AK Parti Eskişehir'de Milletvekili adaylarını belirlemek için temayül yoklaması yaptı.
Yüzlerce partilisini sandığa taşıdı.
Ardından üç-beş kişi genel merkeze görüşme için çağrıldı.
Sonra aday  listesi açıklandı.
Birinci sırada Fatih Dönmez, ikinci sırada Ayşen Gürcan'ın olduğunu gördük.
Yapılan temayül sonuçlarının liste ile alakası bulunmadığına şahit olduk.
***
AK Parti Eskişehir'de Belediye Başkan Adaylarını belirlemek için önce anketler ardında temayül yoklamaları yaptı.
Yüzlerce partilisini sandık başına taşıdı.
Aday adayları mülakat için  Ankara'ya taşındı.
Sonra aday listesi açıklandı.
Büyükşehir adayının Nebi Hatipoğlu, Odunpazarı adayının Özkan Alp, Tepebaşı adayının Hamid Yüzügüllü olduğunu gördük.
İsmi açıklanan adayların temayül yoklaması sonuçlarıyla alakası bile yoktu.
***
AK Parti en son geçtiğimiz günlerde iki büyük ilçe başkanını belirlemek için temayül yoklaması yaptı.
Yüzlerce partili sandık başına taşındı, oy verdi.
Ardından üç-beş isim Ankara'ya mülakat için çağrıldı.
Sonra da ilçe başkanı olarak atanan isimler açıklandı.
İlçe başkanı olarak atanan isimlerin temayül yoklaması ile alakası bile olmadığına herkes şahit oldu.
***
Netice olarak:
AK Parti'nin bugüne kadar Eskişehir'de yaptığı temayül yoklamalarının hiçbiri dikkate alınmadı.
Yukarıda verdiğimiz üç örneğe de bakacak olursanız;
Partinin Milletvekili adaylarını Erdoğan'ın bizzat kendisi.
Belediye Başkan Adaylarının tamamına yakınını Büyükşehir adayı...
İlçe başkanlarını da il başkanının bizzat kendisi belirledi!
***
O yüzden...
Erdoğan'ın Milletvekillerini, Büyükşehir adayının diğer belediye başkan adaylarını, il başkanının da ilçe başkanlarını belirlediği partide, bu isimleri belirleme adına temayül yoklaması yapılmasını fuzuli ve samimiyetsiz buluyorum.
***
AK Parti bu temayül yoklamalarını  yapmayı sürdürecekse, temayül sonuçlarını dikkate almalı.
Yok, adayları bugüne kadar olduğu gibi birileri belirleyecekse, temayül yoklaması uygulamasını acilen kaldırmalı.
Zira...
“Aday kimi yapalım?” diye ortaya sandık koyan, sonra da sandıktan çıkan isimleri dikkate almadan aday belirleyen parti, kendi partilisine karşı da samimiyetsizliğini ortaya koymuş oluyor!

KASIT OLMADIĞI MÜDDETÇE!

Buğday, Mısır, Ayçiçeği, Zeytin, Mercimek, Arpa, Şeker pancarı, Pamuk, Haşhaş, Keten, Kenevir, İncir, Fındık, üzüm, Turunçgiller, Pirinç, Tütün, çay, Muz, Antep Fındığı ve Soya Fasulyesi’nin nerelerde yetiştiği Türkiye haritası üzerinde işaretlenerek gösterilmiş.
***
Bunan yanı sıra, yine Türkiye haritası üzerinde seracılığın hangi bölgelerde yapıldığı da işaretlenmiş.
***
Ayrı ayrı gösterilmiş haritaları üst üste koyduğunuzda, ülkenin yukarıda saydığımız ve daha fazlası tarım ürünlerinin yetişmediği bölge, yetişmediği il hemen hemen yok.
***
Bu güzel ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olduğu, ülke üzerinde önemli göllerin bulunduğu da hesap edildiğinde insan ister istemez “Böyle özellikli bir ülke herhangi bir kasıt olmadıkça tarımda kesinlikle dışa bağımlı olmaz”diye düşünüyor…
***
İnsan bu haritaları gördüğünde ister istemez “Böyle özellikli bir ülke herhangi bir kasıt olmadığı müddetçe dünyanın gıda ihtiyacını karşılayan, dışarıdakilerin bağımlı hale geldiği bir ülke olur” diye düşünüyor…
Ama dikkat edin!
Kasıt olmadığı müddetçe!

KAĞIT ÜZERİNDE ZENGİNİZ BOŞ VERİN!

TÜİK'e göre kişi başı yıllık Milli Gelir 13 bin dolara ulaşmış!
Bu rakamı dolar kuru ile çarptığınızda ve ortaya çıkan rakamı da 12'ye böldüğünüzde, kişi başına 34 bin lira gelir düşüyor.
Yani...
Ülkede yaşayan herkesin aylık 34 bin lira geliri olduğu gibi bir durum var.
***
TÜİK bu açıklamasını yaptığı sırada Aile Bakanlığı ise ülkede 17 milyon kişinin sosyal yardıma muhtaç olduğunu açıklıyor.
***
Manzaraya bakar mısınız?
Kişi başı milli gelirin 34 bin lira olduğu ülkede 17 milyon kişi yardıma muhtaç.
Bunların içinda asgari ücretle geçinenler falan da yok!
Ne diyelim?
Yıllardır uça uça, şahlana şahlana buralara kadar geldik!
Kağıt üzerinde iki asgari ücret gelirimiz var ama gerçekte yardıma muhtaç yaşıyoruz...