Yıllardır bekledik, gün saydık, sonunda 24.06.2004 tarihinde o çok beklediğimiz yasa çıktı: “ Hayvanları Koruma Yasası”. Sevindik elbette. Yıllar içinde yasa maddelerinin hayata geçirilmesi konusunda çaba sarf ettik, aksaklıklarla ilgili taleplerde bulunduk, mitingler, toplantılar   düzenledik.
     Ve bugün,  2 Ağustos 2024 tarihinde TBMM’den çıkartılan yasanın -ki biz buna “katliam yasası” diyoruz- bazı maddeleri, kötülüğe giden yolu açtı ne yazık ki, hayvan katliamı yasallaştırıldı. Ülkenin her yeri, hani o utanç geçmişimiz olan ‘Hayırsız Ada’ya dönüştürüldü. Çığlıklar Erzincan’dan, Osmaniye’den, Mamak’tan, Gebze’den, Altındağ’dan, Ümraniye’den kulakları delercesine yükseldi. Bunlar sadece duyduklarımız ve yerel yönetimlerin yaptığı katliamlar. Duymadıklarımız, sivil katliamcılar tarafından yapılanlar cabası.
     Sonuçta, hayvanları koruma yasası, “hayvanları katletme yasası “ şekline dönüştürüldü.
     Geçtiğimiz hafta başında Eskişehir Kent Konseyi olarak üyesi olduğumuz İl Hayvan Hakları Kurulu toplantısına katıldım. Toplantı sonucunu baştan bildiğim için çok ta hayal kırıklığına uğramadım açıkcası; kuruldan özetle, “sokaklardaki sahipsiz canlarımızın toplanması ve belediyelerin barınaklarına alınması” kararı çıktı.
     Şu anda kentimizin iki belediyesinde hayvan barınağı var, büyükşehir belediyemiz de hızla yapımını sürdürdüğü bakım merkezini yıl sonu hizmete açacağını açıkladı. Kurul toplantısında Tepebaşı ve Odunpazarı belediye başkanları, merkezlerinde tam doluluk yaşandığını, tek bir köpeğe dahi yer olmadığını, ek yer tahsisi taleplerini dile getirdiler. İlgili birimler de bu talepler konusunda yardımcı olacaklarını söylediler özetle. 
     Bunlar tamam, iyi hoşta, o süre zarfında alınması, toplanması istenen canlar nerede nasıl barındırılacak? Zaten kısırlaştırmalar, alındıkları yere tekrar bırakma yasağı üzerine bıçakla kesilircesine durdu. Sahiplenmeler ise yenilerine  yer açılacak kadar hızlı olamıyor ne yazık ki. Ayrıca bu bağlamda da sıkıntı var; bir kişi en fazla 5 hayvan sahiplenebiliyor, evde bakımlarda ise yöneticiden izin almak gerekiyor vs.
     Handikaplar, sıkıntılar, yasa eliyle canlarımızı, elbette biz onların haklarını savunanları da boğuyor. Ama her devirde, her zamanda olduğu gibi masum canlara sözümüz var ve o sözü ne pahasına olursa olsun tutacağız, davamızdan vazgeçmeyeceğiz! Ve mutlaka birgün adaletin güneşi canlarımız için doğacak, buna inancımız sonsuz.