‘’Hepimiz kendi masallarımıza tutunuyoruz; ta ki onlara inanmanın bedelini ağır ödeyene dek...’’ diyor, Ransom Riggs.

Masallar; genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, çoğunlukla olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan halk hikâyeleridir.

Özellikle; çocukluk döneminin vazgeçilmezi ve hayal gücü ürünüdür.

Masallarda sunulan evrenin inandırıcı olma durumu gibi bir kaygı yoktur.

Genellikle iyilik - kötülük, doğruluk - haksızlık, adalet- zulüm, alçakgönüllülük ve kibir gibi zıt durumlar ele alınır.

İnsan ve mücadelenin güç olduğu hayallerden söz edilir.

Mekan olarak, kaf dağı kadar uzak yerden bahsedilir.

Masal kişileri; cinler, periler, devler ve bazen de hayvanlarla anlatılır.

Eğitim amacı güder ve öğretici bir nitelik taşırlar.

Masallar; Hindistan da doğduğu sanılmakta ama her kültürde her coğrafyada bulunmakla beraber, asıl dayanağı evrensel esaslardır.

Olağanüstülükler ön plandadır, soru-cevap, tekrar gibi yöntemlerle anlatım kısa ve yoğun olarak şekillenerek anlatılır.

İki Katır

İki katır yürüyormuş yan yana, biri yulaf yüklüymüş, biri para:
Köylülerden tuz vergisi toplamışlar. Koca bir heybe dolusu para yüklü katırda, bir çalım bir çalım başı havalarda, boynunda çıngırak şıngır mıngır:
Zenginim zengin der gibi, sağa sola… Derken eşkıyalar yol kesmiş; doğruca vergi parası taşıyan katırının üstüne yürümüşler… Geminden yakalamış ve durdurmuşlar. Katır diretmiş, savunmaya kalkmış parayı ama eşkıyalar da veryansın etmiş sopayı…
İşte o zaman canı acıyan katır acısından ağlamış ve dert yanmış diğer katıra:
Ben böyle mi olacaktım demiş yulaf yüklü katıra. Sana fiske bile vurulmasın da, ben şuracıkta ölesiye dayak yiyeyim demiş…
Ya, kardeş demiş öteki; yüksek işler iyilik getirmez her zaman; yulaf taşımakla kalsaydın benim gibi, başına bir belâ gelmezdi demiş…

Başkasının gücüne dayanarak, vekaletle işi yürütenler, tutundukları dallar kesildiğinde; büyüklere masalların gerçekle örtüşmediğini, günü geldiğinde anlayacaklardır ama bedelini biraz ağır ödemiş olacaklar…