ki önemli haber aynı gün peş peşe geldi.
***
Önce; Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜniAR) tarafından her yıl yapılan Öğrenci Dostu Üniversite Şehirleri araştırmasının 2024 yılı listesi açıklandı.
***
Açıklanan listede üç üniversiteye sahip olan Eskişehir üst üste 7'nci kez birinci olarak, kırılması zor bir rekora imza attı.
Böylece...
Eskişehir Türkiye'nin en iyi Öğrenci Dostu Üniverssite Şehri olduğu 7'nci kez tescillenmiş oldu.
***
Bu güzel haberin hemen ardından ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren ve her yıl Türkiye ve Dünya üniversite sıralamalarını belirleyen URAP listesi yayınlandı.
***
Türkiye'nin en iyi 20 üniversitesinin listesini açıklayan URAP'ın yayınladığı listeye göz gezdirdik.
Listede Erciyes Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Fırat Üniversitesi var...
Fakat...
Eskişehir'in üç üniversitesi'nden eser yoktu!
***
Anlayacağınız...
Aynı gün aynı saatlerde Eskişehir'in Öğrenci Dostu Üniversite Şehri olarak açıklanmasına ne kadar sevindiysek, Türkiye'nin en iyi 20 üniversitesi arasında Eskişehir üniversitelerinden birinin bile olmamasına o kadar üzüldük!
***
Velhasıl...
Eskişehir; Öğrenci Dostu Şehir olmakla haklı olarak gurur duymalı..
Ancak...
Türkiye'nin en iyi 20 üniversitesi içinde üç  üniversitesinden birinin bile bulunmuyor olmasından da büyük mahcubiyet hissetmeli diye düşünüyoruz...

BU TEKER ARTIK ZOR DÖNER...

Verdiğimiz rakamlar resmi değil…
Bu konuda yapılmış bir araştırma da yok.
Ama söylenenler ortada…
Bundan 2-3 yıl önce, çarkı kredi ile döndüren 100 firma varsa, bu gün bu yöntemle çarkı döndürmeye çalışan firma sayısı binleri aşmış durumda.
***
Yani…
Adam üretim yapıyor, yaptığı üretim için işçi çalıştırıyor, çalıştırdığı işçinin ücretini dahi, oldukça maliyetli olmasına rağmen bankadan çektiği kredi ile ödüyor…
***
Ancak…
Görünen o ki iş zurnanın zırt dediği yere gelmiş.
Bankalar, kredi vermeyi neredeyse kesmiş.
Bu, üretim yapan firmaların bundan böyle krediye ulaşamayacağını gösteriyor...
Bu pek çok iş yeri için  iflas demek, konkordato demek, işçilerin işsiz kalması demek.
Kısacası…
Teker ittirmeyle-kaktırmayla, banka kredileriyle falan kör topal buraya kadar geldi.
Ama görünen o ki, bu şartlar altında bu tekerin dönmesi pek de mümkün görünmüyor… 

VALLAHİ BU ŞEHRE YAZIK OLUYOR!

Artık şehrin orta yerinde kalmış.
Çöküntü alanından da beter bir hale gelmiş.
Gün boyu büyük bir karmaşanın yaşandığı.
Yıllardır “Kaldırılacak” türküsü söylenen.
Yine yıllardır bir türlü kaldırılmasına cesaret edilemeyen.
Kaldırılması halinde şehrin o bölgesinin nefes alacağı.
Çevresindeki 5-6 mahallenin kendine geleceği.
Daha güzel bir yaşam…
Daha güzel ve temiz bir ticaret ortamının yaratılabileceği.
Hemen herkesin “Kaldırılmalı” diye fikir birliğine vardığı koskoca bir yer var.
***
Küçük Sanayi Sitesi’nden bahsediyoruz.
Odunpazarı Belediyesi geçmişte iyi-kötü bir adım attı bu yerin dönüşümü için.
O güne kadar hiçbir şey yapılmadığı düşünüldüğünde, bu atılan adım bile çok önemli bir girişimdi.
***
İyi-kötü bir taslak proje de yaptı söz konusu yer için.
Sonra iş kilitlendi.
Taşınma ve dönüşüm işi resmen rafa kalktı.
Eskişehir'in en sıkıntılı bölgesinin dönüşümü için fırsat, kavga-gürültü ve tartışmalar ışığında, engellemeler karşısında kaçmış oldu.
***
Küçük Sanayi Sitesi'nin şehre yaşattığı sıkıntı bugün hala artarak devam ediyor.
Şehre yaşatılan sıkıntının ortadan kalkması, iktidar ve belediyelerin “Bu işi bitirelim” demesiyle mümkün
Ama gelin görün ki siyaset, ego ve kibir yan yana geliyor, bu iş yıllardır bitmiyor!
***
Eskişehir'in kaderini değiştirecek uzlaşma bir türlü sağlanamıyor!
Şehrin resmen önünü tıkayan meseleyi nedense kimse kafasına takmıyor.
Koca kentin orta yeri Beyrut'a dönmüş, bununla birlikte yaşamak kimseyi rahatsız etmiyor!
***
Ne diyelim?
“Ülke Şahlanıyor” diyen iktidar, “Şehir uçuyor” diyen belediyeler bir siteyi kaldırıp, savaş alanından farksız bölgeyi yaşanılır ve yakışır bir hale getirmeyi hiç dert etmiyor!
Valla bu şehre yazık oluyor!