Avrupa’nın ve dünyanın sessizliğinden faydalanan eski Yugoslavya’daki Sırplar, 11 Temmuz 1995 tarihinde Srebrenitsa’da, “Müslümanlardan intikam almak” için 8.372 Boşnak’ı katlederek soykırım yapmıştır. BM Genel Kurul’u 24 Mayıs 2024 tarihinde 11 Temmuz'u, “Srebrenitsa'daki 1995 Soykırımının Uluslararası Yansıtma ve Anma Günü” olarak belirleyen ve soykırımı kınayan kararı 68 çekimser, 19 aleyhte 84 lehte oyla kabul etmiştir.
Bu kapsamda Genel Sekreter’den, “Srebrenitsa Soykırımı ve Birleşmiş Milletler” başlıklı bir sosyal yardım programı oluşturması ve 30’ncu yıldönümü hazırlıklarına başlanması istenmiştir.
ABD ve Ruanda’nın başını çektiği 39’dan fazla ülkenin önerisiyle gündeme gelen “Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü” Kararı, Bosnalı Sırplar ve Sırbistan’ın sert tepkisine rağmen 193 üyeli Genel Kurul’da 84 ülkenin oylarıyla kabul edilmiştir. ABD, İngiltere ve Fransa, 11 Temmuz’u “Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü” ilan edilmesi yönünde oy kullanırken, Sırbistan, Rusya, Çin ve Macaristan’ın da aralarında bulunduğu 19 ülke öneriye ret oyu vermiş, 22 ülke oylamaya katılmamıştır.
Eski Yugoslayva’da yaşanan Srebrenitsa Soykırımı, 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı’nda Srebrenitsa'da Ratko Mladiç komutasındaki Sırp ordusu tarafından Boşnak’ların öldürülmesine verilen isimdir. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına rağmen 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı önleyememiştir.
Soykırım, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa'daki ilk belgelenmiş soykırımdır. 2002 yılında katliamla ilgili raporun ardından Hollanda Hükümeti katliamı önleyemediği gerekçesiyle istifa etmiştir. 2013, 2014 ve 2019 yıllarında Hollanda, insanların ölümünü önlemek için yeterli çabayı göstermemekten sorumlu tutulmuştur. Nisan 2013 tarihinde Sırbistan Cumhurbaşkanı Srebrenica'da işlenen suç nedeniyle özür dilemiş, ancak bunu soykırım olarak adlandırmayı kabul etmemiştir. Birleşmiş Milletler, 23 Mayıs 2024 tarihindeki kararla, 11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü olarak kabul etmiştir.
1992 yılında Sırpların Bosna'da başlattıkları soykırımın ardından bölgeye müdahale eden BM’in güvenli bölge ilan edilen 6 bölge arasında Srebrenitsa da vardı. Savaştan önce nüfusu 24 bin civarı olan kentin nüfusu diğer bölgelerden gelen mülteci göçleriyle 60 bine ulaşmış, açlık ve hastalıklar ile mücadele eden bir toplama kampına dönüşmüştür. Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanmıştır. Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar Srebrenitsa'ya olan saldırılarını sıklaştırdıklarında Müslümanların toplanan silahlarını geri almak için yaptıkları başvuru, Hollanda’lı komutan Karremans tarafından reddedilmiştir.
Hollandalı askerler bir gece yarısı Bosna'daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden aldıkları emir doğrultusunda kenti boşaltmış, savaş sırasında şehrin güvenliğinden sorumlu olan Karremans, 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim etmiştir. Daha sonra ortaya çıkan video kasette Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken görüntüleri ortaya çıkmıştır. Bir hafta süren katliam İkinci Dünya Savaşı sonrasında insanlığa yapılan en büyük suç olarak arşivlerde yer almıştır.
Katliamdan 15 yıl sonra 27 Haziran 2017 tarihinde Hollanda Mahkemesi, Srebrenitsa katliamıyla ilgili Hollanda askerlerinin yasa dışı hareket ettiğine, Hollanda'nın kısmen hatalı olduğuna karar vererek Hollanda askerlerini suçlu bulmuştur. Mahkeme, Srebrenitsa'da ölümlerin yüzde 30'undan Hollanda hükümetinin sorumlu olduğunu açıklamıştır. Lahey Adalet Divanı katliamı soykırım olarak kabul etmiştir ama Sırbistan’ı sorumlu tutmamıştır. Bunda, Hıristiyan dayanışması etkili olmuştur. Çünkü ölenlerin tamamı Müslüman’dır.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin Srebrenitsa soykırımına göz yuman askerlerden özür dileyip onları ödüllendirmesi kabul edilemez bir davranıştır. Soykırımı sırasında Birleşmiş Milletler bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerler, kendilerine sığınan Boşnak sivilleri Sırp güçlerine teslim etmiştir. Rutte, o askerlerden 26 yıl sonra özel tören düzenleyip özür dilemiş ve onlara şeref ödülü vermiş ve şu açıklamayı yapmıştır:
"Bugün Hollanda Hükümeti adına Dutchbat 3 (Soykırım sırasında BM bünyesinde bölgede görev yapan askerler) ekibindeki tüm kadın ve erkeklerden özür dilerim. İmkansız bir göreve gönderildiler. Soykırımından Hollandalı askerler değil, sadece Sırplar sorumlu. Askerler, haksız eleştiri yağmuruna karşı dönemin siyasilerinden ve savunma bakanlığından çok az destek aldı. Askerlere yeterince sahip çıkılmadı.”
Şehrin işgal edilmesinin ardından Hollandalı komutan Karremans’ın, 11 Temmuz 1995 tarihinde bir araya geldiği Sırp birliklerinin başındaki Ratko Mladic karşısında el pençe durması da çok eleştirilmiştir. Şehre giren Sırplara ateş açıldığı için Karremans'ın ifadesini alan Mladic'in, görüntülerin sonunda Karremans'a içki ısmarlaması ve ikilinin birlikte kadeh kaldırması kabul edilemez bir davranıştır. Hollandalı askerlerin Srebrenitsa'dan uğurlanması öncesinde Mladic'in, Karremans’a hediyeler vermesi de bir başka ilgi çekici detaydır.
Karremans yaşananlar yüzünden yargılanmazken, Hollanda, soykırımdan "kısmen" suçlu bulunmuştur. Kurban yakınlarınca 2007'de açılan davada, Lahey Bölge Mahkemesi, Srebrenitsa'nın işgali sırasında BM bünyesinde görevli Hollandalı askerlere sığınan Boşnak sivillerin Sırp’lara teslim edilmesinden Hollanda'yı suçlu bulmuştur.
ABD'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO Liderler Zirvesi'nden Türkiye'nin beklentileri nelerdir? NATO Genel Sekreterliğine seçilen Mark Rutte yönetiminde NATO ile ilişkilerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?" sorusuna, Rutte'nin NATO Genel Sekreteri seçilmesinde Türkiye'nin rolünün üst düzeyde olduğunu açıklamıştır: "Rutte ile tabii Amerika'da ayrıca görüşmelerimiz olacak. Göreve başlamadan, Türkiye'yi ziyaret edeceğini bana söylemişti. Görüşmelerimizi yapmak suretiyle, adımlarımızı, nasıl Stoltenberg ile çok samimi bir havada süreci işlettiysek inanıyorum ki Rutte ile de aynı şekilde yürüteceğiz."
Birleşmiş Milletler bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerler, kendilerine sığınan Müslüman Boşnak sivilleri Sırp güçlerine teslim etmiş olmalarına rağmen Rutte’nin 26 yıl sonra onlardan özür dilemesi skandaldır. O’nun bu makama gelmesinde eğer Türkiye katkı vermiş ise, bunun açıklaması olması gerekir. Fakat bunu açıklayacak olan ben değilim.
Srebrenitsa'da Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen 14 kurban, 11 Temmuz 2024 tarihinde cenaze töreninin ardından toprağa verilmiştir: “Beriz Mujic, Hamed Salic, Hasib ve Camil Efendic kardeşler, Mehmed Krdzic, Sabrija Omic, Musan Siljkovic, Sakib Harbas, Ahmet Jasarevic, Nevres Salihovic, İbrahim Salkic, Midhat Basic, Hajdin Mustafic, Latif Mandzic."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Srebrenitsa Katliamı'nda yaşamını yitirenleri mezarı başında anarak ''Ali İzzet Begoviç'in dediği gibi soykırım unutulursa tekrarlanır. Unutturmamak için burada olmak gerekiyor. Seneye 30'uncu yıl daha büyük bir katılımla burada olacağız'' derken haklıdır.