Profesör Doktor Naci Görür depremin ne olduğunu anlatıyor. 
Yetkililer de dinliyor. Neler yapılması gerektiğini öğreniyorlar. 
Uygulamaya geldiğinde kimse bir şey yapmıyor.
Bilim insanları alınacak tedbirleri, nelerin yapılması gerektiğini söylüyor.DA 
Dinleyen yok! Profesör Doktor Naci Görür depremin gelmekte olduğunu haykırıyor. Yer bilimciler söyleye söyleye, yaza yaza dilimizde tüy bitti diyor.

Yerkabuğu, içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar
halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsmasına deprem denir.
Tekrar söyleyelim, ne denirmiş? Deprem denir.
Deprem; bilgisiz insanların hareketsiz kabul ettiği yeryüzünün hareketlenmesidir.
İnternette. TV. Kanallarında Şeyhler çıkıp “ Allah’la konuştum. Deprem siyah bulutlar halinde Manisa’nın üstüne çöktü. 
Manisa’da olacak depreme  başka yere git dedim. Üç kere söyledim. Deprem olmadı.” Diye ciddi ciddi anlatıyor ve halkımızda inanıyor.  
Depremin dinle ilgisi yok! 
Tanrı kullarını imtihan etmek için deprem yaratmaz.
Deprem doğa olayıdır. Gökten bulut halinde gelmez. Yeryüzünde oluşur.
Onun için de oluşan depremlerden ders alıp deprem üreten fay hatları üzerine inşaat yapılmamalıdır. 
Deprem, depreme dayanıklı yapılan yapıları yıkamaz. 
Bilinçsiz ve bilgisizce, yapılan yapıları yıkar.

Türkiye’nin aktif bir deprem kuşağı üstünde bulunduğu yüzyıllardır bilinmektedir.
Yetkililer: Ülke genelinde 12-13 milyon konutun kaçak yapı kapsamında olduğu açıklandı. 
Bununla birlikte ülke genelinde mülkiyet ve imar sorunu olan ruhsatsız yapıların yanında, ruhsatlı fakat imar mevzuatına aykırı olarak eklentileri olan tüm yapılar af kapsamına alındı. Parasını yatıran kurtulduğunu zannetti!
Her gelen iktidar “İmar affı” adı altında insanların  depremde yıkılacak evlerine ruhsat verdi.