Altı ülkede bulunan 33 farklı şirket, altı ay boyunca haftanın dört günü çalışma modelini denemeye karar vermiş.
***
Yeni model şirket çalışanlarına hiç beklemedikleri kadar fayda sağlamış.
***
Şirketlerin gelirleri artmış, çalışanların fiziksel sağlığı ve zindeliğinde müthiş bir iyileşmeler olmuş, şirketlerin çevreye verdiği zararlar azalmış, önemli bir tasarruf da sağlanmış.
***
Patronları bile şaşırtan sonuçlar neticesinde şirketler kesinlikle beş gün çalışma yöntemine dönmeyeceklerini açıklamış. Bu durum diğer şirketlerin de dikkatini çekmiş ve yeni çalışma günü modelini incelemeye almış.
***
Peki bu model, yani haftanın dört günü çalışma modeli bize uyar mı?
Aynı model bizde de uygulansa aynı olumlu sonuçları alır mıyız?
İşte bu soruların cevabını kafamızda ararken aklımıza aşağıdaki fıkra geldi…
Sonra da, çalışmayı çok da sevmeyen bir millet olduğumuzu düşünüp, kendi kendimize “Bu model bize kesinlikle gitmez” dedik.
İşte aklımıza gelen konuyla da alakalı olan o fıkra:
***
Sendika başkanı toplu sözleşme pazarlığından omzu dik bir şekilde çıkar.
Gururla pazarlık sonucunu anlatmaya başlar:
“Emekçi kardeşlerim, yönetimle sıkı pazarlıklar sonucu tüm şartlarımızı kabul ettirdik.”
Kalabalıktan sevinçli bir çığlık yükselir:
“Yaşasın!”
“Artık mesaimiz 17:00’de değil 16:00’da bitecek…”
“Yaşaaa!”
“Artık mesaimiz 09:00’da değil 11:00’da başlayacak…”
“Helaaal!”
“Maaşlarımız iki katına çıkacak…”
“Var ol!”
“Artık yalnızca çarşambaları çalışacağız…”
Bu sözün ardından birden kalabalık suspus olur.
Derken… Arka sıralardan bir ses duyulur:
“Her çarşamba mı?!.”
İyi hafta sonları olsun…

işçiler-1

*****

MÜFETTİŞLER SOLUĞU ESKİŞEHİR’DE ALMAKTAN NE ZAMAN VAZGEÇECEK?

Gerek Sanayi Odası gerekse Organize Sanayi Bölgesi başkanlığı zaman zaman Eskişehir’deki sanayi ve sanayicilerin sorunlarını dile getiriyor.
Oda başkanlarının dile getirdiği sorunlar da genellikle muhalefet partisine mensup milletvekilleri tarafından sıklıkla meclis gündemine taşınıyor.
***
Oda başkanlarının dile getirdiği, muhalefet milletvekillerinin de meclise taşıdığı sorunlar oldukça ciddi ve bir an önce ortadan kaldırılması gereken sorunlar.
Ancak…
Dile getirilen sorunlara baktığımızda listenin başında olması gereken sorun ne yazık ki yok!
Zira…
Eskişehir’deki sanayicinin en büyük sorunu: Ankara’dan sabah hızlı trene binip, denetim için soluğu Eskişehir’de alan bakanlık müfettişleri!
***
Vergi vermemeyi adet edinmiş, kayıp-göçek iş yapan, merdiven altı çalışan onca işyeri dururken, bakanlık müfettişleri yanlarına aldıkları Eskişehir’de vergi ödeyenlerin listesiyle birlikte soluğu da şehirde alıyorlar.
Anlayacağınız…
Vergi vermeyeni arayıp bulmaktansa, vergi verenden daha çok vergi alma çabası gibi bir tuhaf durum var ortada!
***
İşte bu durum Eskişehir’deki sanayiciyi sıkıntıya sokuyor.
Sanayi kuruluşlarının sahip ve yöneticileri gelen giden müfettişi ağırlamak ve kendilerine istedikleri evrakları taşımaktan üretimine bakamaz hale geliyor.
Dahası…
Bu sıkıntılı durum hiçbir zaman seslendirilmiyor, dillendirilemiyor.
Dillendirilse “vay sen misin bunu söyleyen” denilecek müfettişler belki de dillendirenin kapısına dayanacak!
Hal böyle olunca da sanayicinin böyle bir derdi olduğundan sadece derdi olan haberdar oluyor!
***
Şimdi diyeceksiniz ki: ”Ne yani? Eskişehir’deki sanayi kuruluşları hiç mi denetlenmesin?”
Elbette denetlensin!
Denetlenmeli de…
Ancak…
Başka şehirlere gitmeye üşenen Ankara’daki bakanlık müfettişleri, canları sıkıldıkça “Nasıl olsa trenle bir saatlik yol” diyerek soluğu Eskişehir’de almasın canım!
Vergisini ödeyenler bu yolla cezalandırılmasın!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

MUHALEFET GAZA MI GELİYOR?

Muhalefet partileri, özellikle de CHP seçim tarihi konusunda çok kararlıydı…
“6 Nisan tarihinden önce alınacak bir erken seçim kararına eyvallah! 6 Nisan’dan sonra yapılacak olan seçim tarihine kesinlikle evet demeyeceğiz” diyordu ısrarla.
***
Zira 6 Nisan tarihi ve öncesinde yapılacak seçim mevcut seçim sisteminin uygulanacağı, yeni seçim sisteminin, karar alınmasının üzerinden bir yıl geçmediği için uygulanmayacağı bir seçim olacaktı.
Muhalefet de mevcut seçim sistemiyle seçimlerin yapılmasını istiyordu. 6 Nisan ısrarı bu yüzdendi…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim tarihinin 14 Mayıs olacağının sinyalini verdi…
Seçimin 6 Nisan ve öncesinde yapılmasında ısrar eden muhalefet bir gecede unuttu bu ısrarını…
6 Nisan sonrasındaki bir seçimi kabul etmeyeceğini ve kapıyı kapattığını söyleyen muhalefet sanki bir gecede çark etti.
***
Bir gecede “14 Mayıs’ta hesaplaşırız” naraları atılmaya başlandı.
Bir gecede “19 Mayıs bayramını sizin gidişinizle birlikte kutlayacağız” açıklamaları gelmeye başladı.
Muhalefet aylardır söylediklerini unutmuş bir gecede iktidarın gazına gelmiş gibi görünüyor…