Eskişehir kamuoyunda isimleri Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı belediye başkan adaylığı için geçen isimler var…
Bu isimlerin kimler olduğunu artık hemen herkes biliyor.
***
Ama gelin görün ki kamuoyunda aday olarak isimleri geçen bu malum isimler “Evet aday olacağım” demiyor.
“Teklif gelirse aday olabilirim” de demiyor.
“Aslında aday olmayı istiyorum. Bu görevi yaparım” da demiyor.
***
Tam tersine, adaylık gündeminde yokmuş gibi davranıyor.
“Şu anda bir görevim var. Bu görevi en iyi şekilde yapmak için gayret sarf ediyorum” gibi havada kalan cümleler kurup, adaylık meselesiyle ilgilenmiyor pozları sergiliyor.
Bal gibi istemesine rağmen aday olmayacak pozlarına giriyor.
***
Halbuki en iyi ve etkileyici siyaset samimiyettir…
Ne yazıktır ki kamuoyunda isimleri aday olarak geçen, kendileri de aday olmayı arzu edenlerin neredeyse tamamına yakını bu konuda samimi davranmıyor…
Siyaset yapmak aslında risk almaktır.
İsmi geçenler ne yazık ki “Olmayı çok istedi ama yapmadılar” lafını duymamak için bu riski alma cesaretini gösteremiyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
UÇAKLAR ÜNİVERSİTEDEN ALINMIŞ, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA VERİLMİŞ!
ESTÜ Sivil Havacılık Fakültesinde eğitim amaçlı olarak yıllardır çift motorlu eğitim uçakları kullanılıyordu.
Pilot adayları pilotluğu bu uçaklarda öğreniyordu.
Söz konusu uçaklar, Avrupa Birliğinin havacılık standartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle alınmış ve içişleri bakanlığına verilmiş.
Yerine de basit uçaklar verilmiş.
Halbuki içişleri bakanlığına verilen uçaklar THY pilotlarının da yıllardır kullandığı ve kullanmaya da devam ettiği uçakların aynısıymış.
İnsan merak ediyor:
Yıllardır kullanılan bu uçaklar birden ne oldu da standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle bakanlığa verildi?
İnsan yine merak ediyor:
Yüzlerce pilotun yetiştiği ve bundan sonra da yetişeceği bu uçaklar yoksa birilerine makam uçağı yapılmak için mi üniversitenin elinden alındı?
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
İLK KEZ ÜZDÜ!
Askere gitmek için şubeye müracaat ettiğinde “Sivilde ne iş yapıyorsun” diye sorunca “Ses sanatçısıyım” cevabını vermiş.
Dinlemişler, gerçekten sesi çok güzel.
Sahnesi de muhteşem.
Eskişehir Orduevi’ne göndermişler…
Orduevinde bir yandan askerliğini, bir yandan da mesleğini yapmış.
Tezkeresini alınca şehrine gitmek yerine Eskişehir’de kalmayı tercih etmiş.
İşte o andan itibaren tam bir Eskişehirli olmuş.
Eskişehir’de sahne almadığı mekan, sevincine ortak olmadığı aile kalmamış.
Kişiliği, sesi, sahnesi, nezaketi ve zarafetiyle, kısa süre içinde Eskişehirlilerin en sevdiği isimlerden biri haline gelmiş.
Vefat haberi Pazar gecesi geldi…
Bu güne dek belki de yüzlerce kez insanları sevindirdiğine ve eğlendirdiğine şahit olmuşluğumuz var ya, vefatıyla ilk kez üzülmemize neden oluşunu konduramadık.
Elbette Saim Günal’dan bahsediyoruz…
Ruhu şad olsun…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
EN MÜTHİŞ İKİNCİ AÇIKLAMA OLARAK GÜMÜŞ MADALYAYI HAKEDİYOR!
CHP İl başkanı Recep Taşel partisinin Odunpazarı ilçe kongresinde konuşmuş.
“Cumhurbaşkanı adayı baştan tespit edilerek yola çıkılsaydı, adaylık kamuoyunda tartışmaya açılmasaydı, Meral Akşener masadan kalkarak bir güven problemi yaratmasaydı, biz bugün iktidardık” demiş…
***
Bu açıklama bana göre, seçimin hemen sonrasında CHP İzmir il başkanı Şenol Aslanoğlu’nun yapmış olduğu “Cumhurbaşkanlığı seçimi sadece İzmir’de olsa Kılıçdaroğlu kazanırdı” açıklamasının ardından en müthiş ikinci açıklama olarak seçilir, gümüş madalya alırdı!
***
Dahası…
“Halamın sakalları olsa Amcam olurdu” sözünün de vücut bulduğu bir konuşma olarak tarihe bile geçerdi!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,