Yıl 1977 Şubat ayı...
Dönemin CHP Eskişehir Milletvekili Murat Kahya TBMM Başkanlığına yazılı bir soru önergesi vererek, yatırım programında olmasına rağmen Sarıcakaya yolunun neden yapılmadığını soruyor.
***
Dönemin Bayındırlık Bakanı Fehim Adak verdiği cevapta “Ödenek tahsis edildi. Çalışmalar devam edecek. En kısa süre içinde yolun yapımını tamamlayacağız” diyor.
***
Üzerinden 47 yıl geçmiş ve biz hala bu şehirde Sarıcakaya yolunun neden yapılmadığını sorguluyoruz...
***
Yıl 2006 Aralık ayı...
Dönemin CHP Eskişehir milletvekili Cevdet Selvi meclise verdiği soru önergesinde “Eskişehir çevre karayolu ile ilgili yapılmış herhangi bir çalışma var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?” diye soruyor.
***
Dönemin Bayındırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak verdiği cevapta, Eskişehir Güney çevre yolu projesinin 2007 yatırım programına alınması için Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarlığına müracaatta bulunulduğunu söyleyerek, DPT onayı sonrası yolun programa alınarak, yapımına başlanacağını söylüyor.
***
Üzerinden 16 koca yıl geçmiş ve biz hala bu şehirde alternatif çevre yollarının bir türlü neden yapılmadığını sorguluyoruz!
***
Ne diyelim?
Bir şehirle yıllardır ancak böyle kafa bulunur!
Bir şehir yıllarca ancak bu kadar hayallerle avutulup, yalanlarla kandırılır!
Si̇teye Tek-1
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

SONUÇTA EKİBİN KADAR BAŞARILISIN!

“Siyaset ekip işi”derler… 
Doğrudur; siyasette başarı sağlam ve düzgün bir ekiple birlikte gelir.
Diğer taraftan…
Siyasette başarısızlığın gerekçesi olarak da çoğunlukla“ekip”gösterilir…
“Doğru dürüst bir ekibi yoktu”ya da“Ekibine hakim olamadı”falan denir…
Kısacası…
Başarıya giden, ya da başarısızlıkla sonuçlanan yolda, ekibin ve ekip çalışmasının çok ama çok büyük önemi vardır…
***
İyi bir ekibin tek amacı, lideri hedefe taşımaktır.
Bu amaç doğrultusunda asla yapmaması gereken tek şey ise, kendisini liderin yerine koymamak, liderinden habersiz, lideri adına inisiyatif kullanmamak ve liderini zor durumda bırakacak kararları kendi kafasına göre almamaktır.
Ne yazıktır ki, liderini bir hedefe taşıma yolunda oluşan ekiplerin süreç içinde yakalandığı en büyük hastalık bu sözünü ettiğimiz“lider adına inisiyatif kullanmaya başlama”hastalığıdır…
***
Çevrenize şöyle bir baktığınızda çoğu yöneticinin gerek kamuoyunda gerekse ait olduğu topluluk içinde en fazla eleştirildiği hususların başında“Kraldan çok kralcı”tabiriyle birlikte anılan ekipleri gelir…
Bu eleştirilerin çoğu, somut örnekleriyle sabit olan haklı eleştirilerdir.
Sonuç olarak…
Yöneten kişiyi vezir yapan da, rezil yapan da en yakınında bulunanlar, yani ekipleridir…
Ekibindeki kişilerin görev ve sorumluluk alanlarını bir çerçeve içine alarak sınırlayabilen, hareket ve inisiyatif kullanma kabiliyetlerini kontrol altında tutabilen yönetici her zaman kazanır…
Kendisine tanınan yetki ve sorumlulukları, ekibindeki insanların sınırsızca kullanmasına göz yuman yönetici ise her zaman kaybetmeye yakındır…
Zira…
Kendi düşüncesi olmayan yanlış kararların kamuoyu karşısında sorumluluğunu üstlenecek ortadaki tek kişidir…
***
Netice itibarıyla, yönetenler açısından“Başarı ekiple gelir, ekiple gider”gibi bir durum var ortada…
Var olan bu durumun ortaya koyduğu tek gerçek de, yönetenin ekibine sahip olup olamadığında gizli olsa gerek…
Ekip
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MEZUNİYETLER KAMPÜSE DÖNDÜ, RİTÜEL SONA ERDİ...

Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinin mezuniyet törenleri Eskişehir için bir ritüeldi.
Rektörler, öğretim üyeleri ve mezun olan öğrenciler cübbeleriyle Vilayet önünde Atatürk anıtına çelenk koyup saygı duruşunda bulunur daha sonra yürüyerek Atatürk stadyumuna gelinir, üniversitenin tüm birimlerinde öğrenim gören mezunlar saha içinde, aileleri tribünlerde yerlerini alır, ünlü sanatçıların konserleri ve havai fişek gösterileri ile Eskişehir muhteşem bir mezuniyet töreni yaşardı.
Sonra...
Bu ritüel haline gelen mezuniyet törenleri üniversite kampüslerinin içindeki futbol sahalarına çekildi.
O sevinci kendi içlerinde yaşamaya başladı üniversiteler.
İşte o günden beri şehir bu sevince şahit de olamadı ortak da...
M E Z U N İ Y E T
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,