CHP milletvekili aday adayı olmak isteyen il ve ilçe başkanları ile yönetimlerde görev yapanlara istifa çağrısında bulundu.
“Aday adayı olacaklar 5-26 Aralık tarihlerine kadar görevlerinden istifa etsin” talimatı gönderdi.
***
Aynı talimatta, aday adaylığı için istifa edecek il ve ilçe başkanlarının yerine sorumlu genel başkan yardımcısının bilgisi olmadan seçim ve atama yapılmayacağı özellikle yer aldı.
Yani…
CHP genel merkezi bir anlamda “Adaylık için istifa edecek il ve ilçe başkanlarının boşaltacağı koltuğa atamaları ben yapacağım. Öyle yönetim içinden birilerini seçmeye ya da atamaya sakın kalkmayın.” dedi.
***
Ne kadar enteresan değil mi?
Biz de kalkmış partideki konumlarını parti içi antidemokratik yapıya borçlu olanlardan parti içi demokrasi bekliyoruz!
Biz de kalkmış, kongrelerde seçilmiş yönetimler içinden başkan seçilmesine dahi izin vermeyenlerden adayların ön seçimle belirlenmesini bekliyoruz!
Biz de kalkmış, “Liyakat yok ediliyor” diye bağıran CHP’den parti içinde liyakate sahip çıkmasını bekliyoruz!
Niye de bekliyorsak artık!
ÇAPSIZ VE VASAT İNSANLARIN ALTIN ÇAĞINI YAŞIYORUZ…
Bu ülkede:
-Futboldan zerre kadar anlamayan kişi, Futbol Federasyonu başkanı olabiliyor…
***
-Siyasetin “S” sinden anlamayan kişi, Milletvekili olabiliyor…
***
-Partinin yolunu dahi bilmeyen, partiyi en üstte temsil eden oluveriyor…
***
-Hayvanat bahçesi müdürü, TÜBİTAK’a yönetici oluyor mesela…
***
-Öğretmen Milli Savunma bakanlığı yapabiliyor…
***
-İmam hastane müdürü oluyor. Tıp Fakültesine Veteriner hekim Dekan yapılıyor.
***
-Kahvehanesi olmayan Kahveciler Odası’na, lokantası olmayan, lokantacılar Odası’na başkan seçilebiliyor rahatlıkla…
***
-Yabancı dil bilmeyen diplomat oluyor. Bilgisayarı açmayı bilmeyen Bilişim müdürü, hayatında sinema görmemiş kültür ve sanat yöneticisi oluyor örneğin.
***
-Hayatında önünden bile geçmediği Üniversiteye rektör olabiliyor mesela. Parası olmayan kulüp başkanı, batırmadığı iş kalmayan kulüp yöneticisi olabiliyor.
***
-PTT müdürü Sayıştay üyesi oluyor mesela.
-Birlerinin bir sözüyle birileri başbakan oluyor, birilerinin bir sözüyle birileri başbakanlıktan oluyor.
***
Bu ülkede olmayacak hiçbir şey yok anlayacağınız.
Biz de kalkıp Amerika’ya “Fırsatlar Ülkesi” falan diyoruz…
Bizden iyi fırsatlar ülkesi var mı?
Gördüğünüz üzere bu ülkede olmayacak hiçbir şey yok.
Üstelik.
Bu ülkede olmayacak iş olduğunda, bu duruma “bu kadar da olmaz artık” diyen bile olmuyor…
***
O yüzden…
Bu ülkede yaşayan herkesin önünde müthiş bir fırsat var…
Çünkü…
İşe göre insan aranmıyor ülkede. İnsana göre iş bulunuyor…
Sizi bilmem ama bana göre düşük profilli, çapsız ve vasat insanların resmen altın çağı yaşanıyor…
NASIL OLDU DA ÇİLE “KAÇIRILMAYACAK NİMET” HALİNE GETİRİLDİ?
Akaryakıta zam geleceği duyuruluyor, istasyonların önü ana-baba gününe dönüyor.
***
Suya zam geleceği duyulur duyulmaz su yükleme gişeleri önünde uzun kuyruklar oluşuyor.
***
Et ve süt kurumu kırmızı et ve kıyma fiyatında 10-15 lira indirim yapacağını açıklıyor, kalabalıktan çoğu kişi dükkana dahi giremiyor.
***
Tanzim satış mağazalarında indirim uygulanacağı açıklanıyor, mağaza önleri miting alanı gibi oluyor.
***
Belediyelerin halk ekmek büfeleri önünde günün her saati yaşanan kuyrukları söylememize bile gerek yok.
***
Kısacası…
İster ürün satışı yapan kamu kurumları, ister belediyeler, isterse özel sektör tarafından yapılan ucuza satışlar ya da indirim kampanyaları izdihamlara bile yol açıyor.
***
Yazık bu insanların düştüğü daha doğrusu düşürüldüğü bu duruma!
Ne diyelim?
Öyle bir hale gelindi ki, kuyruk çilesi özellikle fakir, fukara, yoksul ve dar gelirli aileler için kaçırılmayacak bir nimet haline getirildi…
RAKAMLARIN YERİNİ DEĞİŞTİREREK KOLAYINI BULMUŞLAR!
Hemen her ürüne her Allah’ın günü 3 lira 5 lira zam geliyor ya…
Bunun üzerine market ve benzeri satış yerleri bu zamları ürünlere yansıtmak için neredeyse her gün etiket değiştirmek durumunda kalıyor ya…
Artık ya bu etiket değiştirme işine yetişemedikleri için mi yoksa bu işten sıkıldıkları için mi bilemiyoruz ama kendilerince bir yöntem geliştirmişler sanki…
“Biz niye her gün etiket değiştiriyoruz ki?” diye düşünmüş olacaklar ki, etiketteki rakamları ters-yüz edip, yerlerini değiştirerek meseleyi kendilerince çözüme kavuşturmuşlar.
Tıpkı fotoğrafta yer alan Alüminyum Folyo’nun 27.90 olan fiyatını, 2 ile 7’yi yer değiştirerek 79.90 yapmaları gibi…
“nasıl olsa bugün olmasa bile bir-iki gün içinde bu fiyata gelir” diye düşündüler galiba!
Ne diyelim?
Fiyat artış hızına baktığınızda haksız da sayılmazlar hani!
Daha nelere şahit olacağız bakalım?
.....
