Havaalanımız var hem de uluslararası standartlarda…
Bu havaalanımızdan yurt içi uçuşlarımız da olsa fena mı olur?
***
Demiryollarının merkezinde olan bir kentiz.
Demiryolu ile limanlara bağlantımız olsa fena mı olur?
***
Çok sayıda gizli zengine sahip bir şehiriz…
Birkaç holdingimiz olsa fena mı olur?
***
Özellikle son yıllarda sürekli turistlerin geldiği bir kentiz…
Gelen turistler aynı gün gitmeyip, birkaç gün şehirde kalsa fena mı olur?
***
Karayollarının tam merkezinde olan bir konumdayız.
Alternatif bir tane çevre yolumuz da olsa fena mı olur?
***
Siyasetle uğraşanlarla dolu bir kentiz…
Sürekli şehirde yetişen siyasetçileri olsa fena mı olur?
***
Futbolun beşiği olan bir şehiriz…
Şehrin takımı süper ligde olsa fena mı olur?
***
Bir dolu zengine sahip bir kentiz aslında…
Sahip olduğu o zenginler biraz da görgülü olsa fena mı olur?
***
Ülkenin değişik şehirlerinde hatta çoğu ülkede yaşayan hemşerilere sahip bir şehiriz…
Sağlıklı bir lobisi olsa fena mı olur?
***
Üç üniversiteye sahip, üniversite ve eğitim kentiyiz.
Bir de özel üniversitemiz olsa fena mı olur?
***
Çok kıymetli sıcak suyu bulunan bir kentimiz var.
Bu kıymetli su yıllardır boşa akmasa da değerlendirilebilse fena mı olur?
***
1 milyona yakın nüfusu olan bir kentiz.
Şehirde ikinci hatta üçüncü bir kent merkezi daha olsa fena mı olur?
***
Pazar günü kritik bir seçim var ülkede.
Ya mevcut yönetim devam edecek ya da yeni bir yönetim gelecek.
Umarız hangi yönetim gelirse gelsin yeni dönem Eskişehir’in yukarıda saydığımız eksikliklerinin giderildiği bir dönem olur!
HAFTA SONU SEÇİM NEŞENİZ OLSUN…
1950 seçimlerinde Konya'da duvarlara asılı afişleri okuyan köylü ile
aday arasında şu konuşmalar geçer:
" Topraksıza toprak, toprağa tapu, ürüne fiat."
" Ne zaman olacak bunlar "
" Her seçimde, her seçimde.
(Bu seçim sonrasında da her seçim sonrası gibi muhtemelen bazı şeyler değişmeyecek)
***
Seçim sabahı. Karı koca sandığa oylarını atmışlar, eve dönüyorlar... Kahvenin önünden geçerken adama bağırmışlar:
“Gel ülen, bi çay iç!”
Adam karısını eve yollayıp, kahveye takılmış. Akşam üzeri dönmüş, elinde bir yumurta, karısı sormuş:
“Ne elindeki?”
“Yumurta, görmüyon mu?”
“Gördümde neyin nesi anlayamadım!”
ADAM başlamış anlatmağa:
“Kahvede otururken biri geldi, bana bir yumurta verdi. Hediye!”
“İyi de ne olacak bu yumurta?”
“Zengin olacağız... Yumurtayı karşı komşunun kümesindeki tavukların altına koyacağım, civcivler çıktıktan sonra bir tane dişi alacağım. Bu dişi büyüyüp tavuk olacak, bir sürü yumurtlayacak. Onları da kuluçkaya yatıracağım, yine civcivler gelecek. Sonunda o kadar çok civciv, tavuk, yumurta olacak ki, bunları satıp bir inek alacağım!”
Karısı “eee!” diye meraklanmış:
“İneği, komşunun öküzüyle çiftleştirip, doğan buzağıyla yine çiftleştireceğiz. O kadar çok ineğimiz, öküzümüz olacak ki, satıp bir ev, bir kaç tarla alacağız. Sonunda çok paramız olacak. Paranın üçte biriyle yine ev ve tarla, üçte biriyle üst baş, üçte biriyle mobilya, beyaz eşya alırız.”
“Sonra?”
“Üçte birden kalan parayla da, ben biraz gezip tozacağım!”
Kadın hırsla yerinden kalmış:
“Gezip tozacaksın öyle mi?”
“Öyle!”
Kadın yumurtayı kapıp, yere atmış kırmış...
Pazar günü sandıklar açılacak, sonuç ortaya çıkacak. Bakalım kimlerin hayalleri yıkılacak?
***
Zoraki Demokrat bir ülkede seçmenin biri eline verilen içi pusulalı seçmen zarfını açmak isteyince görevli sandık memuru: “Heyy! demiş, ne yapıyorsunuz?”
_ Bir şey yaptığım yok demiş seçmen, sadece kimi seçtiğimi bilmek istiyorum. Açmak isteyişim bu yüzden…
Olmaz öyle şey, demiş memur. Seçimin gizli olduğunu bilmiyor musun?
(Seçim bitecek ama kaybeden tarafın şaibe iddiaları her seçim olduğu gibi devam edecek)
***
Karadeniz kıyısındaki bir otele ‘tam pansiyon’ gelen İstanbullu turist 2. günün sonunda isyan etmiş: “Acente bize, demiş, ‘Yemekte seçim serbest!’ demişti. Oysa iki gündür hamsiden başka bir şey yok mönüde. Nerede serbest seçim?” Otelci pişkin pişkin açıklamış:
“İster yersiniz, ister yemezsiniz” demiş, işte size serbest seçim! “Ben size yemek zorundasınız mı dedim?”
***
Pazar günü yapılacak seçim ve sonuçlarının tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum…
NEREDEN BAKSANIZ KUMAR GİBİ!
Geride kalan Perşembe ve Cuma günleri bankalar döviz yetiştiremedi.
Çünkü…
Seçimden sonra doların 30, Euro’nun 32 olacağı düşüncesiyle insanlar döviz büroları ve bankalara adeta döviz almak için akın etti.
Aşırı talep karşısında çoğu büro ve banka döviz satışını durdurmak durumunda kaldı.
***
Perşembe ve Cuma günü, seçim sonrası yükseleceği düşüncesiyle döviz alanlar şimdi seçim sonuçlarının ortaya çıktığı günün ertesi gününü, yani Pazartesi gününü bekliyor.
Pazartesi günü döviz fiyatları aynı kalırsa mesele yok.
Düşündükleri gibi döviz yükselirse üç günde hatırı sayılır bir kar etmiş olacaklar.
Ancak…
Her ne kadar az bir ihtimal olsa da dövizin seçim sonuçlarına paralel düşme durumu da var.
Eğer bu olursa, aynı insanlar iki günde zarar edecek…
Nereden baksanız kumar gibi!