ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastane binasının riskli olduğuna dair iddialar var.
Geçtiğimiz günlerde hastane başhekimi Hüseyin Gürsoy, binanın deprem tehlikesine karşı sağlam bir durumda olup olmadığına yönelik gerekli incelemelerin yapıldığını, bunun sonucunda binanın çok kötü durumda olmamakla birlikte güçlendirmeye ihtiyaç duyulduğunu açıklamıştı.
***
Ancak...
Güçlendirmenin hem uzun bir süreç alması hem de bir yandan güçlendirme çalışmaları sürerken bir yandan da sağlık hizmetinin devam etmesinin büyük sıkıntılar yaratacağını ifade eden başhakim Gürsoy “O yüzden rektörlük güçlendirme yerine yeni bir hastane binası yapılması yönünde karar aldı. Zannedersem yeni hastane binasının taslak projeleri de çıkartıldı. Tabi bu mali ayağı olan bir iş” demişti.
***
Görünen o ki; rektörlük yeni hastane binası yapılıncaya kadar(Ne zaman yapılacağı, daha doğrusu yapılıp yapılmayacağı da meçhul), güçlendirmenin gerektiği mevcut hastane binasında sağlık hizmeti verilmesinin devam etmesine, üstelik risk alarak karar vermiş.
***
Aslında aynı üniversite kampusü içinde temeli 2015 yılında atılan ama hala tamamlanamayan 20 bin metrekare kapalı alana sahip bir Ağız ve Diş Sağlığı Hastane binası var...
Dün şöyle bir öneri geldi;
“Yatırımların durduğu şu sırada yeni Tıp Fakültesi Hastane binasının yapılması çok zor. Hadi yapıldı diyelim, inşaatın bitmesi ve bu binaya taşınmak en az 4-5 yıl sürer. Bu süre içinde mevcut binada hizmet vermek çok tehlikeli. Aslında ESOGÜ Rektörlüğü biran önce bu 10 yıldır bitirilemeyen Ağız ve Diş Hastanesi binasını bitirsin. Güçlendirmeye ihtiyacı olan riskli Tıp Fakültesi Hastane binasını buraya taşısın. Yeni bina yapılınca kendi yerine geçer ve boşalttığı bina da Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi olarak hizmet vermeye devam eder.”
***
Öneri, güçlendirme ihtiyacı bulunan riskli binanın biran önce boşaltılması bu arada hastanenin de sağlık hizmeti vermeyi bir başka binada sürdürmesine geçici bir çözüm olması açısından fena sayılmaz...
***
Ama şimdi siz haklı olarak “Ağız ve Diş Sağlığı Hastane binasının 10 yıldır bitiremediği bir yerde yeni Tıp Fakültesi Hastane binası yapılabileceğine inanıyor musun?” diye bir soru soracaksınız...
Valla ne diyelim?
Görünen o ki sonuna kadar haklısınız!
BİZİMKİLER SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE DE YOK!
Londra merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symonds (QS), üniversitelerin ‘2025 Sürdürülebilirlik Sıralaması’nı yayınlamış.
Buna göre ilk 500’de Türkiye’den 6 üniversite yer almış.
***
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) bu yıl 296’ncı sırada yer almasına rağmen listedeki birinci Türk üniversitesi olurken, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi, Yıldız Teknik, Koç Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi ilk 500 içinde yer almış.
***
Hacettepe, Dokuz Eylül, Gazi, Erciyes, Bilkent, Sabancı, Sakarya, Selçuk, Özyeğin, Marmara, Çukurova ve Gebze Teknik Üniversiteleri ise 500-1000 bandındaki Üniversiteler arasında yer almayı başarmış.
***
Eğer bizim Eskişehir Üniversitelerini listede arıyorsanız efendim, aramayın!
Biz de aradık ama bulamadık.
Demek bizim Üniversiteler sürdürülebilirlikte de pek iyi durumda değillermiş!
AK PARTİ'NİN KUCAĞINDA NUR GİBİ BİR SORUNU DOĞDU İYİ Mİ?
AK Parti Kadın Kolları başkanlığına Feriha Ertorun getirildi.
Feriha Ertorun'un başkanlığa gelmesiyle birlikte, sosyal medyada adeta kıyamet koptu!
***
Bazı AK Partili isimler sosyal medya hesapları üzerinden, İsrail menşeli bir markaya ait iş yerlerleri çalıştırdığı ve CHP'li belediye başkanlarına yakın durduğu iddiaları üzerinden, hem başkanlığa getirilen Feriha Ertorun'a, hem de onu başkanlığa getirilmesinden sorumlu tuttukları milletvekili Ayşen Gürcan'a verip veriştirmeye başladılar.
***
Bu eleştiriler kulağına kadar gelmiş olmalı ki, milletvekili Ayşen Gürcan da, devir teslim töreninde, bu tür paylaşımlarda bulunan AK Partilileri fitne çıkarmakla suçlamış.
Salonda bulunanları da, paylaşımda bulunanları kast ederek, fitneye su taşımamaları konusunda uyarmış.
***
Anlaşılacağı üzere, Erdoğan'ın da bizzat katılacağı il kongresi öncesinde, AK Partinin kucağında nur gibi bir sorunu doğdu!
Yeni kadın kolları başkanının görevi devralmasının hemen ardından, AK Partili isimlerin hem yeni atanan başkana hem de Ayşen Gürcan'a yüklenmesi, Ayşen Gürcan'ın da bu isimleri “Fitneci” ilan etmesine bakılırsa, partinin kucağında doğan sorun kısa sürede büyüyüp, yürümeye bile başlayacak sanki...