Bir gün Nasrettin Hoca’nın canı et yemeği istemiş. Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.
– Akşama güzelce pişir bunları, demiş hanımına.
Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş. Kadıncağız eti pişirip onlara ikram etmiş. Akşamda bir tarhana çorbası çıkarmış. Hoca’nın önüne.
– Et nerede demiş Hoca.
Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış.
– Eti kedi yedi, demiş.
– Getir şu kediyi bakalım demiş Hoca.
Sonra teraziyi çıkartıp kediyi tartmış. Bakmışlar ki tam iki kilo geliyor. Hoca hanımına sormuş:
– Peki hanım demiş, kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?
***
AK Parti'nin Eskişehir'de 110 bin üyesi var.
Zaman zaman AK Parti yöneticileri ulaştıkları bu üye sayısını hatırlatma ihtiyacı duyar ve ne kadar başarılı bir particilik yaptıklarını dile getirir.
***
110 bin üye en azından iki kişiden hesaplandığında 220 bin garanti oy demektir.
Ama-Fakat-Lakin AK Parti'nin geçtiğimiz pazar günü yapılan seçimlerde Eskişehir'de aldığı oy 204 bini aşamadı...
***
110 bin kayıtlı üyeden çıka çıka 204 bin oy ancak çıktı.
Hal böyle olunca da yukarıdaki Nasreddin Hoca fıkrası geldi aklımıza.
Öyle ya:
AK Partinin Eskişehir'de aldığı 210 bin oy kayıtlı olduğu söylenen üyelerin oyuysa, AK Parti seçmeninin oyları nerede?
Yok bu 204 bin oy AK Parti seçmeninin oyuysa, parti üyelerinin oyu nerede?
***
Ne diyelim?
Herhalde AK Partinin karar vericileri de sonuçları önlerine alıp, tıpkı Nasreddin Hoca gibi teraziye koyacaktır.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BÖYLE DE BİR ŞEY YAŞANMIŞ...
Nebi Hatipoğlu'nun İYİ Parti'den istifa edip, AK Parti'ye geçmesinin konuşulduğu süreçte, Eskişehir'deki bir gurup AK Partili, geçiş sürecinin içinde yer alan milletvekili Ayşen Gürcan ilde görüşüyor.
***
Diyorlar ki:
“Hatipoğlu istifa edip gelirse muhtemelen partimizin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmak isteyecek. Başka partiden geldiği için partimizin tabanında karşılık bulamayacak. Pek çok partili seçmenimiz bile oy vermeyecek. Diğer olumsuzluklar da eklenince biz bu adayla Eskişehir'de seçim kazanamayız.”
***
Ardından da Ayşen Gürcan'a şunu söylüyorlar:
“Siz bu işin içindesiniz. Gelin Hatipoğlu'nun İYİ Parti'den istifa ederek partimize katılması işlemini durdurun. Bunun yerine Hatipoğlu İYİ Parti'nin Büyükşehir adayı olsun. Böylece seçimi kazanamaz ama CHP'ye gidebilecek İYİ Parti oylarına engel olur. Bu hareketiyle oyların bölünmesini sağlayınca bize de seçimleri kazanma ortamı doğar. Mahalli seçimden sonra kendisi partiye davet edilir, Hatta kendisine parti üst yönetiminde görev bile verilir. O yüzden Hatipoğlu'nun AK Parti'ye gelişini şimdi değil, seçim sonrasına erteleyin”
***
Bu anlattığımızı AK Parti'nin yöneticiliğini yapan bir isimden bizzat dinledik...
“Çok ısrar ettik ama Ayşen hanımı bu konuda ikna edemedik. Hatipoğlu seçim öncesi İYİ Parti'den istifa etti, AK Partiye geldi, Büyükşehirr Adayı oldu ve dediğimiz gibi sonuç ortada” dedi.
***
“Olay dediğin şekilde gelişseydi seçim sonucu farklı olur muydu?” diye sorduk o kişiye...
“Valla o zaman milyonda bir bile olsa bir şans olurdu. Bu şekilde milyonda bir bile şansımızın olmadığını biz o zaman gördük. O yüzden seçim sonuçlarına da hiç şaşırmadık.”cevabını verdi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
10 GÜNE HER ŞEY ESKİ HALİNE DÖNÜYORMUŞ!
Yapılan araştırmalara bakarsanız, seçim sonuçlarına göre kaybedenler “Depresif durum ve acı” hissederken kazananların ise tarif edilmez bir “Mutluluk” hissediyormuş.
***
Ancak…
Sandık sonuçlarının açıklanması sonrası yaşanan bu psikolojik durum kazanan ve kaybeden için de sadece iki hafta sürüyormuş…
***
O yüzden…
Seçimlerin sonucunda kaybeden tarafı destekleyenler, bunun sıkıntısını en fazla 15 gün yaşayacak…
Kazananlar ise…
Bu mutluluğu en fazla 15 gün tadacak.
Kısacası…
Kaybetmenin kahrı da, kazanmanın keyfi de topu topu 15 gün sürecek.
***
Sonra mı?
Hayat her iki taraf için de kaldığı yerden normal seyrinde devam edecek…
O yüzden…
Seçimi kaybedenler biraz daha dişini sıksın…
Seçimi kazananlar ise biraz daha keyfini çıkarsın.
10 gün sonra her şey kaldığı yere dönecek…