ESOGÜ Ziraat Fakültesi bir öğretim üyesi kadrosu için ilana çıkıyor.
***
Müracaat için son başvuru tarihi 23 Ekim mesai bitimi.
***
Doktor Nimet Katar, ilanda belirtilen şartları tutturduğu için müracaat ederek, başvurunun son günü olan Pazartesi günü hazırladığı dosyayı Ziraat Fakültesine teslim ediyor.
***
Öğretim üyesi kadrosu için müracaatta bulunan Dr. Nimet Katar'ın eşi Prof. Dr. Duran Katar ertesi gün, yani Salı günü Rektörlük Özel Kalem tarafından aranıyor ve kendisine "Rektörümüz yarın saat 09.30'da sizinle görüşmek istiyor" deniliyor.
***
Bunun üzerine Prof. Dr. Duran Katar Çarşamba sabahı ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak'ın makamına gidiyor, içeriye giriyor.
Rektörün odasında üç Rektör yardımcısı da var...
***
Rektör, Prof. Dr. Duran Katar'a hitaben, bu ilana başka biri için çıkıldığını, eşi Dr Nimet Katar'ın müracaat etmesiyle kendisinin zor durumda kaldığını hissettirerek "Benim senin eşin için ilana çıktığımı zannediyorlar ve bu nedenle bana baskı yapıyorlar" diyerek, ilanı iptal edeceğini söylüyor.
***
Prof. Dr. Duran Katar'ın "O Zaman aynı ilana müracaat eden ve almak istediğiniz diğer kişiyi alırsınız" dediğinde ise Rektör "Hayır. Nimet Hanım'ın akademik puanı diğerine kıyasla çok daha yüksek. Bunu yapamam. Tek çarem yetkimi kullanıp ilanı geri çekmek" diyor.
***
Prof. Dr. Katar'ın "O Zaman bildiğinizi yapın demesi üzerine, Rektör bu kez "Eşiniz Dr. Nimet Katar dosyasını geri çekerse sorun çözülür" teklifinde bulunuyor.
Prof. Dr. Katar, eşinin yasal hakkını kullanarak müracaat ettiğini, dosyasını geri çekmesinin mümkün olmayacağını söyleyerek rektörlükten ayrılıyor.
***
Yaşanan bu olayların ardından ESOGÜ Rektörü dediğini yapıyor ve ilanı iptal ediyor.
"Resmi Gazete’de de yayınlanan "Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Endüstri Bitkileri Anabilim Dalı doktor öğretim üyesi ilanı Rektörlüğümüzün kararıyla iptal edilmiştir" şeklindeki iptal kararını da resmi olarak taraflara tebliğ ediyor.
***
Sonuç olarak...
Ziraat Fakültesine Doktor kadrosuyla alınmak istenilen kişinin akademik puanı, diğer müracaat edenlerden daha düşük olduğu ortaya çıkınca, kadro ilanın iptal edilmek zorunda kalındığı gibi ciddi bir iddia var ortada.
Ve üniversite çevresi işte bu iddia ile çalkalanıyor.
***
YÖK'ün adrese teslim kadro ilanına çıkılmamasına ilişkin defalarca yaptığı uyarılara rağmen, özellikle kadroya alınmak istenen kişinin akademik puanı diğerlerinden düşük olduğu için kadro ilanının iptal edilmesi, bir anlamda görevi kötüye kullanma olarak değerlendiriliyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ÜLKEDE ASGARİ ÜCRETİ KAYSERİLİ BABA BELİRLİYOR MÜBAREK..
Önümüzdeki süreçte yeni yılın Asgari ücret tutarı belirlenecek…
Her yıl olduğu gibi, oluşturulan komisyon bir taraftan işçi sendikalarının, diğer taraftan da işveren sendikalarının tekliflerini alacak…
***
İşçi sendikaları;
Önce yaptıkları hesabı ortaya koyacak, ardından istedikleri asgari ücret tutarını açıklayıp “Bu rakamın altında belirlenecek olan Asgari ücreti kesinlikle kabul etmeyiz” diyecek.
***
Aynı şekilde işveren sendikası da;
Önce yaptıkları hesabı ortaya koyup, ardından verebilecekleri Asgari ücret miktarını sunup; “Bu rakamın üzerinde belirlenecek olan Asgari ücreti kesinlikle kabul etmeyiz. çünkü bu rakamın üzerini veremeyiz. İşçi çıkartmak zorunda kalırız” diyecek.
***
Sonunda komisyon devlet adına yeni Asgari ücret tutarını belirleyip açıklayacak…
Belirlenen Asgari ücret, her defasında olduğu gibi işçi sendikalarının istediği ücretin çok altında, işveren sendikasının istediği ücretin çok az üstünde bir ücret olacak…
***
-“Bu rakamın altında belirlenecek ücreti kesinlikle kabul etmeyiz” diyen ve yağıp gürleyen işçi sendikaları da, yine her defasında olduğu gibi paşa paşa devletin belirlediği yeni ücret oranını imzalayacak…
Çünkü sistem böyle kurulmuş.
Çünkü…
Devlet, en düşük ücret olan Asgari ücret’e ve Asgari ücretliye, fıkradaki Kayserili baba gibi bakmaya alışmış.
***
Oğlu, Kayserili babasından 500 lira para istemiş, babası da " Ne? 400 bin lira mı? Ne yapacaksın lan 300 bin lirayı. 200 bin lira neyine yetmiyor? Al sana 100 bin lira yeter." Dedikten sonra çıkartıp 50 bin lira verirmiş ya…
Hah işte! Tam da böyle!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,