Hafta sonu evde oturuyor, televizyon seyrediyoruz. Birden karşı koltukta biri belirdi…
……………
Biz ‘Ne oluyor lan, kafayı mı yiyoruz’ derken, 3 kulhuvallah 1 elham okumaya hazırlanırken…
……………
‘Korkma ben yabancı değilim, ben Eskişehir sevdalısı biriyim’ dedi…
…………..
Devam etti ‘ Bak geçen gün ‘Eskişehir’in utancı’ başlıklı bir yazı yazdın. Eskişehir’e hizmet ve yatırım gelmediğini vurguladın…
……………
İyi de be adam, ‘Bu yatırımlar niye gelmiyor? Eskişehir’e neden üvey evlat muamelesi yapılıyor?’ diye niye sormadın?
….
Sorumluları hakkında neden bir şey yazmadın?’ diye sordu…
……………..
Biz ‘Doğru söylüyorsun, yazarız falan’ diye mırıldanırken…
…………
‘Tamam, sus beni iyi dinle’ diye çıkıştı…
……….
‘Bizim yani Eskişehir’in 7 vekili var. Üçü iktidar partisine ait…
…………..
Nabi Avcı, iki dönem bakanlık yapmış, önemli bir isim. Ama Son iki yıldır bir şey yapmıyor. Evinde oturmuş kitap okuyor, bulmaca çözüyor. Eskişehir’e bile gelmiyor. Ve sen bunları yazmıyorsun, hesap sormuyorsun’ dedi…
……….
İçimizden ‘Adam haklı’ derken, devam etti…
……….
‘Hani Harun Karacan adında bizim bir Eskişehir Çocuğumuz vardı. Şimdi Eskişehir’i bırakmış, sınır kapılarına petrol istasyonu açmaya başlamış. Sen bunları da yazmıyorsun. Gazetenin birinci sayfasına koskoca fotoğrafını koyup ‘Kayıp aranıyor’ diye başlık atmıyorsun’ dedi…
……….
‘Valla adam yine haklı’ diye düşünürken, devam etti…
……………
‘Bir de Emine Nur Günay adında kadın vekiliniz var. Kadıncağız bir şeyler yapmaya çalışıyor, arada sırada bakanları ziyaret ediyor. Ama gücü yok ki, bakanlar onu takmıyor. ‘Tamam, yaparız falan’ diyorlar sallıyorlar…
…………….
Sonra Nurullah Sazak adında iktidar ortağı vekiliniz var. Açılışlarda kurdele keserken görürdük. Şimdi görsek, zor tanırız. Yüzünü gören cennetlik olacak…
……….
Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve Arslan Kabukçuoğlu adlarında üç tane muhalefet vekilleriniz var. Tamam, muhalefet oldukları için sözleri geçmiyor, kimse onları dinlemiyor…
………
İyi de bu vekiller niye iktidar vekillerini harekete geçirmiyor? Onlara neden ‘Ankara’da yatıyorsunuz, çalışmıyorsunuz.’ diye hesap sormuyor…
………..
Yani tüm bu isimler Eskişehir’i temsil etmek için seçildiler…
……….
O’nun için Ankara’ya gittiler…
……..
Ama sanki belleklerindeki ‘Eskişehir’ kelimesini silmişler…
…….
Eskişehir’i kaderine terk etmişler…
…………
Ve sen bir Eskişehirli olarak…
……….
Gazeteci olarak…
………….
Bunları yazmıyorsun, Eskişehir’e sahip çıkmıyorsun…
………….
Sen nasıl gazetecilik yapıyorsun?’ diye bağırdı…
……..
Korkudan titreyerek ‘Tamam abi, valla yazarız abi’ derken…
…………..
Bir baktık yataktayız, eşim beni dürtüyor…
…………

‘Canım yine sırtın açıkta kalmış, rüyanda konuşuyorsun’ diyor…

NOT: Bu yazıyı iki yıl önce yazmışız.  Uzun bir süre geçmiş ama bir şey değişmemiş. Umarız önümüzdeki seçimlerde Eskişehirliler bunun hesabını sorar…

vekiller-2

………………..
KARİKATÜR

a_1390
………………
GÜNÜN SÖZÜ

GÜNÜN SÖZÜaı
……………..
TEMEL’İN KÖŞESİ
MUZ
Temel kaldırımda yürürken, ileride muz kabuğu görmüş. ‘Ula yine düşeceğuz’ demiş…