Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Bu şiiri Mevlana'nın bilirdik. Değilmiş!
Bu şiirin sahibi İranlı Ebu Said-i Ebu'l Hayr’ aittir. 957-1049 yılları arasında
yaşamıştır. Mevlana ise 1207-1273 yıllarında yaşamıştır. “Gel Gel Ne Olursan Ol
Yine Gel,” şiiri yaygın olarak Mevlana'ya atfedilen ancak Ebu Said-i Ebu’l-Hayr'a ait
olduğu iddia edilen şiir. İçerik olarak Mevlana'nın felsefesine denk düştüğü ve
döneminin en önemli şairi olduğu için Mevlana’ya isnad edildiği düşünülür. Farsça
yazılan şiirin kelime oyunlarının arkasına saklandığı, Ebu'l Hayr'ın burada 'gel'
derken 'pişmanlıkla eş anlamlı bir kelime kullandığı ve çağrısını "İslam'a gel" olarak
yaptığı öne sürülür.
Bir başka iddiada ise “Gel, gel, ne olursan yine gel” şiirinin Mevlana'dan önce “Baba
Efdal”’inde doğum tarihi için verilen (1186) yılında yaşadığı tahmin edilen bu sözleri
ettiği biliniyor. Mevlana’ya atfedilen ve çok sık alıntılanan bir şiir olmakla birlikte
kaynağı tam olarak bilinmez. Ebu Said-i Ebu’l-Hayr'a ait olduğu çeşitli kaynaklarda
ileri sürülen şiir Rubaiyyat-ı Baba Efdal-i Kasanı adlı eserde 7 numara ile Baba
Efdal'in rubaisi olarak yer alır.
Araştırmayı sevmediğimiz için bize ne söylerlerse inanırız, oysa: Mutasavvıf Şefik
Can, Mevlana'nın Mesnevi adlı eseri 6 ciltlik iken “Gel Gel Ne Olursan Ol Yine
Gel.” Şiiri ona ait olmayan 7. ciltte yazılıdır. Yani bu şiir Mevlana’ya ait değildir.