Eskişehir sahil kasabası değil.
Tamam, Porsuk sahili ile yapay denizi var ama denizi ve dolayısıyla da deniz sahili yok.
***
Buna rağmen, son yıllarda özellikle iç turizmin gözdesi bir kent haline geldi Eskişehir.
Eskişehir'in turizm kenti olması son derece ilginç.
Zira...
Bu şehre gelen insanlar, resmen kent merkezini görmek için geliyor.
***
Bu durum öyle hafife alınacak, küçümsenecek, "Ne var ki neyi görmeye geliyorlar?" denilerek geçiştirilecek bir durum değil.
Aksine...
Bu durum, tüm kurum ve kuruluşların katılımı ve titiz bir çalışma ile en ince ayrıntısı ile planlanması gereken bir durum.
Çünkü...
Eskişehir'de, hiçbir kentte olmayan bir turizm hareketi, yani "Kent Merkezi Turizmi" var.
***
Haliyle bu oluşan durumun kesinlikle değerlendirilmesi gerekiyor.
Çünkü...
Son yıllarda ortaya çıkan bu özellik, Eskişehir'in geleceği olabilir.
***
Eskişehir, yakalanan bu oluşum üzerinden gerekli planlamaları yapabilirse, bu şehir hizmet, konaklama, eğlence, bilim, kültür ve sanat alanlarında, ülkenin ender kentlerinin başını çekebilir.
***
Tabi bu öylesine kolay bir iş değil.
-Konaklamanın kaliteli hale getirilmesinden, verilen hizmetin en üst seviyeye çıkartılmasına...
-Trafiğin düzenlenmesinden, turistlerin daha sistematik bir biçimde gezdirilmesine...
-Gelen ziyaretçilere Eskişehir'de üretim yapan firmaların ürünlerinin tanıtacağı organizasyonlardan, Otogar ve Tren Garı gibi kritik noktalara Turizm büroları kurulmasına...
-Firmaların ve kurumların yapacağı toplantılar için yer olarak Eskişehir'i tercih etmelerinin sağlanmasından, spor müsabakalarının Eskişehir'de yapılmasının gerçekleşmesine kadar, ciddi bir çalışma, ciddi bir planlama gerekiyor.
***
Tüm bu anlattıklarımız, bir kurumun ya da bir müdürlüğün yapabileceği ve üstesinden gelebileceği bir iş olmasa gerek.
Dahası...
Böylesine planlı ve ciddi bir çalışma, konu ile ilgili tüm kamu ve özel kuruluşlarının hatta üniversitelerin bir araya gelmesiyle oluşturulacak bir "Eskişehir Turizm Merkezi" benzeri büyük bir yapılanmayı gerektiriyor.
***
İçinde vilayetin ve belediyeler başata olmak üzere, esnafın, tüccarın, turizmcinin örgütlerinin de bulunduğu, tıpkı Ulaştırma ve Altyapı koordinasyon merkezleri gibi, "Turizm koordinasyon merkezi" oluşturulmalı.
***
Bu merkez, Eskişehir'de ortaya çıkan "Kent Merkezi Turizmi"ni daha da ileriye taşımalı ki, bu şehrin yakaladığı bu fırsat,bu şehrin geleceğini de sağlama alacak bir boyut kazansın...
***
NOT-Son günlerde, Eskişehir'e gezmek için gelen yerli turistlerin bir takım  yakınmalarına şahit oluyoruz. 
Gerek konaklama ile ilgili gerekse hizmet sektörünün olumsuzluklarına yönelik yakınmaları sosyal medya üzerinden de sıklıkla duymaya başladık. 
Bu durum bizde “Bir şeyler daha iyiye gideceğine aksine giderek kötüleşiyor” endişesi doğurdu.
Şehrin yakaladığı turizm fırsatının, benzeri yakınmaların artması sonucu elimizden gidebileceği tehlikesini sezdiğimiz için bu yazıyı yazma gereği duyduk.
Umarız bizim endişelerimiz şehri yönetenlerin de endişesi olur ve gerekli müdahaleler biran önce yapılır...

NORMAL KARŞILAYIN!

Seçimlerin hemen sonrasında hep aynı durum yaşanır.
Kiminin "Meclis üyesi oldum" diye, kiminin ise "Belediye Başkanının A Kadrosundayım" diye yanına yaklaşılmaz.
En dandik komisyona seçilenler, Belediyenin sahibi olduğuna inandırırlar kendilerini.
Resmen öyle de yaşarlar.
***
Belediye Başkanlarının seçim öncesi yanında dolaşıp, ilk işe alınanların da havasından yanına varılmaz.
Sözde Başkanın en yakın adamı ya, elleri arkasında ve seçilmiş başkan edasıyla dolaşırlar belediye koridorlarında.
Hiçbir Belediye Başkanı, seçim kazanmanın havasını onlar gibi atamaz.
Hiçbir belediye Başkanı, imkan ve gücü onlar kadar kullanamaz.
***
Geldikleri ve hiçbir etkisi olmayan konumlarını öyle bir anlatırlar ki, insanın "Şu Belediye Başkanları biraz daha gayret gösterseydi de, meclis komisyonlarına seçilip, Belediye'de işe girebilselerdi" diyesi gelir.
***
O yüzden...
Şu sıralar böyle olaylarla çok sık karşılaşırsınız.
Normal karşılayın.
Çünkü bu durum her seçim sonrasında olur.

ANLAYAN BERİ GELSİN!

-22 yıldır uçtuğu söylenen ülkenin niye tasarruf tedbirleri uyguladığını...
***
-”Riski az güveni yüksek hale getireceğiz” denilen ülkenin neden riskli ve güvenilmez halde olduğunu.
***
-Kayıt dışı ile mücadele edileceği söylenilen ülkede niçin kayıt altındaki zenginlerin vergilerinin silindiğini.
***
-Yatırımcılara kolaylık sağlanacağı söylenen ülkede yatırımcılara bugüne kadar neden zorluk çıkartıldığını...
***
-Uzaya çıkacağı söylenen ülkede insanların neden pazara çıkamaz hale geldiğini...
***
-Her seçim öncesi doğal gaz bulunan ülkede her seçim sonrası doğal gaza sistematik zam yapılmasını...
Hala anlamaya çalışıyorum!