Filistin lideri Mahmut Abbas Moskova dönüşü Türkiye’ye  uğramıştır.  Türkiye’ye gelmek başka, geçerken uğramak başkadır. Kremlin'den yapılan açıklamada; “Mahmud Abbas resmi bir ziyaret için Rusya'da. Vladimir Putin ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasındaki görüşmeler Rusya Devlet Başkanının Novo-Ogaryovo'daki konutunda gerçekleşiyor. Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden saldırganlığını durdurmanın ve savaştan zarar gören bölgeye insani yardımların derhal ulaştırılmasını kolaylaştırmanın yollarını görüşmek üzere bugün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelecek”  denilmiştir.

Mahmut Abbas,  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti sonucunda  23 Ağustos 2022 tarihinde    Ankara’ya  resmi ziyarette bulunmuştur. O tarihte  Erdoğan, "Filistin'in ülkemizin ve halkımızın gönlünde daima müstesna yeri vardır. Filistin davasına desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın statüsüne değiştirilmesine matuf eylemleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bu hususta hassasiyet ve beklentilerimizi İsrailli muhataplarımıza en açık şekilde doğrudan aktardık, aktarıyoruz” derken   haklıdır.  Mahmud Abbas'ın ilk durağı Anıtkabir olmuş, Atatürk'ün mozolesine çelenk bırakarak saygı duruşunda bulunan Abbas, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçerek, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalamıştır. 

Abbas’ın,  15 Haziran 2022 tarihinde  Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni ziyaret etmesini de  bilmekte  yarar vardır.   Ziyaret sonrasında  “Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki tahriklere karşı ortak mücadele etme konusunda tam bir fikir birliğine vardıkları” açıklanmış, Anastasiadis’in “Türk  işgali”  açıklamasına  Abbas tepki göstermemiştir. Abbas Ankara’da “zeybek”, Atina’da “sirtaki” oynamıştır. 

Abbas, Filistin Devletini tanıyan, uluslararası arenada Filistin halkının özgürlüğü ve bağımsızlığını elde etmesi için yanında olmaya devam eden kararlı duruşu nedeniyle Rum mevkidaşı Nikos Anastasiadis’e  teşekkür ederek Filistin devlet madalyası takdim etmiştir. Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı da Kıbrıs ve Filistin arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkilerini güçlendirmedeki rolünü takdir ederek Abbas'a Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Büyük Kolyesi'ni  sunmuştur. Twitter hesabından açıklama yapan Anastasiadis, Abbas'ın Türklere karşı yanlarında olduğunu  açıklamış, Abbas’a, “Kıbrıs konusu hakkındaki tutumunuz, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve halkının sorunun çözümü için gösterdiği çabalara verdiğiniz tam destek ve aynı zamanda Kıbrıs sorunu hakkında mümkün olan her yerde esirgemediğiniz çabalar için şahsım ve halkım adına teşekkür ediyorum” demiştir.  
Kıbrıs ziyaretinde III. Makarios'un mezarına çelenk koyan Abbas, Makarios'u sömürgeciliğe karşı mücadelenin sembolü olarak gördüğünü  açıklamıştır.  Anastasiadis, Mahmud Abbas'a III. Makarios Nişanı'nı, Abbas da Anastasiadis’e Filistin Devleti Büyük Nişanı'nı vermiştir. III. Makarios, Kıbrıs Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanıdır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi amacıyla başlatılan Enosis hareketinin önderleri arasında yer almıştır. 3 Ağustos 1977 tarihinde ölmüş, adına yapılan anıt mezarın girişinde  heykeli  vardır. 
Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı  (İİT) üyesi bir ülkedir. 1969 yılında kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı'na Birleşmiş Milletler üyesi 56, toplamda 57 bağımsız devlet (Filistin dahil )  üyedir. Böyle bir ülkenin  temsilcisinin Türkiye’ye  dost olmayan ülkelerle sıkı ilişkilerde bulunmasını  Türkiye nasıl karşılamaktadır?  Bu kapsamda bir Arap Birliği Heyeti’nin  Kaşgar’ı ziyaret etmesini ve Doğu Türkistan’da “soykırım yok” açıklamasına Türkiye’nin tepki  göstermemiş olmasını da anlamış değilim. 
Çin, dünya kamuoyunun tepkisini azaltmak için yabancı ülkeleri Doğu Türkistan’a  davet etmektedir. Bu kapsamda bir  Arap Birliği Heyeti, Çin hükümetinin önceden belirlediği program çerçevesinde Doğu Türkistan'a davet edilmiştir. 30 Mayıs-2 Haziran 2023 tarihleri arasında Doğu Türkistan'ı ziyaret eden heyette, Mısır, Suudi Arabistan ve Cezayir'in yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreterliği de dahil olmak üzere 34 Arap ülkesinden 16 üyeli grup yetkilisi  yer almış, heyet Doğu Türkistan’da soykırım yoktur açıklamasına bulunmuştur. 
 
Mahmut Abbas, 13 Haziran 2023 tarihinde   Çin lideri Şi Cinping'in  davetiyle  Pekin'e resmi ziyarette bulunmuş,  15 Haziran’da yaptığı açıklamada, Filistin-İsrail ihtilafının  sona erdirilmesinde Çin'in arabulucu olması gerektiğini vurgulamıştır: "Çin ve Filistin yakın dosttur. Karşılıklı güven ve işbirliği temelinde bu dostluğu daha üst seviyelere taşıyacağız. Ayrıca bugün Çin ve Filistin stratejik işbirliği ilişkilerinin resmi olarak kurulduğunu duyuruyorum."  
Abbas, Çin'in "Tek Çin" politikasını desteklediklerini  belirtmiş, Uygur sorununun insan hakları sorunu olmadığını, bu durumun Çin'in sözde terörizme, bölücülüğe karşı mücadelesi olduğunu, Çin’i  desteklediğini açıklamıştır: "Bazılarının gündeme getirdiği Uygur meselesi (Uygur Soykırımı) bir insan hakları meselesi değildir. Bu Çin'in terörizm, aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadelesidir. Filistin hükumeti, Çin'in bu mücadelesini her zaman destekliyor, Filistin her zaman Çin'e inandı. Çin'in her zaman adaleti yerine getireceğine inanıyoruz. Çin ve Filistin yakın dosttur. Karşılıklı güven ve işbirliği temelinde bu dostluğu daha üst seviyelere taşıyacağız. Ayrıca bugün Çin ve Filistin stratejik işbirliği ilişkilerinin resmi olarak kurulduğunu duyuruyorum."  

Çin'in davetiyle Doğu Türkistan'ı 2023 yılında ziyaret eden  Arap Birliği Heyeti,   bölgede Çin'in Doğu Türkistanlılara karşı uyguladığı etnik soykırım ve dini zulüm suçlamalarını   kabul etmemiştir. Çin, dünya kamuoyunun tepkisini azaltmak için yabancı ülkeleri, Doğu Türkistan topraklarına davet etmektedir.  

Arap Birliği Heyeti, Çin’in belirlediği program çerçevesinde 30 Mayıs - 2 Haziran 2023 tarihleri arasında Doğu Türkistan'a ziyaret etmiştir. Heyette; Mısır, Suudi Arabistan ve Cezayir'in yanı sıra Arap Birliği Genel Sekreterliği de dahil olmak üzere 34 Arap ülkesinden 16 üyeli grup yetkilisi bulunmuştur. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, 5 Haziran 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, Arap Birliği'nden gelen heyetin, Doğu Türkistan'a yaptığı ziyareti tamamladıktan sonra, "etnik soykırım" ve "dini zulüm" suçlamalarını tamamen reddettiğini açıklamıştır. Arap ülkeleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan halkına iyi davrandığı ve onların refahı için çabaladığını bildirerek, Çin hükumetini takdir etmiş ve Çin'in bölgede uyguladığı siyaseti desteklemeye devam edeceklerini  açıklamıştır.
Önceden belirlenmiş turistik yerler, sokak ve mahalleleri ziyaret eden heyetteki Suriye Dışişleri Bakanlığına bağlı Asya ve Afrika İşleri Dairesi Genel Müdürü Muhammed Hac İbrahim, Çin'in Doğu Türkistan'da sözde terörizm ve aşırılıkla mücadeleye yapıcı katkılarda bulunduğunu, Çin'in bu konudaki bilgi ve deneyiminde ve terörle mücadele konusunda işbirliğini güçlendirmeleri gerektiğini vurgulamıştır.
 
Çin'in Uygur Türklerine yönelik asimilasyon ve baskı politikası aralıksız devam ederken, Filistin'in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Mohamad Alaklouk, Doğu Türkistan'a yaptığı  seyahatte eski binaları görmekten ve Kaşgar'ın kültürünü deneyimlemekten çok mutlu olduğunu  açıklamıştır. Fakat nedense, Çin’in Uygur Türklerinin helal organlarını Araplara pazarlaması konusuna değinmemiştir. (Yukarıda sağdaki fotoğraf) 
Mahmut Abbas'ın Ermeni tezlerini  sahiplendiğini bilen  kaç Türk vatandaşı vardır? Bence bir elin parmakları kadardır: “ÇÜNKÜ ERMENİ XALQIDA BİR ÇOX  ZULME VA QIRĞINA MARUZ QALMIŞ BİR XALGDIR. XUSUSEN OSMANLI DÖVLETİ TARAFINDAN.” Türkiye her zaman Filistin halkı ile dayanışma içerisinde olmuştur.  
Mahmud Abbas, 17 Haziran 2022 tarihinde Güney Kıbrıs ziyaretinde Rum Yönetimi'nin hem ada üzerinde hem de Doğu Akdeniz'deki kışkırtma politikalarını destekleyen açıklamalar yapmıştır. Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Abbas ile Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki tahriklere karşı ortak mücadele etme konusunda fikir birliğine vardıklarını açıklamıştır. 
Bu süreçte, İsrail’in 9. Cumhurbaşkanı,  Şimon Peres’in 13 Kasım 2007  tarihinde TBMM’de milletvekillerine hitap ettiğini hatırlatmak isterim.  Peres’i, TBMM Genel Kurul Salonu'na girişinde  milletvekilleri ve dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ın  ayakta alkışladığı unutulmamalıdır. “hafızai  beşer nisyan ile maluldür”. (Memory is malignant with human beings)
Mahmud Abbas’ın ve Filistin yönetiminin Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin hassasiyet gösterdiği konulardaki duyarsızlığının  örneği, Abbas’ın 2023 Haziran ayında  Çin  ziyareti sırasında Komünist Çin Hükümeti’nin Uygur Türklerine uyguladığı baskılar konusunda Filistin’in takındığı tutumdur. Abbas, Çin lideri Şi Cinping'in özel daveti sonucunda  Pekin'e resmi ziyaretlerde bulunmuştur. Abbas 13 Haziran 2023  tarihinde  Pekin'de Cinping'in kurmayları ile özel bir görüşme gerçekleştirmiştir. Abbas ikili görüşmeler sonrası 15 Haziran 2023 tarihinde Doğu Türkistan ile ilgili soykırımcı Komünist Pekin yönetimini savunan bir konuşma yapmıştır. 
Abbas, Uygur sorununun insan hakları sorunu olmadığını, bu durumun Çin'in sözde terörizme, bölücülüğe karşı mücadelesi olduğunu ve Çin hükumetini desteklediğini  açıklamıştır:  "Bazılarının gündeme getirdiği Uygur meselesi (Uygur Soykırımı) bir insan hakları meselesi değildir. Bu Çin'in terörizm, aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadelesidir. Filistin hükumeti, Çin'in bu mücadelesini her zaman destekliyor, Filistin her zaman Çin'e inandı. Çin'in her zaman adaleti yerine getireceğine inanıyoruz." 
Mahmud Abbas’a göre  soykırımcı Çin, Doğu Türkistan konusunda  haklıdır. Doğu Türkistanlı Türkler, Filistin halkının maruz kaldığı zulme hiçbir zaman duyarsız kalmamış ve Filistin davasına destek vermiştir. Çin, Doğu Türkistan’ı işgal ettiği son 75 yılda, Uygur ve diğer Türk Müslüman gruplara yönelik sistematik asimilasyon politikası uygulamaktadır. Çin'in Doğu Türkistan politikası,  etnik ve inançsal kimliğinin yok edilmesi ve bölgenin Çin'e tamamen entegre edilmesi çerçevesinde şekillenmektedir. Müslüman Abbas, Uygur Soykırımı'nı inkar etmiş, Pekin rejiminin propagandasını yapmıştır.  Uygur Türklerine terörist demek, ahlaksızlıktır. 
Mahmud Abbas, Rum lider Anastasiadis’in davetiyle üç günlük  ziyaret için 14 Haziran 2020   tarihinde Kıbrıs  Rum Kesimi’ne   giderek, Arap devletlerinin ülkedeki büyükelçileri dahil üst düzey yetkililerle bir araya gelmiştir. Mahmud Abbas, Rum Yönetimi  Lideri Nicos Anastasis ile 16 Haziran 2022  tarihinde  görüşmüş,  Makarios’un mezarına çelenk koymuştur. Görüşmenin ardından Twitter hesabından açıklama yapan Anastasis, Abbas'ın Türklere karşı yanlarında olduğunu  açıklamış, Abbas’a, “Kıbrıs konusu hakkındaki tutumunuz, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ve halkının sorunun çözümü için gösterdiği çabalara verdiğiniz tam destek ve aynı zamanda Kıbrıs sorunu hakkında mümkün olan her yerde esirgemediğiniz çabalar için şahsım ve halkım adına teşekkür ediyorum” demiştir.  
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mahmud Abbas’ı davet ettiklerini ancak Abbas’ın olumlu cevap veremediğini açıklamıştır. Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın davet edildiği halde Türkiye'ye gelmediğini belirterek, "Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz, bakalım gelebilecek mi?" demiştir. Erdoğan, "Size bunu davet etmediğimizi kim söylüyor. Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz, bakalım gelebilecek mi? Gelir veya gelmez ama biz Filistin halkının, Filistinli kardeşlerimizin adına zaten söylenmesi gerekenleri her yerde her toplantıda dile getiriyoruz"  demiştir. Bu açıklama sonrasında Türkiye’ye gelen Abbas, TBMM’deki 46 dakikalık konuşmasında 28 defa alkışlanmıştır. 

Mahmud Abbas, Güney Kıbrıs Rum Yönetimini ziyaretinde; Rum Yönetimi'nin hem ada üzerinde hem de Doğu Akdeniz'deki kışkırtma politikalarını destekleyen açıklamalar yapmıştır. Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı, Abbas ile “Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki tahriklere karşı ortak mücadele etme konusunda tam bir fikir birliğine vardıklarını"  açıklamıştır. Anastasiadis’in “Türk  işgali”  açıklamasına  Abbas tepki göstermemiş, KKTC'den ve Türkiye’den söz etmemiştir
Bu kapsamda, İsrail’in 9. Cumhurbaşkanı, Siyonist terörist Şimon Peres’in, 13 Kasım 2007  tarihinde TBMM’de milletvekillerine hitap ettiğini hatırlamak isterim.  Peres, TBMM Genel Kurul Salonu'na girişinde  milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanmıştır. Bu süreci   Muallim Naci’nin  “Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” özdeyişi ile açıklamak mümkündür. 

İnsan hafızasının eksikliği unutkanlığıdır ama unutulanları da birileri çıkıp açıklamalıdır.  Peres, 12 Kasım’da  Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapacağı görüşmenin yansıra,  Başbakan Erdoğan’ı ve Dışişleri Bakanı  Ali Babacan’ı kabul etmiş, 11 Kasım’da  Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’la birlikte Ankara Forumu toplantısına katılmış, 13 Kasım’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir konuşma yapmıştır. 
Abbas’ın Rusya dönüşü Ankara’ya gelmesi konusu gündeme gelince Cumhurbaşkanı Erdoğan,    "Size bunu davet etmediğimizi kim söylüyor. Davet ettiğimiz halde gelmeyen Sayın Abbas, kusura bakmasın önce bizden ayrıca özür dilemesi lazım. Davet ettik ama gelmedi. Bekliyoruz, bakalım gelebilecek mi? Gelir veya gelmez ama biz Filistin halkının, Filistinli kardeşlerimizin adına zaten söylenmesi gerekenleri her yerde her toplantıda dile getiriyoruz"   derken haklıdır. Bu açıklama yerinde olmuş,  Abbas ülkesine dönerken  Türkiye’ye  uğramıştır. Bu durumda  Rusya’ya gitmesi ile Türkiye’ye gelmesi arasındaki farkı, siz kıymetli okurlarımın takdirine bırakıyorum.