Gazetecilere çirkin teklif ilk değil.
Böyle cüretkar siyasetçiler olduğu sürece de son olmayacak...
Kimisi sarı zarflar dağıtıyor.
Kimisi "bir asgari ücrette bizden" diyor.
Adı yerel basına destek.
****
Yerel basın nasıl desteklenir biliyor musunuz?
Çalıştıkları kurumları güclendirerek.
Gazeteler yasaya uygun olarak resmi ilanları yayınlıyor.
Resmi ilanların sütun santim değerini iktidar belirliyor.
İktidar İstanbul gazetelerine bonkör. Anadolu'daki şehir gazetelerine cimri davranıyor.
****
Gelelim gündeme düşen bombaya..!
Nebi Hatipoğlu'nun rüşvet teklifi gibi sözlerine.
Hatipoğlu gazetecileri öğle yemeğine davet ediyor.
Haberciler için AKP'nin belediye başkan adayının söyleyecekleriin haber değeri var.
Hatipoğlu ne diyor;
"Gazetecilerin ekonomik özgürlüklerine kavuşmaları için Belediye Başkanlığını kazanmam halinde, gazetecilere Belediyenin çeşitli birimlerinde ve komisyonlarında görev vereceğim. Ayrıca tüm gazetecilere belediye şirketlerinden bir asgari ücret de belediye olarak biz vereceğiz."
****
Eskişehir'de profesyonel olarak çalışan gazeteciler asgari ve yakın ücretlerle çalışıyor.
Profesyonel çalışmadan kastım.
Ekmeğini gazetecilikten çıkarıyor olmaları.
Başka işleri yok!
****
Gazeteci meslektaşlarım işlerine seviyorlar.
Meslek ilkelerine saygı duyuyorlar.
Gazetecilik yapıyorlar.
Yalnızca gazetecilik.
****
Bu 'kazanırsam' diye başlayan kirli teklifi nasıl anlamalıyız.
Bence; kazanmak için herşey mübah değildir.
Bu sarı zarf dağıtmaktan daha ağır bir eylem...

BASIN KARTI... 
Evinize sabit telefon hattı almak için aylarca hatta yıllarca beklemek gerekiyordu.
Gazetecilere kolaylık sağlanmış.
Basın kartı olan gazetecilere öncelik tanınmıştı.
Bir kaç hafta içinde telefon bağlanıyordu.
****
Telefon konruşma ücretleri indirimliydi gazetecilere.
Stadyumda emekli olduktan sonra gazeteciliğe başlayan Şener ağabeyimiz vardı.
Şener Yılmaz; basın tribünündeki iki telefondan gazetelerle bağlantıyı sağlardı.
****
Uçaklarda ve trenlerde de basın mensuplarına indirimi vardı.
Kent içi ulaşımda 'basın' denildiğinde bilet ve para talep edilmiyordu.
****
Eskiden sarıydı basın kartı.
Şimdi turkuaz oldu.
Bugün özelliklerinin çoğunu yitirdi basın kartı.
Manevi değeri ne kadar büyük olsa da; yalnısca bir kimlik olarak kaldı cebimizde.
****
Sosyal Medyadan sonra; kaç gazeteci var?
Kaçının basın kartı var?
Her yazı yazan, kendini gazeteci olarak gösterince;
Bilemiyoruz.