Yağmur yağıyor seller akıyor arapkızı (bu durumu yaratanlar) camdan bakıyor.
Eeee bu dünyada yaşanan pislikleri sudan başka bi şey temizleyemez dedi doğa; ve
bizlere öyle bir yağmur gönderdi Ki feleğimizi şaşırdık. Yağmurlar, fırtınalar, seller,
toprak kaymaları, depremler, sıcaktan oluşan ölümler. Gel gör ki bizler
akıllanmıyoruuuz.
Bilim insanları hep uyardı. Sulara insani atıklarınızı, pisliklerinizi dökmeyin dedikleri
halde fabrikalarımız atıklarını arıtacaklarına ucuz olan derelere, nehirlere akıttı!
Balıkların ve su bitkilerinin ölümlerine neden oldu. Ağaçlar bizlerin yaşam
kaynağımız onları kesmeyin dediler! Biz de kesmedik kökten çözüm yoluna gittik ve
yaktık. Bu sözüm cahil insanlara! Ormanlar havadaki karbondioksiti temizler ve
bizlerin temiz hava almamızı sağlarlar. Ormanlık alanları yakarak rant elde ederek o
elde ettiğiniz toprakları beton evlerle, apartman veya gökdelenlerle yok etmeyin,
ederseniz kuraklığa neden olursunuz. Tarım alanlarını yerleşime açmayın. İleride
tarım yapacak alan bulamazsınız. Ormanlık bölgelere turistik oteller açarak doğanın
kirlenmesine ve o topraklarda yaşayan hayvanların yok olmasına sebep olmayın
dediler. Ben de doğa olarak sizleri uyardım.
Ben doğa olarak sizleri bu yaptığınız hatalarınızı düzeltin diye; aşırı yağmurlarla ikaz
ettim. Anlamadınız. Anlamadığınızı da dere yataklarını imara açarak oraları binalarla
doldurdunuz. Ormanlarımı yakmayın diye size ihtarda bulundum. Anlamadınız. Daha
çok rant elde etmek için daha çok yaktınız. Yaptığınız tüm yanlışlarınıza karşı
kendimi yenilemek için depremlerle ikaz ettim. Anlamadınız. Benim kendimi
yenilemem için yaptığım depremlerle ölmelerine göz yumdunuz.
Sizler kendinizi ne zannediyorsunuz? Siz beni ayaklarınızın altında gördükçe beni
küçümsediniz! Beni değiştirmek için her şeyi denediniz. Gene de ektiğinizin
karşılığını verdim. Ben bu alemi sizin yaşamınız için koruma altında tutmak için her
şeyi yaptım. Sizler de bu dengeyi bozmak için her şeyi yaptınız. Bu yağmurlar size
son uyarım.