AK partide kavga daha geçtiğimiz yıla gelinceye kadar milletvekillerinin birbirleriyle anlaşamamasından ibaretti.
Parti içinde sonradan yaşanan olaylar milletvekilleri arasındaki kavgaya adeta rahmet okuttu!
İl başkanı ile Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe başkanlarının arası açıldı.
İki ilçe başkanının arası zaten iyi değildi.
Odunpazarı gençlik kolları başkanı hem de düğününün olduğu gün görevden alındı.
Milletvekili Günay ile il başkanı Çalışkan arasından sanki kara kedi geçti.
Burhan Sakallı ve Murat Mercan’ın zaman zaman müdahaleleri parti içindeki dengeleri değiştirmeye yönelik algılandı.
Eski yönetimler şimdiki yönetimlere bildiğiniz hasım oldu.
***
CHP’de belediye başkanları arasında yaşanan kavga zaten biliniyordu.
Sonra gelişen olaylar kavganın boyutunu arttırdı.
İl başkanı, kendisinin o göreve gelmesinde etkili olan Odunpazarı belediye başkanına yakın iki ismi yönetimden çıkarttı.
Genel merkezin gayrı resmi talimatıyla oluşan Kılıçdaroğlu gönüllüleri partiden ayrı çalışmaya başladı.
Partide Büyükerşen’in adayı olarak dolaşanlara, Büyükerşen’in bu seçimde de adayların kim olacağına karar vereceği ihtimaline tepki gösterenler diş bilemeye başladı.
İl başkanının adaylık için istifa edeceğini açıklamasına rağmen ikna edilerek istifadan vazgeçmesi, seçimlere yakın görevden alınabilir ihtimalinin konuşulmasına yol açtı.
Sonuç olarak CHP’de kavganın daha da derinleşeceğinin emareleri şimdiden kendini göstermeye başladı.
***
İYİ partide milletvekili ve onun belirlediği yönetimlerle parti içindeki diğer gruplar arasında kavga zaten vardı.
Var olan kavga, atama il yönetimi ile Odunpazarı yönetimi arasında patlak verdi.
Odunpazarı kongresinde il başkan ve yönetimi il delegesi yazılmadı.
Tepebaşı ilçesinin il yönetimine yakın isim tarafından kazanılması partideki çatlağın belirgin hale gelmesine yol açtı.
Önümüzdeki günlerde yapılacak olan il kongresinin en az üç-dört adaylı yapılacak olması, sonuç ne olursa olsun kavganın boyutunun daha da genişleyeceğini ortaya koydu.
***
Sonuç olarak:
Eskişehir’deki her üç parti de bu halleriyle önümüzdeki seçimlere son derece huzursuz ve kavga-gürültüyle giriyor.
Söz konusu partilerin bu kavgalı halleriyle girecekleri seçimde nasıl bir olumsuz tabloya neden olacaklarını da zaman gösterecek…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BİZDE DE AYNI KARAR ALINSA…
Cadde ve sokaklarda yollar sigara izmaritinden geçilmiyor.
Sigarasını içen izmaritini yere atıyor.
Belediye görevlileri bütün gün bu izmaritleri temizlemekle uğraşıyor.
Ama ne kadar temizlenirse temizlensin fayda etmiyor.
Zira…
Sabah temizlenen yollar bir-iki saat içinde yine sigara izmaritleriyle doluyor.
***
İspanya’da da durum aynı olunca İspanya hükümeti bir karar almış.
Cadde ve sokaklardaki sigara izmaritlerini temizlemek için harcanan giderlerin sigara firmalarına ödetme kararı almış.
Aldığı bu kararı da sigara firmalarına iletmiş.
Bu giderler ödenmediği takdirde sigara firmaları için başka ağır yaptırımlar uygulanacağının da sinyalleri verilmiş.
***
Haberi okuyunca “keşke bizde de benzeri bir karar alınsa” diye geçirdik aklımızdan…
Fena olmaz mıydı?
Gerçi “Bizde böyle bir karar alınsa sigara şirketleri zam yapar, yine olan halka olur. Ya da bizde doğrudan parayı tütün üreticisine ödetmeye kalkarlar” falan dediğinizi duyar gibiyim!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ZAM ORANI NİYE YÜKSELTİLDİ DERSİNİZ?
Memur ve emeklilere önce yüzde 25 zam yapıldı.
Zam oranı kamuoyunda az bulundu ve büyük tepki gördü.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 25 olan zammı yüzde 5 arttırdığını açıklayarak, zam oranını yüzde 30’a çıkarttıklarını duyurdu.
***
Bu bugüne kadar hiç başvurulmamış bir yöntem.
Bir örneği daha yok.
Bugüne kadar zam oranı hükümetler tarafından açıklanır, o rakam az da olsa çok da olsa yıl boyu uygulanırdı.
İlk kez zam oranı açıklandıktan bir gün sonra yükseltildi.
Bu durumu “Zam oranı tepki çektiği için panikten dolayı artış yapıldı” diye değerlendirenler de var “Sokağın sesine kulak verildi. O yüzden zam oranı arttırıldı” diye yorumlayanlar da…
Sizce hangi yorum daha gerçekçi?