AK parti genel merkezinin görevden almak istediği il ve ilçe başkanları var.
Bir de…
Erdoğan’ın mecliste milletvekili olarak mutlaka görmek istediği il ve ilçe başkanları da var.
***
Genel merkez seçimlere gidilirken il ve ilçe başkanlarının görevden alınmasının hoş karşılanmayacağını düşünmüş.
***
Bu yüzden şöyle bir formül bulmuş genel merkez:
Milletvekili adayı olmak için kendiliğinden görevlerinden ayrılacak olan il ve ilçe başkanlarına müdahale edilmeyecek.
Görevden alınması düşünülen il ve ilçe başkanlarına, niyetli olmasalar dahil “İstifa et aday ol” denilecek.
Böylece dolaylı olarak görevden alınmaları gerçekleşmiş olacak.
Öte yandan:
Erdoğan’ın kesinlikle mecliste görmek istediği il ve ilçe başkanlarına ise “Aday oluyorsun. Partide senden sonrasının dizaynını yapmaya başla.” talimatı verilecek.
***
Böylece biz Erdoğan’ın mecliste görmek istediği il ve ilçe başkanları ile adaylığa zorlanmak suretiyle kendilerinden kurtulmak istenilen il ve ilçe başkanlarının hangileri olduğunu, milletvekili aday listeleri açıklandığında anlayacağız…
Eskişehir’den adaylık için görevlerinden ayrılacak olan il ve ilçe başkanların da hangi kategoride olduğunu yine o sözünü ettiğimiz  liste açıklandığında öğrenmiş olacağız…

ak-parti-acıklama-haber-5522
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

ÖĞRETMEN MEVSİMLİK İŞÇİ Mİ?

Bir öğretmen düşünün…
Bir yandan kendini eğitecek ve öğrenecek, bir yandan da öğrencilerini…
Birinci sınıftan aldığı öğrencileri ile sıkı bir bağ kuracak ki, onları yönlendirebilsin, sonraki eğitim süreçlerine hazır hale getirebilsin.
***
Bunun için kafası rahat olacak bir kere.
Maddi sıkıntısı olmayacak örneğin.
“O kadar okudun da ne oldu?” soruları ile sürekli bunaltılmayacak.
Seneye hangi ilçenin hangi okulunda olacağı endişesi yaşamayacak…
Aynı okulda, aynı işi yapan meslektaşlarının aldığı maaşın dörtte birini almaya reva görülmeyecek…
En kötüsü de…
Aynı okulun hademe kadrosunda çalışan insanlara bir şey rica ederken bile o insanlardan tepki görebileceğini, “maaşın kadar konuş” diyebilme ihtimalini aklından geçirmeyecek…
***
Yaptığı işin kutsal olduğunu her haliyle hissedecek.
Mevsimlik tarım işçisi muamelesi görmeyecek mesela.
İşyerleri olan okullarda ikinci-üçüncü sınıf vatandaşı muamelesi görmeyecek, mobbinge uğramayacak
Saygın olabilmesi için karnı tok, gelecek güvencesi tam olacak.
***
 Sizi bilmem ama benim için en kutsal mesleklerin başında gelen öğretmenlik tanımının önünde “ÜCRETLİ” ibaresinin olmasından büyük rahatsızlık duyuyorum.
Bu mesleğin “ÜCRETLİ” tanımıyla birlikte anılmasından nefret ediyorum…
“ÜCRETLİ” tanımının hem bu mesleği yapanlar için hem de mesleğin kendisi için çok aşağılayıcı bir tanım olduğunu düşünüyorum…
…………………………………………………………
 

SİYASETTE; BİR ASIR SONRA BİR ASIRDAN DA GERİYE GİTMİŞİZ İYİ Mİ?

Bundan en az 100 yıl, yani tam bir asır öncesinde…
Neredeyse İttihat ve Terakki döneminde yayınlanan bir gazetede çıkmış milletvekili olma özellikleri.
Gazete alt alta aşağıdaki şu 11 maddeyi sıralamış:


1: Milletvekili adayı, aday olacağı şehirde uzun süreli oturmuş, yaşamış olmalı, halkın mizacını iyi bilmeli. Bir şehirde oturmamış veya çıkıp gideli uzun zaman olmuş adamların bir kere iyi olup olmadığı bilinemez.
***
2: Şehre yarayacak her türlü kanunu ve o şehir halkının saadetini icap edecek şeyleri düşünüp beğenmeye ve böyle bir arayan toplamaya muktedir olmalıdır.
***
3: Devletin şan ve şerefini düşünmeyecek kadar cahil olmamakla birlikte, sefih de olmamalıdır. Çünkü kendi malı kendine teslim edilemeyen sefih bir adama bu gibi vazife verilemez.
***
4: Hükümetin kanunsuz ve haksız işlerini yüzüne beraber söylemek hususunda kimseden korkup çekinmez ve ölmekten bile kaçınmaz, dünya için kimseye müdane etmez olmalıdır.
***
5: Parayı görünce her şeye boyun eğecek kadar bağrı yufkalardan ve parayı çok sevenlerden olmamalıdır. Yoksa milletin menfaati zayii olmak ihtimali ziyadeleşir ve memleketi açık açık uçuruma sürekler.
***
6: Memuriyetini muhafaza etmek ve başka bir menfaatini korumak için şuna buna yüzsuyu dökmüş (ağlamış), kendisine haksızlık edenlere göz kırpmış, kendisi haksızlık etmiş olmamalıdır.
***
7: Rüşvet almış, para ile onun bunun hakkını satmış, mahvetmişlerden de olmamalıdır.
***
8: Halk içerisinde zulmü, işkencesi olanlardan olmamalıdır.
***
9: İki sözlü, ikiyüzlü adamlar da milletvekili olamaz.
***
10: Şunun bunun ayıbını arayan, daima iki kişi arasındaki gizli sırları anlamaya çalışan, hiç yoktan tertip türetenler de aday gösterilmemelidir.
***
11: Milletvekilliği bittikten sonra kendini idare edecek bir işi veya zenginliği olmayanlar da aday gösterilmemeli. Çünkü bu özellikleri olmayan kişiler hükümetin ayıbını örtüp boyun eğmeye mecbur kalırlar.
***

Okuduğumuzda “vay arkadaş” dedik kendi kendimize…
“Aradan bir asırdan da fazlası geçmiş ama biz bir asır sonra bile,  bir asır öncesine dahi daha gelememişiz.” dedik.
Niye derseniz?
Çünkü bir asır öncesinin milletvekilliği için olması gereken 11 özelliğe artık gerek bile duyulmaz olmuş.
Zira…
Bugün için milletvekili belirlenmesinde tek özellik: genel başkanın iki dudağı arasından çıkacak iki kelime olmuş!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,