AK Parti Eskişehir'de “Müjde” verme çıtasını her geçen gün aşağıya çekiyor.
Eskiden (Nasıl olsa yerine getiremiyoruz, o yüzden sallayalım gitsin)düşüncesi olsa gerek “Yerli Uçağı Eskişehir'de yapacağız, Eskişehir'i limana bağlayacağız, Alternatif  çevre yollarının hepsini yapacağız, Eskişehir'i Eğitim Başkenti yapacağız” gibi yüksek seviyeden müjdeler verirdi AK Partililer!
Vere vere kalmadı misali, son zamanlarda “Müjde” verme kalibresini normal bir kamu binasına kadar düşürdü...
***
Bakın bundan tam 2 yıl önce, yani 2023 yılının Mart ayında yazıp çizmişiz...
“Eskişehir'de binaların depreme dayanıklı olup olmadığını belirlemekten sorumlu olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün bizzat faaliyet gösterdiği hizmet binasının depreme dayanıksız olduğu ortaya çıktı” demişiz...
***
Arada da birkaç kez uyarmışız “Binaların depreme dayanıklı olup olmadığından sorumlu olan Çevre Müdürlüğünün kendine hayrı yok. Zira halen sakat binada oturuyor. Bu binayı acilen boşaltıp, yeni bir hizmet binası yapılmalı” diye...
***
Ardından İnşaat Mühendisleri Oda Başkanı açıklamış. Eskişehir'deki AFAD ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü hizmet binalarının riskli binalar olduğunu söylemiş...
***
Buna rağmen koca 2 yıl kıpırdamayan bakanlık nihayet Eskişehir'e yeni Çevre Müdürlüğü hizmet binası yapılmasına karar vermiş!
AK Parti İl Başkanı, Eskişehir'e gelecek bu müthiş yatırımı “Müjde” diyerek duyurmuş.
İl başkanı “Müjde” verir de basın kuruluşları bu müjdeye ilgisiz kalır mı hiç?
Onlar da “İl başkanından Eskişehir'e yeni bir müjde” diyerek sunmuşlar  haberi!
***
Ne diyelim?
Çevre Müdürlüğüne yeni hizmet binası yapılacağına ilişkin verilen müjde sonrası, şehirde inanılmaz büyüklükte bir heyecan ve coşku oluştu!
Şehir halkı daha ilk günden, şu iki yılın biran önce geçip, yeni Çevre Müdürlüğü binasına kavuşmanın hasretini şimdiden çekmeye başladılar!
Verilen bu müjdeye müteşekkir olan Eskişehirliler, buna bir de PTT şubesi açılacağı müjdesi falan eklenirse, iki-üç yıl içinde yürüyüşlerinin bile değişeceğini düşünür oldular!
O yüzden...
Sağ ol, var ol AK Parti!
Şehrin bu tür müjdelere çok çok ihtiyacı var!
1-423

2-350

BİZ YİNE SÖYLEMİŞ OLALIM DA...
Yaklaşık 2 yıl "Doğuya mı? Yoksa batıya mı uzasın?" diye bir tartışma sonrasında "Hem doğuya hem de batıya uzayacak" kararı verildi.
Havaalanı pistinden bahsediyoruz elbette.
Ve sonrasında ihalesi yapıldı pistin uzayacak olan kısmının.
İnşaat başladı ardından.
Milyonlarca ödenek ayrıldı.
Netice itibarıyla, pistin uzatılması tamamlandı.
***
Eskişehir böylelikle Ulaslararası standartta sahip bir Havaalanı pistine kavuştu.
Tam "Artık büyük uçaklar da korkusuzca inebilir. Yeni yeni seferler başlayabilir" diye heveslenirken Mevcut Eskişehir-İstanbul seferleri bir anda kaldırıldı.
Artık uzayan ve Uluslararası standartta ulaşan pistten sadece Brüksel ve Umre uçuşlar yapılır oldu.
***
Hadi İstanbul seferlerinin kaldırılma nedenlerini doğru bulduğumuzu kabul edelim.
Sürekli olmasa bile başka güzergahlara seferler yapılamaz mıydı?
Örneğin:
Eskişehir’den İzmir tam 5 saat...
Antalya’nın sahil yörelerine ulaşmak da en az 6 saat.
Bodrum ise 7-8 saat…
Kaldırılan İstanbul seferlerinin yerine haftanın bir-iki günü İzmir, Bodrum ve Antalya seferleri konulamaz mıydı?
***
Ne yazıktır ki dinleyen de olmadı bu istek ve öneriyi, değerlendiren de.
Halbuki bu yönlerde bahar ve yaz ayları olan  4-5 aylık süreçte yapılacak uçak seferleri Eskişehirlilere büyük bir kolaylık sağlayacaktı.
Olmadı…
Daha doğrusu yapmadılar.
Hatta üzerine dahi ciddi biçimde düşmediler
***
Ne diyelim?
Biz yine yapalım da önerimizi…
Ege ve Akdeniz’e, hiç olmazsa bahar ve yaz aylarını kapsayan 5 ay boyunca uçak seferlerinin başlatılmasını isteyelim.
Belki bir daha olur.
Ya da her zaman olduğu gibi bir başka bahara bırakılır.

ÇOĞUNLUĞUN KARARINI DOĞRU BULMAK ADİL Mİ?

Öğrencisi Sokrat’a sorar: Demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, 100 kişinin oy kullandığı bir yerde 51 kişinin kararına uymak adil ve doğru değil mi?
Bu soru üzerine Sokrat ile öğrencisi arasında şöyle bir diyalog geçer:
***
Sokrat: Bilge olmak mı daha zor cahil olmak mı?
Öğrencisi: Elbette bilge olmak… Bilge olmak için çok kitap okumak, çok çalışmak lazım. Cahil olmak için hiçbir şeye gerek yok.
***
Sokrat: Toplumda cahillerin sayısı mı daha çok bilgelerinki mi?
Öğrencisi: Hiç şüphesiz cahillerin…
***
Sokrat: Bir gemide 100 kişi varsa, geminin nereye gideceğini 99 kişi mi bilir? Yoksa kaptan mı?
Öğrencisi: Şüphesiz kaptan bilir…
***
O zaman Sokrat şunu söyler:
Hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi? 
Hem sen de kabul ettin ki bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur…