Üniversite rektörlerini belirlemek için eskiden tam anlamıyla demokratik olmasa bile bir seçim yapılıyordu.
Aday olanlar arasında en çok oyu alan 6 isim YÖK’e gönderiliyor, YÖK tarafından yapılan mülakat sonucu bu 6 ismi 3’e düşürüp, Cumhurbaşkanının onayına sunuyor, Cumhurbaşkanı da bu 3 isimden birini rektör atıyordu.
İstisnaları olsa da, YÖK çoğu zaman en çok oy alan 3 ismi Cumhurbaşkanının onayına sunarken, Cumhurbaşkanı da yine çoğu zaman en çok oy alanı rektör atıyordu.
Yani…
Seçimlere giren ve aldığı oy itibarıyla ilk 6’ya giremeyen birinin ya da aday olmayan birinin rektör atanma şansı yoktu.
***
Bu iktidar döneminde bu sistem değiştirildi.
Üniversitelerde rektörlük için yapılan seçimler kaldırıldı.
Rektörler bizzat Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir oldu.
Atamadaki kriter ise nitelikten çok tamamen siyasi görüş baz alınarak yapıldı.
***
Hiç aday olmayan bir isim rektör olarak atanabildi mesela…
Ülkenin bir ucundaki okulda görev yapan bir akademisyen, diğer ucundaki bir üniversiteye rektör yapılabildi.
***
Hal böyle olunca, tamamen siyasi nitelikler doğrultusunda atanan rektörlerin öğretim üyelerine ve öğrencilere hizmet etmek, onların eğitim öğrenim hayatlarını iyileştirmek gibi bir dertleri olmadı.
Yeniden atanmasının yolu siyasetten geçtiği için rektörler öğrenci ve öğretim üyelerinin sıkıntılarını ortadan kaldırma ve üniversite eğitimini daha kaliteli hale getirme çabası yerine, kendisini o göreve getiren siyasi düşünceye hizmet çabası içine girdi.
***
Böylelikle rektörler siyasetçilerin istekleri doğrultusunda üniversiteyi yönetmeye, üniversiteler de bilim yuvası olmaktan çıkıp işçi bulma kurumuna dönmeye başladı.
Sonuç olarak:
Üniversitelerde eskiden rektörün odasına utana sıkıla girebilen siyasetçiler, bu güne gelindiğinde rektörlere talimat veren ve üniversiteleri dışarıdan yöneten insanlar olmuş.
Eskiden siyasetçileri kampüsün içine bile sokmayan rektörler, bu güne gelindiğinde siyasetçileri odasında ağırlayan ve her talimatını yerine getiren bürokratlar haline gelmiş.
Yazık ama çok yazık olmuş!
NOT-Geçenlerde dünyanın en iyi 1000 üniversitesi açıklanmış. Baktık Türkiye’den 13 üniversite var. Onlar da ilk binin sonlarına doğru yer bulmuşlar. Eskişehir’deki 3 üniversitemizin esemesi okunmamış.
üniversite-3
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

İNSANLARIN ZEKASIYLA BU KADAR DA DALGA GEÇİLMEZ Kİ…

TÜİK önceki gün Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı.
Buna göre ülkede aylık enflasyon yüzde 3.92 çıktı.
Yıllık enflasyonun da yüzde 38.21 olduğu açıklandı.
Yani…
Geçen yıl bu zamanda aldığımız herhangi mal ve hizmet bir yılda yüzde 38.21 oranında artmış…
“Haftalık artış” deseler amenna!
“Aylık artış” deseler eyvallah!
Artış yıllıkmış ve yüzde 38.21 miş iyi mi?
***
Allah aşkına!
Geçen yıl 100 liraya alabildiğimiz hangi mal ve hizmeti bu gün 138 liraya alabiliyoruz ki?
Biri çıksın söylesin, geçen yıldan bu yana fiyatı yüzde yüzün altında kalmış 25 kuruşluk poşetin dışında hangi mal ve hizmet var?
Geçen yılın 1 lirasının bile bu gün basım maliyeti 2 lirayı aşmış!
Buna rağmen, hiçbir inandırıcılığı olmamasına rağmen çıkıp böylesine komik enflasyon rakamlarını açıklamaya devam ediyorlar!
İnsanların zekasıyla bu kadar da alay edilmez ki arkadaş!
tablo-4
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

MAHMUDİYE’YE YAPILAN ZİYARETİN YORUMU…

Büyükşehir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen ve ilçe belediye başkanları Mahmudiye’ye gitmiş.
İlçede Ziraat Odasını ziyaret edip çiftçilerle bir araya gelmişler.
Sonrasında da ilçe esnafını dolaşmışlar.
CHP’li Mahmudiye belediyesinin ev sahipliği yaptığı ziyarette çekilen fotoğrafı gönderen bir dostumuz sormuş; “CHP’li belediyelerin Mahmudiye ilçesinde toplanması sence ne anlama geliyor?” diye…
Şöyle yorumladık bu toplanmayı:
-Belediye başkanları mahalli seçimlerin düğmesine basmış.
-Muhtemelen benzeri toplantı diğer CHP’li ilçeleri ziyaretle devam edecek.
- Belediye başkanları aynı görevlerine yeniden aday olmayı düşünüyor.
başkanlar-15
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SİNEKLER YEDİ BİTİRDİ!

Havalar çok sıcak.
Evlerde kapı-pencere açılmadan durulmuyor.
Kapı pencere açıldığında da sinekten durulmuyor.
Kendinizi dışarıya attığınızda yine aynı durum çıkıyor karşınıza.
Sinekler insanı yiyor bitiriyor!
Eskişehir son zamanlarda çok yağış aldı.
Yağış sinek ve sivrisineklerin çoğalması için ortam oluşturdu.
Çoğalan sinekler de insanların başına bu sıcak havalarda resmen musallat oldu.
Her gün belediyelerin ilaçlama yapması için yakınma alıyoruz.
Neden etkili ilaçlama yapılmadığını soruyorlar.
Biz de belediyelere soralım?
Belki, çalışmaları hızlandırarak cevap vermek isterler!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,