Kemal Unakıtan Eskişehir’den liste başına konulduğunda, parti çevresinde büyük bir heyecan yaratmıştı.
Unakıtan’ın Eskişehir’den aday gösterildiğinde Maliye Bakanı görevinde olması, seçim sonrası oluşacak yeni kabinede de aynı görevini sürdürecek olması, coşkuya neden olmuştu.
***
Unakıtan’ın adaylığının yarattığı heyecan ve coşku kadar olmasa da Nabi Avcı’nın Eskişehir milletvekili listesinin başına getirilmesi de yine parti çevresinde olumlu bir hava estirmişti.
Zira…
Nabi Avcı Erdoğan’a yakın ve süreç içinde bakanlığa gelebilecek potansiyele sahip bir isimdi.
Nitekim…
Nabi Avcı beklenildiği gibi farklı kabinelerde iki farklı bakanlık üstlendi.
***
Enerji Bakanlığı kabinede en önemli ve en büyük yatırımcı bakanlıklardan biri…
İşte o önemli bakanlığın bakanı Eskişehir’den aday gösterilmiş.
Ama gelin görün ki parti çevresinde Unakıtan hatta Avcı’nın yarattığı heyecan ve coşkudan eser yok.
Bu durum, seçimden sonra bakanlık görevinin bitecek olmasından mı yoksa partinin eski heyecan ve coşkusunu yitirmesinden mi kaynaklanıyor bilemem?
Belki de Eskişehir listesinin tepesinde Eskişehirli aday olmayışındandır bilemiyorum?
Bildiğim; Eskişehir’den aday gösterilen Enerji Bakanının bırakın Eskişehir kamuoyunu, AK parti çevresinde bile “Seçimde oyları siler süpürür, birinci parti oluruz.” diye bir düşünce yaratmamış olmasıdır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
CHP’DE BAŞKANLAR SAHADA ADAYLAR GÖLGEDE…
Seçimlerde şöylesine bir kural işler:
Belediye başkanlarının genel seçimlere, milletvekillerinin de mahalli seçimlere gözle görülür bir etkisi pek etkisi olmaz.
Örneğin Eskişehir’de CHP’li belediye başkanları mahalli seçimlerde partilerinin aldığı oyun çok üzerinde bir oy alır.
Milletvekili genel seçimlerinde ise parti belediye başkanlarının aldığı oyun yanından bile geçemez.
Hal böyleyken CHP’nin Eskişehir’deki seçim çalışmalarına baktığımızda, sahada milletvekili adaylarından daha çok belediye başkanları var.
Her yerde adeta milletvekili adaylarıymış gibi söylemleri ve verdikleri görüntülerle ön plandalar.
Milletvekili adayları ise bir kenarda dikilip adeta “Biz başkanlarımızın referansıyla buradayız. Onlara verdiğiniz oylara talibiz.” der gibiler.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İYİ PARTİDE YÖNETİMLER İKİ ADAYA AYAK UYDURUYOR…
İYİ partide seçim çalışmaları, milletvekili adaylarından sadece iki isim üzerinden yürüyor.
Birinci sırada yer alan Nebi Hatipoğlu ve üçüncü sırada yer alan Melih Aydın.
Her iki ismin yanında “para” sözcüğünün anılıyor olması, partinin seçim çalışmalarına ister istemez başka anlamlar yüklüyor.
Sahadaki seçim çalışmalarına baktığınızda bu iki ismin, yönetimlerin hazırladığı programlara uymaktan çok, partide iki ismin hazırladığı seçim çalışmalarına yönetimlerin uymak durumunda kaldığı gibi bir tablo bariz olarak hissediliyor.
Sonuç olarak:
İYİ partide seçime yönelik çalışmalar her ne kadar iki aday isminin ön planda ve sürüklemesiyle olsa da fena gözükmezken, partide yaşanan kongre süreçleri ve temayül sırasında yaşanan olayların yarattığı olumsuzluk bu çalışmalara fazlasıyla yansıyor…
