Henüz yeni evlenmiş bir gelin, evde hiç iş yapmaz ve bütün gün otururmuş.
Kaynana ve kayınpeder bu durumdan şikayetçidir.
Düşünür taşınırlar ve aralarında anlaşırlar; “Yarın evi temizleme konusunda gelinin önünde tartışalım, belki utanır da kalkıp evi temizler.” der kaynana.
Ertesi gün başlar kaynana ve kayınpeder, yok sen süpürecektin yok ben süpürecem…
Ama gelin hiç durumunu bozmaz ve pişkin pişkin “Yeter be bütün gün sizi mi dinliycem? Niye tartışıyorsunuz ki, bigün sen süpür bigün o süpürsün” der.
…
Memleketin hali de bir nevi gelin kaynana döngüsünü yaşıyor.
…
Ülkenin; çözülemeyen, çözümü imkansız görünen veya çözülebilecekken dokunulmayan tonlarca sorunu var.
…
İktidar; zaman zaman kabuk bağlamış bazı sorunları raftan indirerek çözer gibi yapıyor ama küçük ortak ve daha daha küçük ortağın rüzgarı o noktada devreye giriyor.
…
Bazen bir iki değişiklik, iki üç rötuş yada kenarına köşesine üç beş boncuk, iyi mi iyi, tuttuysa mesele yok, tutmadıysa olduğu gibi tekrar rafa kaldırılıyor.
…
Bu durumda muhalefetin işi zor, hatta çok zor.
Ne biçilmiş kaftanı giyebiliyor ne de kaftanı giyene söz geçirebiliyor.
…
Durum böyle olunca da, ateş çemberine dönen meydanda, arpa boyu yol almak hayalden öteye gitmiyor.
…
Siyaset; gelin kaynana tahterevallisinde sallanırken, ekonominin nabzı körfezde yol almaya çalışıyor.
En kötüsünü atlattık dese de bakan, enflasyon, faiz, dövizde elle tutulur bir iyileşme yok şu ana kadar.
Kısaca iğneden ipliğe, eğitimden sağlığa derken yargıya kadar sorunlar olduğu gibi devam ediyor.
…
Herkes topu birbirine atıyor, diğerleri de yuvarlıyor.
…
Bu gün itibariyle iktidar, muhalefette hoş güzellemeler yapıyor ama önümüz kış. Siyaset, ya baharı bekleyen gelin kaynana dedikodusuyla geçecek ya da koca ülke bu gelin kaynana tahterevallisiyle sallanmaya devam edecek.