-”Eskişehir Türkiye'nin yazılım üssü olabilecek kabiliyette bir şehir.”
-”Bu şehirde Silikon Vadisi olacak her türlü alt yapı mevcut”
-”Eskişehir'de hayata geçirilecek olan bir Bilişim Vadisi şehri resmen uçurur”
-”Eskişehir, üç üniversitesi ve modern yapısıyla bir Yazılım Üssü için adeta biçilmiş kaftan”
-”Düşünsenize, Eskişehir'de kurulacak olan bir Silikon Vadisi için bütün genç beyinlerin şehre geldiğini?”
***
Yukarıdaki ve benzeri sözler, bugüne kadar siyasetçisinden kamu idarecilerine, Oda başkanlarından hükümet temsilcilerine kadar hemen herkesin, Eskişehir'in bir Yazılım Üssü olması gerektiği hususunda yapılan açıklamalarda yer alan ifadeler.
***
Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere “Eskişehir Türkiye'nin Yazılım Üssü olmalı” şeklinde hemen herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir durum var...
Ancak...
Herkesin hemfikir olduğu konu ile ilgili malesef hiç kimsenin ilk adımı atmaya niyetli olmadığı bir durum da var!
***
Hal böyle olunca, Eskişehir, yıllardır Yazılım Üssünü bir türlü gerçekleştiremeyen, sadece “Yazılım üssü için mükemmel bir alt yapıya sahip” bir şehir olmaktan öteye gidemiyor.
Zaten bu durumun da şehre zerre kadar bir faydası olmuyor...
***
O yüzden Eskişehir'in önünde iki seçenek var...
Ya “Eskişehir Türkiye'nin Yazılım Üssü olma potansiyeline sahip mükemmel bir şehir” gibi ve benzeri laflar bundan böyle hiç ağızlara alınmayacak.
Ya da...
Birileri çıkıp(Artık kim ya da kimler üzerine alınırsa) söyleyip de kenara çekilmek veya girişimi bir başkasından beklemek yerine, Eskişehir'in gerçekten Yazılım Üssü olması adına kollarını ciddi ciddi sıvayacak.
Artık hangi seçenek daha kolaylarına gider, bilemiyoruz...
NOT:
Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir fabrika düşünün.
10 bin metrekare kapalı alanı, 200-300 çalışanı ve 2-3 vardiyanın olduğunu varsaydığınız bu fabrika, yıl sonunda belli oranda bir ciroya ulaşıyor...
Diğer tarafta...
Dört-beş genç beyin, 30-40 metrekarelik bir odada, bilgisayarları başına geçip bir yazılım ile bir program oluşturup, yukarıdaki fabrikanın bir yılda yaptığı cironun 3-5 katı değer yaratıyor.
Bir Yazılım Üssünün olması işte o genç beyinlerin çoğunu Eskişehir'e, hem de koşarak getirtir...
Olmazsa...
Bu defa Eskişehir'in genç beyinleri koşa koşa İstanbul'a hatta yurt dışına gider.
......................................................................................................................................
HALBUKİ 10 YIL ÖNCE ÇÖZÜM SÜRECİNE KARŞI ÇIKMIŞTIK...
İYİ Parti İl Başkanı Serdar Ulucan geçmişte MHP'nin Eskişehir'de ilçe başkanlığını yapmış bir isim.
MHP'nin özellikle Abdullah Öcalan'ın meclis kürsüsünden konuşmasına yönelik çağrısını nasıl okuduğunu sorduk.
***
Bize 10 yıl önceki çözüm sürecini hatırlatttı...
Ardından da:
“Bildiğiniz üzere 'Akil İnsanlar' ismini verdikleri kişilerden oluşan heyetler kurdular ve bu heyetler il il gezerek, halkı çözüm sürecine ikna etmek için uğraştılar. Böyle bir ekip de Eskişehir'e gelerek, bir otelde sivil toplum örgütleri ile toplantı yaptı. İşte ben de o toplantıya katılıp, o insanlara bir şeyler sormak için arkadaşlarımla birlikte otele gittim. Fakat beni kapıdan içeriye almadıkları gibi bir de gözaltına aldılar. Birkaç saat Emniyette tutuldum. Heyet toplantıyı bitirip, Eskişehir'den ayrılınca, bana da 'Serbestsin. Gidebilirsin' dediler.” diyerek başından geçen olayı anlattı.
***
Serdar Ulucan, 10 yıl önce çözüm sürecine karşı olan ve müthiş direnç gösteren MHP'nin 10 yıl sonra benzeri bir süreci başlatma rolünü üstlenmesinin çok acı olduğunu söylüyor.
Eski partisinin, 10 yıl önceki Akil İnsanların görevini adeta devralmış konumuna düşmesini de ağır bir şekilde eleştiriyor...