AKP, CHP ve İYİ Parti…
Eskişehir’de bu üç partinin her birinden 20’nin üzerinde milletvekili aday adayı müracaatında bulunmuş isim var…
***
Ama gelin görün ki, yukarıda saydığımız her üç partinin de liste başına gerek parti içinden gerekse ittifak içinden bir kontenjan aday geleceği beklentisi de var…
***
Eskişehir’de zaten milletvekili sayısı 7’den 6’ya düşmüş…
Buna rağmen her üç partide de 20’nin üzerinde aday adayı müracaatta bulunmuş.
Hal böyle iken her üç partinin de liste başlarına kontenjan aday konulması şüphesiz büyük bir haksızlığa neden olacak.
***
Eskişehir’de üç partinin de liste başına dışından kontenjan aday gelme ihtimali bu denli konuşuluyorken, üç parti il başkanının bunu engelleme adına hiçbir girişimde bulunmaması ve konuyla alakalı bir açıklama dahi yapmıyor olması sizce de garip değil mi?
İlginçtir!
Bir tanesi de çıkıp “Zaten Eskişehir’in vekil sayısı 6’ya düştü. Buna rağmen partimize 20’nin üzerinde aday adayı müracaat var. Şehri ve partimizi temsil edeceğine inandığımız bu isimlerden biri yerine Eskişehir dışından gönderilecek kontenjan adayı istemiyoruz! Bu isteğimizi ilgili kurullarımızda alacağımız karar doğrultusunda genel merkezimize de özellikle bildireceğiz” demiyor, diyemiyor…
Halbuki…
Liste başına gelecek bir kontenjan aday yüzünden partilerinde yaşanacak tepkiye bizzat kendilerinin muhatap olacağını hiçbiri düşünmüyor…

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, 

BU SİYASETİN MANTIĞINI ANLAYAN VAR MI?
 
Siyasette olması gereken bir mantık var…
Bizdeki siyasetin ise hiçbir mantığı yok.
***
Örneğin: 
Yoksul kesimlerden oy alması gereken CHP şehir merkezinden ve zenginlerden, zenginlerden oy alması gereken AKP ise kırsaldaki yoksul kesimlerden oy alıyor…
***
Örneğin:
Yurt dışında çalışan gurbetçiler, çalıştığı ülkelerde sol partilere oy verirken, Türkiye’de sağ partilere oy veriyor…
***
Bir terslik te yönetim biçimiyle ilgili yaşanıyor bu ülkede…
İktidar partisi AKP örneğin…
2002 yılından bu yana hep birinci parti.
Parlamenter sistem olsa, her seçim sonrası rahatlıkla tek başına iktidar olma imkanı varken, başkanlık sistemini isteyerek iktidarını riske atıyor…
Öte yandan…
Yüzde 20-25 oy oranıyla iktidar olma şansı bulunmayan CHP,  başkanlık sistemi sayesinde iktidar olma şansı doğuyor ama aynı CHP parlamenter sistemi istiyor.
***
Kısacası…
İktidarlarını garanti altına almak için normalde AKP’nin parlamenter, CHP’nin ise başkanlık sistemini istemesi lazım…
Fakat…
Yukarıda da söylediğimiz gibi bu ülkede siyaset çok da mantık içermiyor…

***

HERKES”DÖRT VEKİLİ ZORLARIZ” DİYOR AMA ÜÇÜNCÜ SIRAYI DA KABUL ETMEYECEĞİNİ SÖYLÜYOR!
 
Hangi partiden hangi aday adayı ile konuşsak, seçimlerde partisinin Eskişehir’de birinci parti olacağını söylüyor.
***
Hangi partiden hangi aday adayına sorsak, partisinin seçimlerde 3 milletvekili garantilediğini, dördüncü vekilliği zorlayacağını söylüyor.
***
Hangi partiden hangi aday adayı ile sohbet etsek, kendisinin listenin ilk iki sırasında görüyor.
***
Ve…
Hangi partiden hangi aday adayı ile görüşsek, listenin ilk iki sırasında yer almadığı takdirde diğer sıralarda yer almayı, seçilememe riski yüksek olduğu için kabul etmeyeceğini ifade ediyor!
***
Sonuç olarak:
Hangi partiden hangi aday adayını dinlesek, içine düştükleri bu çelişkilerini anlamak istiyor ama bir türlü anlayamıyoruz…