Eskişehir'in en büyük talihsizliği nedir biliyor musunuz?
Kurulduğu günden bu yana, bir-ikisi hariç, iktidar partisi milletvekilleri ve aktörlerinin bu şehrin isteklerini Ankara'ya dayatmak yerine, Ankara'da şehirle ilgili alınan ve kabul görmeyen kararları bu şehir halkına dayatmak istemesidir.
***
Geçtiğimiz süreçte bunun örneklerini pek çok kez yaşadık...
Yeni stadyumun yeri konusunda yaşadık örneğin.
Şehir halkının büyük bir bölümü “Yeni stadyum ya olduğu yere ya da Muttlip'e yapılsın” istedi fakat Ankara'da birileri Sazova'ya yapılmasına karar verdi.
***
Yeni Gar binasının yeri konusunda da yaşadık aynı şeyi.
Şehirde Yeni Gar binasının Şeker Fabrikası arkasında, Karayolunun da yanında bir yere yapılması istendi fakat Ankara'da birileri “Yerinde yapılsın” kararı aldı.
***
Sadece bunlar mı?
Alpu'nun verimli topraklarına kurulmak istenen Kömürlü Termik Santral, yine Alpu'nun tarımsal SİT alanı üzerinde yapılan URAYSİM porjesi, Hatboyu'nda yapılan ucube düzenleme...
Hiç birini istemedi Eskişehirli...
Ama Ankara'da birileri “Olacak” dedi ve yaptı...
***
Tüm bunlar olurken, şehir halkının istekleri doğrultusunda Ankara'ya baskı yapıp, bu kararlarından vazgeçirmesi gereken iktidar milletvekilleri ve aktörleri ne yaptı biliyor musunuz?
Ankara'da alınan bu kararların ne kadar doğru kararlar olduğuna dair şehir halkını ikna etmekle uğraştı.
***
Bakın şimdi şehrin önünde büyük bir tehlike var.
Alpagut ve Atalan Mahallelerinde, Sakarya nehrine 4 kilometre, Tarpak Baraj Sulamasına 3 kilometre uzaklıkta, birinci derece SİT alanına 200 metre uzaklıkta, üstelik altında diri fay hattı bulunan bir bölgede Altın ve Gümüş maden projesi hayata geçirilmek isteniyor.
***
İmza kampanyaları düzenleniyor, bölgeyi koruma altına almak için platformlar kuruluyor, bölge halkı açılmak istenen madene karşı protesto gösterileri yapıyor.
Bu konu aynı zamanda Eskişehir'deki AK Partili vekiller ve aktörleri için bir sınav niteliğinde.
***
Bakalım Eskişehir'i ayağa kaldıran ve şehrin geleceğini karartacak olan bu maden konusunda ne yapacaklar?
Bugüne kadar olduğu gibi yine Ankara'da alınmış kararı Eskişehirlilere dayatmaya mı çalışacaklar?
Yoksa...
Bugüne kadar yapılanın aksine, şehrin vekilleri ve seçilmişleri olduklarını hatırlayarak,Ankara'ya gidip “Sebze ve meyvenin yetiştiği, içinden Sakarya nehrinin geçtiği bir bölgeye nasıl maden izni verirsiniz? Biz bunu Eskişehir'de seçmenimize nasıl anlatacağız? Bu işi hemen durdurun!” diye baskı mı kuracaklar?
Verecekleri sınavı hep birlikte göreceğiz...
ESKİŞEHİR'İ NASIL BİR GELECEK BEKLİYOR SİZ HESAP EDİN!
Altın artık toprakta hani bizim o filmlerde gördüğümüz şekilde parçalar halinde çıkmıyor.
Toz halinde bulunuyor.
Bunun için de maden sahalarında toprağın yüzeyinin belli bir derinliğe kadar kazılması, sonrasında patlatma yolu ile daha da derine inilmesi, çıkan toprağın içindeki altın tozunu ayrıştırmak için de siyanürlü sudan geçirilmesi gerekiyor.
Kullanılan siyanürlü su da maden sahası içindeki havuzlarda biriktiriliyor.
***
TEMA Vakfı'nın hazırladığı Eskişehir'in maden ruhsatlandırma haritasına göre şehrin toplam yüz ölçümünün yüzde 71'i maden ruhsatlarına bağlanmış vaziyette.
Yani...
Şehir sınırları içinde kalan yüz ölçümün yüzde 71'i maden arama için ruhsatlandırılmış
***
Bu yüzde 71'lik alanın önemli bir bölümü “Arama ruhsatı” alınan alanlar, bir bölümü “İşletme ruhsatı” alanlar, geriye kalan bölümü de “İhale ruhsatı” alanlardan oluşuyor.
***
Özellikle içinde Altın, Bakır, Gümüş, Nikel ve Kömür çıkartmak için 4 ncü sınıf diye adlandırılan madenciliğin yapılacağı bu alanlar, bu tip madenciliğin ilkel arama yöntemi ile yapılacağı ve çevreye de onarılamaz tahribata neden olacak cinsten.
***
Bu rakamlardan sonra Eskişehir'i nasıl bir gelecek bekliyor, varın siz hesap edin!
MERKEZİNDEYDİK, DURAĞI OLDUK!
Eskişehir Kara ve Demiryollarının kavşak noktasında bulunan bir şehir olarak tanımlanan bir şehirdi.
***
Daha birkaç yıl öncesine kadar “Demiryollarının merkezi, kara yollarının kesişim noktası olarak tanımlanırdı.”
***
Bugün için aynı tanımı yapmak mümkün değil.
Farkında mısınız bilmiyorum ama Eskişehir, özellikle İzmir Hızlı Tren hattının dışında bırakılmasının ardından, Hızlı Tren hatlarında Anadolu'nun ana istasyonu olma özelliğini kaybediyor.
***
Öte yandan...
Karayollarında ise Eskişehir resmen, Ankara-Bursa arasında bir durak haline geldi.
Velhasıl.
Eskişehir artık Demiryolu ve Karayollarının merkezinde olan bir şehir olmaktan çıktı!
Demiryollarında Ankara-İstanbul, Karayollarında ise Ankara-Bursa arasında normal bir durak oldu!
Emeği geçenlere sonsuz teşekkür ederiz!