedik?
Birbiriyle anlaşamayan ve kavgaları yıllar öncesine dayanıp, hala devam eden Yılmaz Büyükerşen ile Murat Mercan'ın emeklilikleri de aynı günlere denk geliyor.
***
Büyükerşen'in yeniden aday olmadığının kesinleştiği ve siyasete nokta koyduğu günlerde Murat Mercan da Büyükelçilik görevini tamamlayıp, bürokrasiye son noktayı koyup emekliye ayrılıyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
“CUMHURBAŞKANIMIZIN TENSİPLERİYLE, ÖZGÜR ÖZEL'İN TAKDİRLERİYLE!”
Kamuda yapılan her atama, atanan kişi tarafından “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle” diye duyuruluyor ya....
***
Bakanından tutun da il müdürüne kadar hemen herkes göreve başlarken de görevi sona erince de bağlılıkta kusur etmemeye çırpınıyormuş gibi ısrarla cümleye “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle” diye başlıyor ya...
İşte benzeri bir duruma bu kez bizim belediye başkanlarımız imza atarak başladı.
Önceki gün, Odunpazarı belediye başkanlığına yeniden aday gösterilen Kazım Kurt ile Tepebaşı belediye başkanlığına yeniden aday gösterilen Ahmet Ataç'ın sosyal medya hesapları üzerinden, birbirinin tıpkısının aynısı olan açıklamaları vardı...
***
Herkes Kurt ve Ataç'ın aday gösterilmeleriyle ilgili açıklamalarının birebir aynı olmasına takılmış.
***
Ben ise; Kurt ve Ataç'ın birebir aynı olan açıklamalarının “Parti Meclisimiz ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in takdiriyle” diye başlamasına takıldım!
Sizi bilmem ama...
“Devletim görevlendirmesiyle” yerine “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle” diye başlayan cümle ne kadar yanlış geldiyse, “Partimin görevlendirmesiyle” diye başlaması gereken cümlenin “Sayın Özgür Özel'in takdiriyle” diye başlaması bir o kadar yanlış geldi bana!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
DENKTAŞ'IN ANISINA...
On iki yıl önce kaybetmiştik Kıbrıs'ın efsanevi lideri Rauf Denktaş'ı.
Dün, kabri başında anma töreni düzenlenmiş.
Süleyman Demirel benzeri bir siyasetçiydi Rauf Denktaş.
Siyasete espri katabilen ender politikacılar arasındaydı.
Aşağıda aktaracağımız gibi insanı gülümseten birçok anı bıraktı.
***
Rauf Denktaş bir toplantıda konuşma yapıyor.
Kendisine sürekli muhalif olduğunu bildiği ve rakip partinin milletvekilliğini yapan bir kişi sürekli Denktaş ne derse "Yaşa Baba!" diye tezahürat yapmaya başlıyor.
Toplantı boyunca bu sürekli böyle devam ediyor.
***
Denktaş konuşuyor, önde oturan muhalif milletvekili "Varol Baba" diye tempo tutuyor.
Sonunda, bir türlü anlam veremediği bu olaya dayanamıyor Denktaş.
Muhalif milletvekilinin yanına gidip; "Hayrola sen bizim partiye falan mı geçtin? Ne desem ‘Yaşa Baba’ diye bağırıyorsun" diye soruyor.
***
Muhalif milletvekili "Yooo Ne münasebet. Neden geçecekmişim sizin partiye?" deyince Denktaş;
-"Ama deminden beri ben konuşuyorum, sen ise "yaşa baba" diye tempo tutuyon. Ben de buna bir anlam veremiyom. Bunun nedeni nedir?" diye sorunca, muhalif milletvekili;
-"Yıllardır anamızı bellediğin için sana Baba demeyim de kime diyeyim?" cevabını veriyor.
***
Rauf Denktaş da bunu her katıldığı televizyon programında anlatırdı.
Anlatırken de katıla katıla gülerdi…
Aslında bu şekilde davranmakla, siyasetin; yapılan en ağır eleştirileri bile sindirebilme sanatı olduğunu adeta ispat ederdi…
Nur içinde yatsın…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,