Muhalefet partilerinde sadece partililer vardır…
Fakat…
İktidara gelen her partide 3 çeşit insan bulunur.
Tıpkı iktidardaki AK Partide olduğu gibi…
***
Birincisi: Gerçek partililerdir…
Partinin ya da liderin davasına sonuna kadar inanmış, elinden gelen çabayı da göstermişlerdir.
Sorumluluk aldıkları süreçler de olmuştur, kenara çekilmek durumunda kaldıkları süreçler de…
Ama sonuna kadar partilidirler.
***
İkincisi: Partili geçinenlerdir…
Davayla alakaları yoktur aslında. Partili falan da değillerdir aslına bakacak olursanız.
Gerçek partililerin üzerinde bir yer açmak için sürekli fırsat kollarlar.
Genelde en büyük fırsat dönemleri de seçim öncesi süreçleridir.
Amaçları parti için hiçbir çaba sarf etmeden selden kütük kapabilmektir.
Parti onlar için bir yerlere emek sarf etmeden gelmelerinin sadece amacıdır.
***
Üçüncüsü ise: Partiden geçinenlerdir…
Ne dava bilirler ne de siyaset umurlarındadır.
Tek dertleri çıkarlarından başka bir şey değildir.
Menfaatleri için inanmadıkları yerde inanmadıkları şeyleri rahatlıkla söyleyebilirler.
Çıkar elde edebilme uğruna rahatlıkla doğruya “yanlış”, yanlışa “doğru” diyebilirler.
Partide herkesin adamıdırlar…
***
Şu sıralar mahalli seçim süreci içinde bulunuyoruz.
Belediye başkan adaylığı için konuşulan isimler var…
Bu isimler arasında gerçek partililer de var, partili geçinenler de…
Önümüzdeki süreçte ilan edilecek olan belediye başkan adaylarının gerçek partililer içinden mi yoksa partili geçinenlerden mi belirleneceğini bilemiyoruz.
Bildiğimiz tek şey: belediye başkan adayları partili de partili geçinenler içinden de belirlense, onları partiden geçinenlerin omuzlara almak için sabırsızlıkla gün saydıklarıdır…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
KİMSEDE GÜLECEK HAL KALIR MI ACABA?
Köylü Memet’in arkasında koca bir basur çıkmış.
Ama ne basur! Ne oturabiliyor ne de “Bir de bunun çıkartması var” diye düşünüp, bir şey yiyebiliyor.
Acı dayanılmaz olunca utana sıkıla köyün ebesinin evine gitmiş.
Ebe açıp bakmış, bakmasıyla birlikte gördüğü karşısında “Amanın!” diyerek hayretler içinde “Memet ağa arkan çok fena. Benim elimden bir şey gelmez buna. Sen iyisi mi biran önce doğru kasabanın yolunu tut” diye akıl vermiş.
***
Köylü Memet “Oturup kalkamıyorum ki otobüsle kasabaya kadar nasıl giderim” diye yakınsa da dayanılmaz acı karşısında binmiş otobüse, ayakta, zor da olsa gitmiş kasabadaki sağlık ocağına.
***
Kasabadaki doktor da bakar bakmaz tıpkı ebenin gösterdiği tepkiyi gösterip “Basur çok fena. Benim burada buna müdahale edecek alet edevatım yok. Sen iyisi mi biran önce şehre, hastaneye git.” deyince, yine oturamadığı için ayakta gitmeyi göze alarak, çaresiz binmiş şehre giden otobüse.
***
Şehre iner inmez bulmuş hastaneyi.
Sora sora doktoru da bulup, girmiş odasına ve anlatmış derdini.
Doktor bakmış, “Basur fana halde. Seni bu dertten kurtarırım ama biraz acılı olur. Zira bunun orayı elektrikle yakmaktan başka tedavisi yok.” deyince bizim köylü Memet “Her gün aynı acıyı çekmektense dişimi sıkar bir kere çekerim” diye kabul etmiş ve soyunarak yatmış doktorun yatağına.
***
Doktor elindeki aletle yarayı yakmak için elektriği verdikçe bizim köylü kahkahalarla başlamış gülmeye...
Duruma şaşıran Doktor hayretler içinde “Yahu senin acıdan inim inim inlemen lazım. Sen kalkmış kahkaha ile neden gülüyorsun?” diye sorunca bizim köylü Memet cevap vermiş:
“Nasıl gülmeyeyim doktor bey? Yıllardır köyüme girmeyen elektrik resmen arkama giriyor.”
***
Malumunuz, 1 Ekim’den itibaren sanayi ve ticarethane abonelerinin kullandığı elektriğe yüzde 20 zam geldi.
Bu zam yakında konut abonelerine gelecek olan zammın da habercisi oldu.
Zammı duyunca geldi fıkra aklımıza…
Her ne kadar ev ve işyerlerine elektrik giriyor olsa da zamlardan sonra köylü Memet’in hissettiklerinin benzerini büyük bir çoğunluk hissedecek sanki…
Kimsede gülecek hal kalacak mı bilemiyorum?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
OCAK’DA ZAM, ŞUBAT’TA HESAPLARA YATACAK, MART’TA SEÇİM!
Emeklilerin durumu gerçekten içler acısı…
Dünyanın hiçbir ülkesinde 7.500 lira maaş alan emekliye yüzde 25 zam yapılıp, maaşı yine 7.500 lira olan bir başka ülke yoktur!
Hatırlarsanız, bundan haftalar önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli maaşlarının 7.500 lira olmasıyla ilgili “Bu olacak şey değil” demiş ve maaşların düzeltilmesi için bakanlarına talimat verdiğini söylemişti.
O günden bu yana emekli maaşlarında herhangi bir düzenleme yapılmadı.
Aynı Erdoğan önceki gün emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine sadece “İnşallah” dedi.
Anlaşılan o ki emekli maaşlarının düzenlemesi yılbaşına kaldı.
Ocak’ta emekli maaşları zamlanacak.
Zamlı maaşlar Şubat’ta emeklilerin hesabına yatacak.
Mart’ta da seçim yapılacak…
Her seçim öncesi yapıldığı gibi…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İKİ AÇIKLAMA…
Organize Sanayi Bölgesi başkanı Nadir Küpeli “Depreme karşı güvenli yer arayan şirketlerin tercihi Eskişehir” diye bir açıklama yapıyor.
Jeoloji Mühendisleri Oda başkanı Can Ayday “Bu açıklama bilimsel değil” diye yanıt veriyor.
Eskişehir açısından meseleye baktığımızda:
Küpeli’nin açıklaması bilimsel olmayabilir ama Eskişehir adına olumlu etki yaratabilecek nitelikte…
Ayday’ın açıklaması bilimsel olabilir ama şehir açısından olumsuz düşünce oluşturabilecek cinsten olmuş sanki…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,