Hep mi böyleydik, yoksa yenilerde mi bu hale geldik? Mesela bundan yirmi yıl önce yine bu kadar öfke kontrolü olmayan, şiddette sınır tanımayan, ana, baba, bacı, kardeş, eş, dost, arkadaş toplumun tüm zayıflarına; kadına, çocuğa, hayvana bu kadar mı saldırganca davranıyorduk?
     Yok ya, değildik; merhamet hislerimiz, örfümüz, ananemiz, etraf ne der korkumuz, çekincelerimiz vardı bizim. Şimdi öylemi ya? Hemen hergün kadın cinayeti, çocuk istismarı, anaya babaya saldırı ve elbette, artık olağan hale gelen, getirilen hayvana şiddet. Son dönemlerde de hayvan severlere, can savunuculara şiddet olayları ivme kazandı ne yazık ki.
     Üzülerek söylemelim ki, hayvana şiddet, bu konudaki vurdumduymazlık, bananecilik, ilgili kurumlardaki boşvermişlik, görev savsaklaması her alandaki şiddet sarmalını artırdıkça artırdı. Hep uyardık, “yapmayın, etmeyin, hayvana şiddetin ardından insana şiddet gelecek” dedik. Ciddi araştırmaların sonuçlarını paylaştık, katillerin çoğunluğunun cinayetlerinin başlangıcının hayvan olduğunu anlattık. Tınmadınız. İşte şimdi sonunda böyle şiddet sarmalı içinde boğulan bir toplum haline geldik. Çocuklarımız için, gençlerimiz için endişelenen, emniyet güçlerinin şiddetinden, yasaların yetersizliğinden, var olanların doğru uygulanmamasından yakınan, psikolojileri bozuk mu bozuk, her an patlamaya hazır bombalar olduk.
     Oysa Türk toplumunun sabrı, sevecenliği, örfüne, geleneklerine bağlılıkları dünyada beğeniyle izlenirdi. 
     Darmadağın ettiniz bizleri. Hayvan severlere de şiddetin dozunu artırdı bazı insansılar, çünkü bu bağlamda çıkartılan yasalar onlara güç verdi ne yazık ki.      
     Son olarak, sadece yaşam hakkına saygı duyan, merhametli bir yüreğe sahip olduğu için  hayvanları besleyen, aslında herkesin yapması gerekeni yapan,  İzmir Kemalpaşa’da hem de kendi evinde köpek baktığı için defalarca kez tehdit edilen Şevket Yerdeşen sonunda silahla vuruldu! Günlerce yoğun bakımda hayatta kalma mücadelesi verdi ve sonunda hayatını kaybetti. Ölüm nedeni ise bilinmesine karşın meçhul oldu.  
     Evet, yine yeniden hatırlatıyoruz; şiddet sarmalı evlerinizden içeriye girmeden, güvenli sitelerdeki kapılarınızı çalmadan vazgeçin artık lütfen, ne olur, masumlara eziyet etmekten, bu bağlamda yasalar çıkartmaktan vazgeçin, insan olduğunuz hatırlayın!