1994 yılının ortaları…
Osmangazi Üniversitesi yeni kurulmuş, üniversitenin başına da kurucu rektör olarak Prof Dr Esat Erenoğlu getirilmiş…
Yeni kurulan üniversitede yapılacak çok iş var…
Toplantı üzerine toplantılar yapılıyor.
***
Yine bir toplantı sırasında rektör Esat Erenoğlu’nun sekreteri toplantı odasına girip, dönemin Bayındırlık bakanının kendisiyle görüşmek istediğini iletiyor.
Erenoğlu sekreterine “Şu anda önemli bir toplantı yapıyoruz. Acil almamız gereken kararlar var. Müsait olmadığımı söyleyin. Toplantımız bittikten sonra görüşelim. Bunu kendisine aynen bu şekilde iletin” talimatı veriyor…
***
Sonradan ortaya çıkıyor ki, Bayındırlık bakanı “Hoca’yı kızdırmayalım. O müsait olduğunda sekreteri bizi uyarsın, biz yeniden kendisini arayıp görüşelim.” demiş…
***
2010 yılının Temmuz ayı…
O yıllarda gazeteci Abbas Güçlü “Genç Bakış” isimli bir program çekiyor…
Üniversite salonlarında çekilen bu programda konuk olan ünlü isimler üniversite öğrencileri ile buluşup, onların sorularını cevaplandırıyor.
Program televizyon kanalında canlı olarak yayınlanıyor…
***
Abbas Güçlü bir “Genç Bakış” programını da Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde çekmek istiyor.
Bu talebini üniversite yönetimine iletiyor.
O dönem iktidarda AKP, Osmangazi Üniversitesinin başında da rektör olarak dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından ataması yapılan Prof Dr Fazıl Tekin bulunuyor…
***
Rektör Tekin, Abbas Güçlü’nün bu talebi üzerine kendisini arayıp “Hay hay… Programınızı üniversitemiz kampüsünden yapacak olmanız bizi çok memnun eder.” diyor…
Abbas Güçlü önce teşekkür ediyor…
Ardından “Fakat şöyle bir durum var: Programda konuğum CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Bu sizin için sıkıntı teşkil edecekse, ben başka bir yer bakabilirim. Sizi zor durumda bırakmak istemem” diye açıklama yapma gereği duyunca, rektör Fazıl Tekin “Hiç fark etmez. Siz beni düşünmeyin. Sizi de sayın Kılıçdaroğlunu da üniversitemizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız” cevabını veriyor…
Bu diyaloğun ardından, konuğu CHP lideri Kılıçdaroğlu olan “Genç Bakış” programı ESOGÜ kampüsü içinde çekiliyor ve canlı olarak da yayınlanıyor…
***
Bu programın birkaç gün sonrasında rektör Fazıl Tekin ile karşılaşmış ve sormuştuk…
“Bu kararı almak büyük cesaret işi, neticede muhalefet partisi liderini üniversitede ağırlıyorsunuz. İktidarın tepkisini üzerinize çekmekten korkmadınız mı?” diye…
“Niye korkayım ki? Biz bilim yuvasıyız…Bu üniversitede siyaset eğitimi alan, siyaset eğitimi almasa da siyasete ilgi duyan öğrenciler var. Bu öğrencilerin iktidarı da muhalefeti de dinleme hakları var. Bilimin her partiye aynı mesafede olduğunu gösteren bundan güzel örnek olabilir mi?” cevabını vermişti…
***
Yukarıda iki rektör ve tanıkları hala hayatta olan iki olay aktardık.
Her iki olay da, üniversitelerin o yıllarda rektörler tarafından yönetildiğinin adeta ispatı olan olaylar…
Şu günlerde “Üniversiteleri kim ya da kimler yönetiyor?” diye kime sorsak, herkesten ayrı bir cevap alıyoruz!
“İktidara yakın sendikalar yönetiyor” diyen var…
“İktidara yakın vakıflar yönetiyor” diyen var…
“Milletvekilleri, il başkanları ilçe başkanları yönetiyor” diyen var…
Hatta…
“Parti torpiliyle işe girmiş kadın ve gençlik kolları üyeleri yönetiyor” diyenler bile var…
Bakar mısınız olay nereden nereye gelmiş?
“Üniversiteleri rektörler, yardımcıları, dekanlar falan yönetiyor” diyebilecek tek bir kişi kalmadı iyi mi?
ESKİŞEHİRLİ KENDİNİ SİGORTAYA ALMIŞ…
Yaşanan deprem felaketi sonrasında bina güvenliği daha da önemli hale geldi…
Bununla birlikte deprem sigortası da yeniden konuşulur oldu.
Önceki gün DASK oranları açıklandı…
Türkiye genelinde konutlarına deprem sigortası yaptıranların oranı yüzde 57.70 olarak açıklanmış.
Bu rakam İç Anadolu Bölgesinde biraz daha düşük…
Zira…
İç Anadolu Bölgesinde konutlarına deprem sigortası yaptıranların oranı yüzde 52.40.
Eskişehir rakamları ise hem İç Anadolu Bölgesi hem de ülke geneline oranla daha yüksek…
Zira…
Eskişehir’de konutlarına deprem sigortası yaptıranların oranı yüzde 61.80…
Bu rakamlar Eskişehirlilerin konutlarını depreme ve diğer afetlere karşı sigorta ile güvence altına alma konusunda hassasiyet sahibi olduğunu gösteriyor…
15-16 BİN LİRA KİRA MI OLUR?
Deprem bölgesinde bir aile Eskişehir’e gelmeye karar vermiş.
Buradaki bir yakınına ulaşarak, kendileri için uygun kiralık bir daire bulmasını rica etmiş…
Bunun üzerine Eskişehir’de bulunan vatandaş başlamış kiralık ev arayışına…
***
Önce internet üzerinden araştırma yapmış…
Kiralık daireleri tararken, aralarında 15-16 bin lira kira istenen dairelere rastlamış…
Sonra da oturup bize bir mail yazmış…
“Deprem bölgesinden gelecek aile için kiralık daire ararken, sayıları çok olmasa da bir kaç ilanda 15-16 bin lira kirası olan dairelere rastladım. Aidatlarını da hesaplarsanız bu dairelerin kirası 17-18 bin liraya geliyor. Sonra da bu daireleri bu fiyattan gerçekten kiralayanların olup olmadığını merak ettim. Eğer gerçekten bu kiraları ödeyip bu daireleri kiralayan varsa, bana göre hem daire sahibi hem de kiralayan acilen vergi denetiminden geçirilmeli.” diyor…
İlgilenenlerin bilgisine…
