Dünyada, devletin parasına el koyduğu tek üniversite olan Anadolu Üniversitesi'nde ikinci öğretim fiyatlarına zam yapılmış.
***
Toplamda 39 ön lisans ve 21 lisans programının yer aldığı sınavsız İkinci Üniversite için kayıt yaptırmak isteyenlerden 2024-2025 Öğretim Yılı Dönem Öğretim Gideri olarak istenen ücretlerde geçen yıla oranla büyük artış yaşanmış.
***
Bazı ön lisans programlarındaki artış yüzde 80’i geçerken, Açıköğretim Fakültesi ve İşletme Fakültesi bölümlerine yüzde 75 zam gelmiş.
***
TÜİK bile enflasyonu yıllık bazda yüzde 71.60 olarak açıklarken Anadolu Üniversitesi’nin sınavsız İkinci Üniversite ücretlerine yaptığı zam TÜİK’in enflasyonunu da geride bırakmış.
***
Şimdi...
Bu dönem ikinci öğretim görecek olan öğrenciler bu zamlı ücreti paşa paşa ödeyecek...
***
Ödenen bu paralar Anadolu Üniversitesi'nin kasasında toplanacak.
Devlet, kasada bulunan bu paraları harcaması için Anadolu Üniversitesi'nin hiçbir yatırımına onay vermeyecek.
***
Yatırıma harcanamayan para kasada duracak.
Yıl sonunda devlet “Aaa sizin kasada para var. Bu para size değil bize lazım” diyerek her zaman olduğu gibi bu defa da parayı Anadolu Üniversitesi'nin elinden alacak.
***
Alınan paranın büyük bir bölümü YÖK'ün kasasına aktarılacak.
Yani...
Eskişehir'in üniversitesi bu kahrı çekecek, sınavlarda gözetmenlik yapanlara para bulamayacak ama kasasındaki paraya ahi dokunamayacak!
Ne güzel iş değil mi?
Anadolu Üniversitesi resmen devletin ve YÖK'ün sömürge devleti haline gelmiş!
Bildiğiniz köle yapmış!
İKTİDARIN ADAMI OLMAYI ÜYELERİNİN ADAMI OLMAYA TERCİH EDEN BAŞKANLAR!
Oda ve dernek başkanlarının çoğundan, Doğalgaz ve elektrik zammı, yüksek KDV uygulaması, iş yeri kiralarının yüksekliği gibi konularda eleştiri duyamazsınız…
***
Dövizin her geçen gün yükselmesi, patates ve soğanın bile fiyatlarının tavan yapması, piyasaların her geçen gün kötüye gitmesi gibi konularda herhangi bir eleştiri yaptığına da şahit olamazsınız.
***
Akaryakıt fiyatlarına hemen her 2 günde bir yapılan güncellemeler, sigaraya yapılan zamlar, ekmeğe, peynire, zeytine, kısacası iğneden ipliğe getirilen zamlar konusunda da bir eleştiri duyamazsınız…
***
“Et niçin 800 lira?” diye soramaz çoğu oda başkanı…
“Tavuk fiyatı 2 ayda nasıl 2 kat arttı?” diye de soramaz…
-“Tarım ülkesi olduğumuz halde niçin bütün tarım ürünlerini yurt dışından ithal ediyoruz” diye bir sorunun yanından bile geçemez.
***
Yukarıda saydığımız tüm zamlar üyesini yakından ilgilendirmesine ve her yapılan zam başta üyesini mağdur etmesine rağmen, zamlardan birini dahi çıkıp, dolaylı yoldan bile eleştiremez bir çoğu…
***
Çünkü…
Ağzını açmaya kalktığında, iktidar partisi tarafından aforoz edileceğinden korkar…
Zamlardan birini eleştirmeye kalksa, altındaki koltuğun kayacağından çekinir…
Zamları eleştirmek suretiyle bir çuval inciri berbat etmek istemez anlayacağınız…
İktidara yakın ve iktidarın adamı olmayı, üyelerinin adamı olmaya her zaman tercih eder.
İşte bu nedenle…
İktidar tarafından yapılan her zam “mecburen, kaçınılmaz ve gerekli” yapılmış zamlardır onun nazarında.
Yoksa tepeden aşağıya kadar hepsinin koltuğu tehlikeye girer...
KURALLARA UYANLARI SALAK YERİNE KOYAN BU AHLAKSIZLARIN DÜZENİ DEĞİŞİR Mİ?
Araç park edilmesin diye yol kenarına konulan dubaların üzerine park etmiş bir araç.
Sizlerin de sıklıkla gördüğü manzaralardan biridir mutlaka...
***
Aslında görmesi gereken kimse görmez bu dubaların üzerine çıkıp park eden araçları.
Müdahale etmesi gereken kimse müdahale etmez, kimse karışmaz.
Kimse “Arkadaş bu dubalar araç park edilmesin diye konulmuş, üzerine araç park edilsin diye konulmamış” demez.
***
Hiçbir görevli dubanın üzerine park eden araca ceza yazmaz mesela!
Hal böyle olunca cahil daha da bi cahil cesaretine kavuşur, hiçbir kurala uymaz!
***
Biz de buradan “Kurallara uymayanları salak yerine koyan bu ahlaksızların düzenini değiştirecek bir devlet neden yok?” diye boşuna yaza çizeriz!