AK Parti'nin 2004-2009 ve 2014 seçimlerinde Büyükşehir adayı parti dışından isimlerdi.
Faruk Karaçay dönemin ESKİ genel müdürü, Hasan Gönen dönemin öğretim üyesi, Harun Karacan dönemin Ticaret Odası başkanıydı.
Her üç seçim de kaybedildi.
***
AK Parti 2019 seçimlerinde dışarıdan aday tercihini değiştirdi ve parti içinden, partililiği tescilli bir isim olan eski Odunpazarı belediye Başkan'ı Burhan Sakallı'yı büyükşehir adayı gösterdi.
O seçim de kaybedildi.
***
Önümüzdeki seçimlerde AK Parti'nin büyükşehir belediye başkanlığı için dışarıdan bir ismi mi yoksa parti içinden bir ismi mi aday göstereceğinin merak edildiğini yazmıştık.
Bir okur konuyla ilgili şöyle bir yorumda bulunmuş:
"Sayın Erdoğan güçlü bir isim.
Ak Parti Örgütleri “Nasıl olsa düşünen biri var…” diyerek yeni projeler, düşünceler ve “isimler”ler üretmiyor.
Eskişehir, sosyo-kültürel açıdan bir başka şehre benzemez. Yerli halkın yanında Kırım göçmeni, Kafkasya göçmeni yanında, Bulgaristan göçmeni ve neredeyse 200 yıldır birlikte ve saygıyla yaşıyor. Homojen bir yapı yok.
AK Parti homojen unsurların olduğu bölgelerde yerelde güçlü. Sıkıntı: Partili ve yerele hâkim bireylerin, parti okullarına rağmen, yetişememesinde. Bu da beraberinde devşirme elemanları getiriyor ancak devşirme elemanlarla bu işler yürümüyor. İçeriden ve Eskişehir'i çok iyi tanıyan (Eskişehir'de doğmuş büyümüş olmak, Eskişehir'i tanımak anlamına gelmez.) bir aday ile AK Parti Eskişehir'i kazanabilir."
***
Yorumdaki tespitin doğru ve yerinde olduğunu düşünüyoruz.
Zira...
AK Partinin Eskişehir'deki hassasiyetleri kaybedilen 4 seçime rağmen bir türlü anlamadığını, özellikle sosyal yaşam için bir tehdit olmayacağı konusunda şehir halkını ikna edemediğini, hatta bazı eylem ve söylemleriyle şehirde bunun tam tersine bir algı yarattığını düşünüyoruz.
*****
YASAK İNADI NİYE?
Gençler adalet arıyor!
Fakat...
Gençlerin adaleti aradığı yer Adliye Sarayları falan değil.
Gençler adaleti bizzat hayatında arıyor.
***
Mesela özgür olmak istiyor...
Kendilerini sürekli baskılayan ve düzene itaat etmelerini zorlayan bir tutumu sevmiyor.
Özellikle sosyal yaşamlarını hak ettikleri şekilde yaşamak istiyorlar.
Bu alanda getirilen kısıtlama ve yasaklara karşı ister istemez tepki gösteriyorlar.
***
Bilindiği üzere Eskişehir'de gençlerin bir festivali daha yasaklandı!
Her ne kadar söz konusu festival valilik kararı ile yasaklanmış olsa da bu yasaklamanın iktidarın bir dayatması olduğu herkes, özellikle de gençler tarafından biliniyor.
***
Hal böyleyken iktidar önümüzdeki seçimlerde, bu yasaklamalarla bu gençlerin oylarını nasıl almayı düşünüyor?
Yoksa...
"Bu gibi festival gençleri nasıl olsa bize oy vermiyor?"diye düşündüğü için mi bu yasakları inatla sürdürüyor?
Ne diyelim?
Sosyal yaşama bu kadar müdahaleyle yanlış yapıyor!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
NE ÇOK BAŞKANIMIZ VAR YAHU!
Yaşanmış bir hikayedir.
Adıyaman Vali Yardımcısı otobüsle Ankara'ya gidiyormuş. Vali yardımcısı çok susamış.Otobüs Adıyaman'dan hareket edeli on dakika kadar olmuş veya olmamış, otobüsün muavinine işaret ederek bir su vermesini istemiş. Muavin de suyu getirmiş. Aradan geçen bir on dakika sonra yine işaret yine su, bir on dakika sonra yine aynı. Derken otobüs Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesine gelmiş. Aradaki 60 kilometrelik yolda vali yardımcısı 5-6 defa su istemiş. Gölbaşı'ndaki yarım saatlik moladan sonra hareket edilmiş ve on dakika sonra Balkar beldesi civarına gelindiğinde, Vali yardımcısı yine işaret ederek:
- Bir su verir misiniz? demiş.
Adıyaman'dan bu yana su vermekten bıkmış olan muavin:
- Bu ne babam? Kelle mi yedin? Adıyaman'dan çıktık çıkalı, su...su... su... Yok bitti, arabada su kalmadı!” Deyince Vali yardımcısı:
- Terbiyesiz herif! Sen nasıl konuşuyorsun? Haddini bil de konuş! Ben Vali Muaviniyim” diye çıkışınca, bizim otobüs muavini gayet rahat bir şekilde cevap vermiş:
- “Ne olmuş yani!, ben de bu otobüsün muaviniyim!”
***
Vali Muavininin, otobüs muavinini bulabileceği tek yer otobüs ama başkan başkanı her yerde buluyor maşallah.
Bir toplulukta oturuyorsunuz örneğin, oturduğunuz kişilerin yarısı bir yerlerin başkanı.
Kapıdan giren biri "Başkanım" diye seslendiğinde, en az 5-6 kişi "Efendim" diye sesin geldiği yöne dönüyor.
***
Parti başkanı, Belediye Başkanı,Oda Başkanı, Dernek başkanı,. Kooperatif başkanı, STK başkanı, Apartman başkanı vs.
Nereden baksanız, kişi başına 4 başkan düşüyor ülkede.
Öylesine fazla ki başkan sayısı, insanların artık soy isimlerine, isimlerinin arkasına “başkan” ibaresi konulmaya başlandı.
***
İşin ilginç tarafı…
Etrafımızda bu kadar başkan olmasına rağmen, her dört kişiye bir başkan düşmesine rağmen, biz hala bu ülkede iyi yönetilemiyoruz…
,,,,,,,,,,,,,,,,,