İçinden Osmangazi ve Teknik Üniversitelerini çıkartan, hatta komşu Kütahya, Afyon ve Uşak gibi şehirleri üniversite ile tanıştıran Anadolu Üniversitesini 2018 yılına kadar hep kendi yetiştirdiği öğretim üyeleri yönetti.
Bu süreç üniversitenin son derece başarılı olduğu bir süreci de beraberinde getirdi.
***
2018 yılında bu teamülü bozdular.
Anadolu üniversitesinin başına, Eskişehir'i bilmeyen, üniversiteyi tanımayan, var olan hassasiyetlerden bi haber olan Şafak Ertan Çomaklı diye bir öğretim üyesini Rektör olarak atadılar.
***
Sırf annesi Erdoğan ailesine yakın diye Rektör yapılan bu isim görev süresini bile tamamlayamadı.
Adı çeşitli iddialarla gündeme geldi, bir sabah sağlık sorunlarını gerekçe göstererek istifa ettiğini açıkladı.
Aslında bu bir istifa değil, istifaya zorlama, yani azil olduğunu biliyordu.
***
Bu olay ders olmamış gibi, istifa eden rektörün yerine üniversite içinden bir ismi Rektör atayıp, hatayı telafi etmesi gerekenler, aynı hatayı tekrarlamayı uygun gördüler.
Anadolu üniversitesinin başına yine Eskişehir'i bilmeyen, üniversiteyi tanımayan, öteden beri süregelen bazı hassasiyetlerin farkında bile olmayan Fuat Erdal diye bir öğretim üyesini Rektör atadılar!
***
Sırf Bilal Erdoğan'ın vakfında yer aldığı için Rektör yapılan bu isim de ikinci kez atanmasının üzerinden bir ay bile geçmeden istifa etmek zorunda kaldı.
Aslında, istifası istenildi, resmen tıpkı daha önceki Rektör gibi azledildi!
***
Sonuç olarak...
Dışarıdan atanan iki rektörün görev yaptığı 6 yıl boyunca, Anadolu Üniversitesi'nde her şey altüst oldu.
***
Aynı kuyuya hiçbir canlı iki kere düşmezken, Anadolu Üniversitesi Rektör atamasında maalesef aynı kuyuya hem de göz göre göre iki kere düşüldü iyi mi?
Şimdilerde kulağımıza sık sık geliyor.
Bazı siyasiler Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü için yine dışarıdan isimleri getirmek için uğraşıyormuş.
Birileri, bilmem ne vakfında, başka birileri de bilmem ne yayma cemiyetinde olan isimlerin Anadolu Üniversitesine Rektör yapılması için uğraş veriyormuş!
***
Anlaşılan o ki, Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi umurlarında olmayan bu siyasetçiler, kendi çıkarlarını gözetme pahasına, aynı kuyuya üçüncü kez düşerek yeni bir rekora imza atmayı kafalarına koymuşlar!
***
Umarız bu defa, bu dışarıdan Rektör atatma derdine düşenlerin çabaları sonuç vermez de Anadolu Üniversitesi, 2018 yılına kadar olduğu gibi kendi içinden yetişmiş bir ismin atanmasıyla yönetilmeye kaldığı yerden devam eder...
***
Zaten...
Altı binden fazla öğretim üyesine sahip, bunun yarısı kadarı da Rektörlük yapabilme kabiliyetine haiz olan bir şehirde, bu görevi yapabilecek bir isim bulunup atanmıyorsa, bu ayıp, bu defa, bu şehre gerçekten fazla gelir!
Üniversitenin başına buna rağmen dışarıdan bir isim getirilip konulacaksa da, bu ayıbın artık telafisi falan da olmaz!
Bizden söylemesi...
CHP İL BAŞKANINDAN “REZERV ALANI ETRAFINDA KİMLER ARSA TOPLUYOR?”SORUSU...
Çevre Bakanlığı 2016 yılında Süper Kent projeleri uygulama kararı aldı.
Bu karar doğrultusunda da Eskişehir'i pilot bölge ilan etti.
Kocakır mevkinde bulunan 838 hektarlık rezerv yapı alanı ilan edilen bölgede ilk projeyi uygulamaya karar veren bakanlık, burada bir “Akıllı Kent” kurulacağını, benzeri projelerin diğer illerde de peşi sıra uygulanacağını açıkladı.
***
Maketi bile hazırlanıp, kamuoyuna duyurulan, dönemin AK Partili milletvekilleri tarafından “Eskişehir'e büyük müjde” diye duyurulan projeden ne olduysa vazgeçildi.
Böylece Eskişehir verilen bir sözün daha tutulmaması karşısında yine hayal kırıklığına uğradı.
***
Akıllı Kent projesinden vazgeçilen Kocakır mevkindeki rezerv alanı ile ilgili olarak CHP İl Başkanı Talat Yalaz, katıldığı bir televizyon programında çok ilginç bir iddia ortaya attı.
Kocakır'daki rezerv alanı ile ilgili kötü kokular geldiğini söyleyen Yalaz, bu bölgede yoğun arsa alımlarının yapıldığı ve işin içinde siyasetçileri de olduğuna yönelik bilgiler geldiğini söyleyen Yalaz, bu konunun peşini bırakmayacaklarını açıkladı...
***
İddia oldukça ilginç!
İddiayla birlikte işin içinde hangi siyasetçilerin olduğu da merak uyandırmayacak gibi değil.
Bakalım bu iddiaların arkasından neler ve kimler çıkacak?
ELEŞTİRMENİN DE BİR SAMİMİYETİ, HAKKANİYETİ VE ADALETİ OLMALI!
Büyükşehir Belediyesi Kent Lokantası açtı...
“Belediyenin işi lokanta açmak mı?” diye eleştirenler var...
***
Öte yandan...
Kentsel Dönüşüm de belediyenin işi değil ama aynı insanlar bu defa “Belediye kentsel dönüşüm adına yapa yapa sadece 24 daire yaptı.” diye eleştiriyor.
***
Velhasıl:
“Lokanta açmak belediyenin işi değil” diyerek eleştirenler, her ne hikmetse “Kentsel dönüşüm belediyenin işi değil” demiyor.
***
Kendi partisinin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından açılan Kent Lokantalarını öve öve bitiremeyip, yere göğe sığdıramayanlar, seçim öncesi vaatleri arasında ilan ettiği Kent Lokantasını hizmete açıp, vaadini yerine getirdiği için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanına “Senin işin lokanta açmak mı?” diye suçluyor?
***
Ne diyelim?
Eleştirinin de bir samimiyeti, bir hakkaniyeti, bir adaleti olması gerekiyor...
Bir öyle bir böyle olmuyor!
Olsa olsa siyasetin iki yüzlülüğü oluyor!