Anadolu Üniversitesi'nden ayrılan bölümlerle Eskişehir Teknik Üniversitesi kurulması öncesinde ortaya atılan bir fikir vardı.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu fikir üzerinde pek durulmadığı gibi konu çok da tartışılmadı.
Ortaya atılan fikir şuydu:
***
“Eskişehir’in 3 üniversitesi var.
Anadolu Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi ve Eskişehir Teknik üniversitesi…
Anadolu Üniversitesi “Sosyal Bilimler”,Osmangazi Üniversitesi “Sağlık Bilimleri”, Teknik Üniversite de adından da anlaşılacağı üzere “Mühendislik” bölümlerinin ağırlıklı üniversiteler.
***
Ancak…
Sosyal Bilimler ağırlıklı Anadolu Üniversitesinin bünyesinde Sağlık Bilimleri bölümleri var…
Öte yandan…
Sağlık Bilimleri ağırlıklı Osmangazi Üniversitesi bünyesinde hem Sosyal Bilimler hem de Mühendislik bölümleri mevcut…
***
Bu durum, farklı üniversitelerde yer alan aynı bölümler için gerekli harcamaların 2-3 kez yapılması anlamına geliyor…
Halbuki:
Anadolu Üniversitesi, bünyesinde yer alan Sağlık Bilimleri bölümlerini Osmangazi Üniversitesine aktarsa…
Osmangazi Üniversitesi de, bünyesinde bulunan Sosyal Bilimler bölümlerini Anadolu Üniversitesine, Mühendislik bölümlerini de Eskişehir Teknik üniversitesine aktarmış olsa, her üç üniversite de kendi alanlarının kimliğine kavuşmuş olur.
***
Böylece...
Aynı kentte bulunan ve aralarında 10 kilometre bile mesafe olmayan 3 üniversitenin aynı fakültelere sahip olması ortadan kalkmış aynı bilim alanlarının aynı üniversitelerin çatısı altında bulunması, daha çok fayda sağlamış olur.
***
Yukarıda da söylediğimiz gibi o günlerde bu fikrin ciddi ciddi tartışılması gerektiğini düşünmüş, hatta bunun hayata geçirilebileceğini tahmin etmiştik.
Ama olmadı.
Belki yeniden değerlendirmeye alınır düşüncesiyle köşemize taşımayı uygun gördük.
Zira...
Şehrin üç üniversitesinde de aynı fakülte ve bölümlerin olması bize de biraz gereksiz geliyor...
O GÜN SÖYLENENLER, BU GÜN YAŞANILANLAR...
Süleyman Demirel’in geçmişte yaptığı önemli ekonomik tespitler var…
Örneğin, muhalefetteyken ve özal hükümetini eleştirirken şunları söylemiş:
"Enflasyonun ne yağmur, ne kar, ne çamur ne de gece ve gündüz ile ilgisi vardır. Bu bir liyakat sorunudur. Enflasyonun yemediği idare yok, bu enflasyon bunları da yer".
***
Benzeri bir eleştirisi de Tansu Çiller hükümetine olmuş.
Hükümetin savurganlık ile ilgili tutumu üzerine şunu söylemiş;
"Devlet harcamalarında ayağını yorgana göre uzatmak gerekir. Bu kurala uymazsanız para basmak zorunda kalırsınız. Para yılan gibidir. Ne zaman sokulduğunu anlarsın? Oyların yüzde 21,75’e düşünce"
***
Şu sıralar ülkede, bir tarafta enflasyon ve bu enflasyonun yaratmış olduğu olumsuz koşullar yaşanıyor.
Diğer tarafta ise savurganlığın önünün alınması gibi bir çaba otaya koyulmuyor.
Sonuç olarak…
Demirel’in o günkü tespitleri adeta bu güne de atıfta bulunuyor sanki…
İŞTE BU SAMİMİYETSİZ VE İKİ YÜZLÜ BİR TAVIRDIR!
Alpu sınırları içinde, sadece Raylı Sistemler üzerine çalışan firmaların oluşturacağı bir İhtisas Sanayi Bölgesi kurmayı hedeflemiştik.
Öyle büyük bir bölge de değildi bu. 5 bin kişiye iş imkanı sağlanacaktı. Belki TÜRASAŞ tesisleri bile buraya taşınacaktı.
***
Bu bölge Raylı Sistemler konusunda Türkiye'nin merkezi olacak, Eskişehir'in ihracatını ikiye katlayacaktı. Eskişehir halkı bu vizyonu görür diye düşündük.
***
Zamanında bu şehir Otomotivi de Mobilyayı da kaçırdı. Hiç olmazsa elimizdeki Raylı Sisteme bari sahip çıkalım düşüncesiyle bu işe kalkıştık.
***
Ama gelin görün ki; hayatında o bölgeye gitmeyenler “Tarım yok edilecek” diye oraya gitti. O güne kadar görmediği koyunlarla ve çiçeklerle fotoğraf çektirip, bu işi engellemek için elinden geleni yaptı. İyi güzel de, açılan kuyular ve vahşi sulamalar nedeniyle orada su bitti. Şimdi tarım yapılacak su da kalmadı.
***
Halbuki fabrikaların kullanacağı su tarımda kullanılan suyun yüzde biri dahi değil. İşin trajik tarafı, “Tarımı bitirecekler” diye o zaman bütün güçleriyle direnç gösterenler, şimdi aynı bölgede suyun bitirilmesine ses dahi çıkartmıyor. Aynı tepkiyi bölgede suyun göz göre göre bitirilmesine niye vermediler? İşte bu samimiyetsizliktir, iki yüzlülüktür.
***
Yukarıdaki sözler Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş'a ait.
Alpu sınırları içinde kurmayı düşündükleri Raylı Sistemler İhtisas Bölgesine karşı çıkarak, bunun yapılmasını engelleyenlere karşı söylediği sözler.
Biz sözleri aktarıyoruz.
Yorumlamak size kalmış...