Hatipoğlu'na İzmir'den de tepki geldi.
9 Eylül Gazetesi yazarı Zişan Akar, dünkü yazısında;
"Hatipoğlu, bana IBANINI at; sana 1 asgari ücret göndereceğim!" diye yazdı.
"Biz bu kalemi kırarız, yine de satmayız!"
****
Nebi Hatipoğlu bir dönem gazete satın alarak medyaya bir şekilde bulaşmıştı.
O dönem gazetesinde çalışanlara ne maaş veriyordu?
Merak ediyoruz...
Ama; tespiti doğru gazeteciler bu zor şartlara rağmen yalan haber yapmazlar.
****
Başka işlerden para kazanmaları ayrıca maaş almaları mümkün değildir.
Buna ne yasalar izin verir.
Ne de gazeteciliğin etik kuralları.
Kamu adına görev yapan gazeteciler taraf olmaz.
"Haber tarafsızdır, yorum hür."
****
Gazeteciler parti bayrağı sallamazlar.
Siyasetçiyi alkışlamaz ya da yuhalamazlar.
Eğer bunları yapıyorlarsa, onlar gazeteci değildir.
Hiç kimse gazeteciyi maaşa bağlamaya;
Kalemini satın almaya kalkışamaz...
ŞİDDET EĞİLİMİ...
Biz çizgi romanlarla büyüyen kuşaktık.
Çizgi roman kahramanlarına benzemeye çalıştık.
Tommiks olduk, Çelikbilek ya da Kaptan Swing.
Bizi bu Amerikan sevdasından önce Abdullah Turan'ın çizdiği Kara Murat sonra Sezgin Burak'ın Tarkan'ı kurtardı.
****
Çizgi roman dönemi bitince, kavga, döğüş ve şiddet içeren dizilere takıldık.
Bruce Lee olduk, Cango, Gringo.
Tam onlar bitti, kurtuduk derken.
Mafya dizilerinin şiddetine maruz kaldık.
Kurtlar Vadisi izleye izleye.
Polat Alemdar olduk.
Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz diyerek racon kesmeyi başladık.
****
Tam bitti kurtulduk derken.
Kuruluş, kurtuluş dizileri başladı.
Kesmedik adam bırakmadık!
Bu şiddet içeren diziler ne yazık ki; çocukların ayakta olduğu saatlerde yayınlanıyor.
Denetleme sorumluluğu olanlar ses çıkarmıyor.
Sonra soruyorlar.
"Toplumdaki bu şiddet eğiliminin nedeni ne?"