Yeterince eğitemediğimiz sürücülerin hız kurallara uyması için;
Sürat kontrolünü, hız tümsekleri ile çözmeye çalışıyoruz.
****
Ana caddelerde bisiklet için yol yapmıyoruz.
Bisikletliler ve hatta küçük motosikletler ve scooterler park ve yol için yaya kaldırımlarını kullanıyor.
****
Bisiklet yolları kesintili.
Bir yerden bir yere gitmek imkansız...
****
Tek şeritli bazı caddelerde otobüs durakları yapılmış.
Ancak; durak yakınına park eden diğer araçlar yüzünden otobüsler durağa yanaşamıyor.
****
Dar caddelere yapılan duraklar yüzünden otobüsler veya dolmuşlar duraktan yolcu alırken, trafik duruyor.
Bazı araçlar kaza riskini göze alarak minibüs ve otobüsleri solluyor. Bu da kazaya davetiye çıkarmak gibi.
**
Yollar ve kaldırımlar düzenlenirken acil ihtiyaçlar için cepler açılmış.
Ancak; o cepler işgal altında.
Beton çiçeklikler konulmuş.
****
Sokakları tek yön yaparak ancak bir araç geçecek kadar daraltıyoruz.
Amaç; parkı önlemek.
Ama; parklar önlenemiyor.
Olan yoldan geçmekte zorlanan vatandaşa oluyor.
****
Çok fazla trafik ışığı var.
Çok fazla yaya geçidi.
Ama; doğru kullanılmıyor...
SES ÇIKARMADIKÇA YOL OLUYOR...
Kaldırımlar yayaların diyen belediyeler kaldırımları genişletti.
Otomobillerin park etmesini önlemek amacı ile dubalar koydu.
Ama; kaldırımlar yine de yayalara kalmadı.
Dubalar söküldü.
Araçlar park edildi.
****
Esnaf durur mu?
Mallarını kaldırıma çıkardılar.
Yaya yollarını tıkadılar.
O da yetmedi.
Herkesin gözü önünde; kafe ve restoranlar masalarını sandalyelerini dizdiler.
****
Merak ediyorum?
Bu işgali kimse görmüyor mu?
Görüyorlarsa neden müdahale etmiyorlar.
Kaldırımlar kamuya ait.
Ancak; amacına uygun kullanılmıyor.
Bu durum, görmezden gelindikçe yol oluyor.
Yetkililerin seslerini çıkarmasının zamanı gelmedi mi?